Fabrikalardan Haberler - Haziran 2019
"Fabrikalardan Haberler'' köşesinden, farklı sektörlerde çalışan işçi arkadaşlarımızın deneyim ve mücadelelerini aktarmaya devam ediyoruz. Bu sayıda Bursa, İstanbul ve İzmir'den işçi arkadaşlarımızın yazdığı yazılara yer veriyoruz.
Direnerek kazanacağız!
Yoldaşlar ben il özel idarede çalışan geçici işçi yoldaşınızım. Daha öncelerden bahsettiğim geriye dönük ödeme davası devam ediyor. Biz geçici işçileri de bu geriye dönük ödeme hakkından faydalanmamız için sendikaya aldılar. Farkındalık güzel şeymiş sonunda hiçbir hakkı olmayan biz geçici işçileri haklarımıza az da olsa yaklaştırıyorlar. Yoldaşlar öncelerden birkaç sorunumuz vardı yaklaşık 2-3 hafta önce. Mesailerimizi kaldırmalarına rağmen bizi uzak yerlere yol yapmaya gönderiyorlardı eksik adam ve fazla malzeme ile. Ve mesaiye kaldığımızda yani evimize dönmemiz gereken zamanda daha yollarda olduğumuzda ise izin ile geri ödeme yapmaya çalışıyorlardı. Tabii bu izin konusu erken dönme durumu olursa gerçekleşiyordu yani kafamıza göre izin yok. Bundan rahatsız olan biz ufaktan sesimizi çıkartmaya başladık ve şefimize direkt olmasa da bu konuyu şöförler ve yetkili kimselerle ulaştırdık. Sorunumuz çözüme tam olarak ulaşamasa da eksik adam kısmını çözmüş bulunmaktayız. Sesinizi gerekli mercilere ulaştırırsanız eğer haklarınızı yavaş yavaş da olsa kazanabiliyormuşsunuz. Bunu ekip olarak biz başardık. Selam olsun bütün direnenlere.
Bilecik’ten bir yol işçisi
İşçinin, çiftçinin belini bükenlere karşı birlikte mücadele
Mevcut iktidarda ve ondan öncekilerde de olduğu gibi yine kaos, yine kriz ve yine krizin faturası işçilere kesiliyor. Bir yandan 31 mart seçimlerinde seçilmiş olanların mazbatalarına KHK ve diğer sebeplerle el koyan mevcut iktidar ve havarileri bir yandan da işçi hak ve kazançlarına ortak olmaya çalışıyor. İşçinin 2 güvencesinden biri olan kıdem tazminatını hiç edebilmek için bütün güç ve gayretleri ile uğraşanların unuttuğu birşey var; işçi olmazsa patron zaten olmaz. Ama patron olmazsa işçi olur. Tarımda vb. yerlerde milliyiz diyen iktidar yerli tohumu yasaklayıp, ekip üretene de para cezası ikinci kez yapıldığında hapis cezası vererek ve başkaca sebeplerle yerli tohumu bitirdi. Şimdi mazot, gübre ve kimyevi tarım ekipmanlarında olan % 150 artışla çiftçinin belini bir kez daha büktü. Tüm bu yaşananlara karşı çiftçisiyle işçisiyle bütün emekçiler birlik olalım, bütün olalım ve mücadele verelim.
Bursa’dan Migros depo işçisi
Mücadeleyle kazanacağız!
Ben Aliağa Belediyesi tarafından sözde tasarruf adı altında işten çıkarılan bir işçiyim. 11 yıldır belediyede çalışıyorum. Gösterilen gerekçenin, küçülme adı altındaki dayanağın hiçbir karşılığı yoktur. Aliağa belediyesini yöneten şahıs 5 yıl önce de aynıydı. Belediyeye 7-8 tane köy ilave oldu, iki belediye buna devredildi yani belediye aslında büyüdü. Yönetimi ilk devraldığı sene fazlalık diye 150 işçiyi çıkarttı ve aynı dönemde 600'e yakın işçi alındı. Bunların rant ve siyasi sebeplerden yapıldığı bellidir. İlk başta 6 işçi atıldık şimdi 21 kişiye çıktı. Bunun 200-300 olacağı geliyor kulağımıza. Biz atılan işçiler olarak direnmekte kararlıyız. Bu sayı 200-300 olmasın diye de direniyoruz. Sendikamızla yasal işlemleri devam ettiriyoruz ama asıl mücadeleyle kazanılır. Halktan mücadelemize destek bekliyoruz.
Aliağa Belediyesinden bir işçi
Bu yazılar Gerçek gazetesinin Haziran 2019 tarihli 117. sayısında yayınlanmıştır.
