Bekaert işçileri patronun işten atma saldırısına karşı fabrikaya kapandı!
DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş sendikasının örgütlü olduğu Bekaert İzmit Fabrikası’nda çalışan işçiler yalan enflasyon verileri ve hayat pahalılığı karşısında eriyen ücretlerine ek zam talepleriyle bir süredir eylem yapıyordu. Bu süreçte patronun işyeri baştemsilcisi Selçuk Atmaca’yı işten atması üzerine gündüz vardiyası, baştemsilci arkadaşlarının işe alınması talebiyle 3 Ekim’de fabrikaya kapandı. Arkadaşlarına destek için gelen gece vardiyası işçileri ise patron tarafının engellemesiyle içeri alınmadı. Fabrikaya kapanan işçilerin yemek, sigara ve benzeri ihtiyaçlarını dışardan karşılamalarına patronun engel olmasına rağmen işçiler geri adım atmıyor.
Henüz bu yılın başında toplu iş sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde patronun dayattığı sefalet ücretlerini kabul etmeyen Bekaert işçileri grev kararı almış, tanıdık bir senaryoyla bir gece önce istibdadın erteleme görünümlü grev yasağı gelmişti. Grev yasağını tanımayan, 18 gün boyunca hem ekmeğine hem hürriyetine sahip çıkan işçilerin kararlı tutumu karşısında grev yasağına ve yüksek hakem kuruluna güvenen patronun umutları suya düşmüştü. İşçiler grev sabahı fabrikaların önünde, grev alanlarında buluşmuş, 18 gün boyunca birliklerini bozmayarak grev iradelerine fiili grevle sahip çıkmıştı. Patronun tüm “bu grev yasadışı” mesajlarına, işten atma tehditlerine, valiliği araya sokma çabalarına karşı geri adım atmayan Bekaert işçileri grev hakkını grevle savunmuş ve sarı sendikaya (Bekaert'ın Kartepe işletmesinde yetkili olan ve işbirlikçi bir tutum takınan Öz Çelik-İş) rağmen daha yüksek oranda bir sözleşme imzalamış, tüm işçi sınıfına da ders niteliğinde bir mücadele örneği bırakmıştı.
Geçmişte Kavel’in izinde grev hakkına ve üretimden gelen gücüne sahip çıkan Bekaert işçileri bugünse örgütlülüğüne, temsilci arkadaşlarına ve sendikasına sahip çıkıyor. Bekaert işçisinin hikayesi tüm memleketin hikayesidir. Patronların yurdun dört bir yanında hakkını arayan, mücadele eden işçiye karşı keyfi saldırılarına, anayasa, mahkeme tanımaz tutumlarına her gün bir yenisi ekleniyor. İşte Bekaert işçilerinin mücadelesi bu yüzden tüm işçi sınıfının mücadelesidir. Zaferi ekmeğine ve onuruna sahip çıkan tüm emekçilerin zaferi olacaktır!