Devrimci İşçi Partisi ve Bakırköy grevci işçileri hep bir ağızdan haykırdı: “Hak verilmez alınır!”

Bakırköy Belediyesi’nde Belediye-İş üyesi işçiler toplu iş sözleşmesi sürecinde, belediye yönetiminin dayatmalarına karşı 25 Ekim’de greve çıktı. Devrimci İşçi Partisi ilk günden itibaren bu grevi destekledi ve bugün grev alanına “Bakırköy işçisi kazanacak! Hak verilmez alınır!” şiarıyla bir dayanışma ziyaretinde bulundu. Bu ziyaret Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu’nun grevle ilgili yaptığı bir dizi açıklamanın ardından gerçekleşti.

Hak verilmez alınır!

Ziyarette Devrimci İşçi Partisi adına konuşma yapan Genel Başkan Yardımcısı Levent Dölek Kerimoğlu’nun açıklamalarını eleştirdi ve konu işçilerin hakları olduğunda CHP’li belediyenin AKP iktidarıyla aynılaştığını belirtti. Tüm düzen partileri “siz hak alamazsınız, biz ne verirsek o” diyorlar. İşçilerden kendilerine biat etmelerini istiyorlar. Levent Dölek, konuşmasında Bakırköy işçilerinin bu dayatmaları reddettiğini, onurlu ve örgütlü bir mücadele ile haklarını söke söke almaya yöneldiğini söyledi. Devrimci İşçi Partisi’nin “hak verilmez alınır” sloganıyla ekonomik krizin faturasının işçi sınıfına ve emekçi halka kesilmesine karşı bir kampanya yürüteceğini ve bunu da en uygun yerde, Bakırköy grevinde duyurmanın son derece anlamlı olduğunu vurguladı.

20 bin lira maaş yalanı! En kıdemli işçi brüt 314 lira yevmiyeyle çalışıyor!

İşçiler bir dizi yalan yanlış bilgi içeren, karalama ve çarpıtmalarla dolu açıklamalar karşısında oldukça öfkeliydi. Ziyarette grev gözcüleri ile yapılan görüşmelerde belediye başkanının söylediklerinde tek bir gerçek dahi bulunmuyor. Belediye Başkanı Kerimoğlu işçilerin belediyeye maliyetinin her işçi için 20 bin lirayı geçtiğini iddia ediyor. Benzerlerini Erdoğan, THY grevinde ve Tekel direnişinde işçilere karşı söylemişti. En kıdemli işçinin dahi ücreti bu rakamlarının yanına yöresine dahi yaklaşmıyor. İşçiler bu yalanlara bordrolarını belediyenin duvarına asarak yanıt verecek.

Bir diğer yalan ise işçilerin 2019’a kadar geriye dönük zam talebinde bulunduğunun iddia edilmesi. Doğrusu, yetki itirazı dolayısıyla mahkeme sürecinin devam ettiği ve yeni sözleşmenin yapılamadığı 2020 Mart ayından itibaren fiilen işçileri sıfır zamla çalıştırmış olan Kerimoğlu’nun, işçilerin en az bir buçuk yıllık hakkına, son dönemin moda tabiriyle çökmeye çalışmasıdır.

Bakırköy belediyesinin pandemi fırsatçılığı

Kerimoğlu işçilerin haklarına riayet ettiğini söylüyor. Özellikle pandemi döneminde tiyatrolar perdelerini kapatmasına rağmen işçilere haklarını verdiğini iddia ediyor. Oysa gerçek tam tersi. Belediye tiyatrolarında oyuncu kadrosunda yaklaşık 30 kişi var iken 200’e yakın işçi bu tiyatrolara bağlı olarak bilfiil pandemi sürecinde de çalıştı ve ücretlerini aldı. Belediye ise pandemi döneminde işçilere kısa çalışma dayatması yaptı. Üstelik kısa çalışma ödeneği kabul edilmeden işçilerin sigorta primlerini keserek mağduriyete yol açtı.

Kreşlerde grev kırıcılığı, KHK’lı işçilere hakaret

Belediye yönetimince öne sürülen, kreşlerde işçilerin greve katılmadığı ve faaliyetin devam ettiği iddiası da gerçeği yansıtmıyor. Bir dizi sınıf grev dolayısıyla kapandı. Greve çıkan işçilerin yerine ise belediyenin kreşlerde yasadışı işçi çalıştırdığı tutanak altına alınmış durumda.

Kerimoğlu tüm bunların üzerine kendini işçi dostu göstermek için ne yapacağını şaşırmış durumda. Taşerondan kadroya geçen ve greve katılmayan KHK’lı işçilere yüzde 10 zam müjdesi veriyor kendince. Oysa bu işçilerin yemek ücretlerini kesip 5 liraya indiren de yine kendisi. Kaldı ki zam için yıl sonunu işaret ediyor. Yani ortalama 3.100 lira alan bu işçilere Kerimoğlu yüzde 10 zam verse de vermese de yıl başında aşağı yukarı asgari ücret alıyor olacaklar.

İşçi sınıfının gerçeği kazanacak!

İşçinin grev kararlılığı ve iradesi karşısında yalanlara, karalamalara ve çarpıtmalara sarılanlar boşuna uğraşıyor. Bu grev vesilesiyle konu emeğin hakları olduğunda CHP-AKP fark etmeden patron ve düzen partilerinin nasıl aynılaştığını görüyoruz. Ama aynı zamanda ekmek ve hürriyet için verilen mücadelenin hangi partiye oy vermiş olursa olsun işçileri nasıl birleştirdiğini de görüyoruz. Bu grev emekçi halk için çözüm yolunun sınıf mücadelesinden ve sınıf siyasetinden geçtiğini gösteriyor. Bakırköy belediyesi grevi hepimizin grevidir!