İstibdadın saldırılarına rağmen ETF işçilerinin mücadelesi sürüyor!

ETF Tekstil işçilerinin hak gaspına karşı mücadelesi iki buçuk ayı geçti. ETF Tekstil patronu Sanem Dikmen 31 Temmuz’da fabrikayı kapatma kararı almış ve işçilere kıdem, ihbar tazminatlarının ve sözleşmeden doğan yan haklarının yüzde kırkını vereceğini söylemişti. Bunun üzerine haklarının tamamını almak için fabrikaya kapanan ETF Tekstil işçileri fabrika kapanma zamanı gelene kadar fabrika içinde mücadele ettiler. ETF işçileri fabrika kapandıktan sonra da kapı önünde mücadelelerine devam ettiler.  ETF Tekst

ETF Tekstil işçilerinin hak gaspına karşı mücadelesi iki buçuk ayı geçti. ETF Tekstil patronu Sanem Dikmen 31 Temmuz’da fabrikayı kapatma kararı almış ve işçilere kıdem, ihbar tazminatlarının ve sözleşmeden doğan yan haklarının yüzde kırkını vereceğini söylemişti. Bunun üzerine haklarının tamamını almak için fabrikaya kapanan ETF Tekstil işçileri fabrika kapanma zamanı gelene kadar fabrika içinde mücadele ettiler. ETF işçileri fabrika kapandıktan sonra da kapı önünde mücadelelerine devam ettiler.

ETF Tekstil işçileri alın terinin karşılığını isterken patron Sanem Dikmen ise devletin kolluk güçlerini arkasına alarak işçileri mücadeleden yıldırmaya çalışıyor. ETF işçileri fabrika içinde kalan makine ve malların haklarının ödenmesi için kullanılmasını istiyor. Bunun için de fabrika önünde gece gündüz duruyor, patronun fabrikadan mal kaçırmasını engellemeye çalışıyorlar. İstibdad rejimi ise yine patronları kolluyor, ETF patronunun çağrısıyla fabrika kapısının önüne malları kaçırmak için yüzlerce polisi yığıyor. İşçiler “hırsız var” diye bağırıyor, “yıllarca verdiğimiz emeğimizi kaçırıyorlar” diyor, istibdadın polisi de hakimi de kulaklarını kapamış sadece Sanem Dikmen’in ıslığını duyuyor. Malların çıkmasını engelleyen işçilere polis barikat kuruyor, biber gazıyla saldırıyor. ETF işçilerinin direnişine polisin yaptığı saldırı istibdadın karakterini bir kez daha gözler önüne seriyor. Bu istibdadı yenmek için ise ETF işçilerinin mücadele örneğini yaygınlaştırmamız gerekiyor.

 

Bu yazı Gerçek gazetesinin Ekim 2022 tarihli 157. sayısında yayınlanmıştır.