Üniversite öğrencilerinden Beyazıt'ta YÖK protestosu
İstanbul'un farklı üniversitelerinden öğrenciler "Özgürlüğümüz ve geleceğimiz için ayaktayız!" şiarıyla YÖK'ü protesto etmek için Beyazıt Meydanı'nda buluştu. Bu eylemi kendisine tehdit olarak gören rektörlük ise eylem öncesinde İstanbul Üniversitesi öğrencilerinin okula girmelerini engelledi. İstanbul Üniversitesi öğrencileri de diğer üniversitelerden gelecek arkadaşlarını karşılamak için Beyazıt Meydanı'nda toplandı. Öğrencilerin meydanda toplanmasına yoğun bir polis ablukası eşlik etti. Tüm engellemelere rağmen bir araya gelen öğrenciler protesto eylemlerini başarılı bir şekilde gerçekleştirdi.
Eylem çeşitli üniversiteleri temsilen öğrencilerin söz almasıyla başladı. Öğrenciler yaptıkları konuşmalarda üniversitelerinde karşılaştıkları zorlukları aktardılar. Sermayenin YÖK aracılığıyla üniversitelere yerleşmesine karşı mücadele edeceklerini belirttiler. Son zamanlarda artan polisin ve ÖGB'nin desteğiyle gerçekleşen faşist saldırılara dikkat çekerek istibdada karşı mücadelede geri adım atmayacaklarını vurguladılar.
Üniversite öğrencilerinin konuşmalarının ardından söz 29 Ekim KHK'sı ile ihraç edilen yoldaşımız Levent Dölek'e verildi. Yoldaşımız konuşmasına gençliğin vermiş olduğu bu mücadele olduğu sürece umutsuz olmanın hiçbir sebebi olmadığını belirterek başladı. ''Ekim devriminin 100. yıldönümü olması vesilesiyle, sosyalist devrimin olanca coşkusu ile tüm dünyada eşitlik ve özgürlük uğrunda mücadele eden devrimcileri selamlıyorum'' diyerek devam etti. Bir darbe ürünü olan YÖK'ün üniversitelerin sermayenin tahakkümüne girmesinin bir aracı olduğunu vurguladı.
OHAL ile birlikte sermayenin önüne açıldığının ama bu ülkede sadece sermayedarların olmadığını söyleyen yoldaşımız konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: ''Direnişinin kodlarını yazan Kod-A işçileri! Selam olsun, engelleri aşarak yürüyorlar. Kendilerini madenlere kapatan, özelleştirmeye karşı, taşeronlaştırmaya karşı ve iş cinayetlerine karşı bedenlerini ortaya koyan şanlı, onurlu maden işçileri! Onlar da engelleri aşa aşa yürüyorlar. Türkiye'nin dört bir yanında sendika mücadelesi veren, ekmek mücadelesi veren işçiler, emekçiler! Önlerine gelen tüm engelleri aşa aşa mücadele ediyor. Ve sizler! Dün faşistlerin ve polisi saldırısını bugün yine güvenliklerin baskılarını aşarak buraya geldiniz. Yarın nice engelleri aşacaksınız. Hep birlikte istibdada karşı hürriyete ulaşacağız. Kahrolsun emperyalizm, yaşasın devrim ve sosyalizm!''
Yoldaşımızın konuşmasının ardından öğrenciler, KHK ile ihraç edilen ve 245 gündür açlık grevinde olan Semih Özakça ile telefon bağlantısı kurdular. Semih Özakça konuşmasında KHK'lar ile yüzlerce akademisyenin ihraç edildiğini bunlardan birinin de kendisi olduğunu söyledi. Öğrencilerimize kalitesiz eğitimi reva gören bu iktidara karşı direndiğini belirtti ve bu saldırıları hep birlikte geri püskürteceğiz diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Telefon bağlantısından sonra öğrenciler tarafından basın açıklaması okundu. Sık sık ''Kahrolsun istibdad, yaşasın hürriyet!'', ''YÖK, polis, medya bu abluka dağıtılacak!'', ''Yaşasın devrimci dayanışma!'' sloganlarının atıldığı eylem Beyazıt Marşı'nın öğrenciler tarafından söylenmesi ile son buldu.
Eylemin ardından öğrenciler önceki gün Vezneciler metro istasyonunda polis ve faşist çeteler tarafından gerçekleştirilen saldırıyı protesto etmek üzere "Faşizme Ölüm" pankartının arkasında birleşerek bir yürüyüş gerçekleştirdiler. Yürüyüşün ardından Vezneciler metro istasyonunda açıklama yapan öğrenciler, bu saldırıların kimseyi yıldıramayacağını, istibdada ve faşizme karşı mücadelenin sonuna kadar devam edeceğini vurguladılar. Öğrenciler ''Beyazıt faşizme mezar olacak!'' sloganlarıyla gerçekleştirdikleri protestoyu sonlandırdı.