Aydınlar, öğrenciler, işçiler Sungur Savran’ın Türkiye’de Sınıf Mücadeleleri (Cilt 2) kitabı için Metrohan salonunu doldurdu

Aydınlar, öğrenciler, işçiler Sungur Savran’ın Türkiye’de Sınıf Mücadeleleri (Cilt 2) kitabı için Metrohan salonunu doldurdu

Sungur Savran 1 Mart günü son kitabı Türkiye’de Sınıf Mücadeleleri (Cilt 2) için Emek Çalışmaları Topluluğu’nun düzenlediği söyleşide okurlarıyla buluştu. Beyoğlu Füniküler İstasyonu’nda bulunan tarihi bina Metrohan’da gerçekleştirilen söyleşide salonu aydınlar, eğitim ve bilim emekçileri, öğrenciler ve işçilerden oluşan nitelikli bir dinleyici grubu doldurdu.

Sevim Belli’ye saygı, Emek Çalışmaları Topluluğu’na teşekkür

Sungur Savran söyleşiye işçi sınıfının mücadelesine gönüllü olarak destek veren, araştırmalarıyla ve derledikleri verilerle sınıf mücadelesine büyük katkı sunan Emek Çalışma Topluluğu’nu, içinde doğrudan işçiler çalışmasa da bir işçi sınıfı kurumu olarak niteleyerek ve teşekkür ederek başladı. Sungur Savran, geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz Marksist düşünce ve mücadele insanı Sevim Belli’yi anarak ve onun şahsında mücadelede yitirdiklerimiz için saygı duruşuna davet ederek sunuşuna geçti.

Marx, Engels, Lenin ve Trotskiy’in yöntemi: Devrim bir ihtimal miydi? Evet!

Sungur Savran yaklaşık bir saat süren konuşmasında Türkiye’de Sınıf Mücadeleleri’nin 2. cildini oluşturan kısımları ve bölümleri güncel siyasi mücadele ve saflaşmalarla ilişkisi içinde sundu. Savran, yaptığı çalışmada Türkiye’nin yakın tarihinin Marksist yöntemle ele alındığını ve kitapta ortaya konan tezler kadar yöntemin de önemli olduğunu özellikle vurguladı. İkinci cildin ayrıntısıyla ele aldığı 1960-1980 arasındaki sınıf mücadeleleri dönemini, o dönemi yaşayan pek çok sosyalistin “devrim oluyor gibi hissediyorduk” dediğini aktaran Savran, Marx’ın Fransız Üçlemesi’nde, Lenin ve Trotskiy’in 1917 tahlillerinde (Trotskiy’in ayrıca İspanya ve Çin’le ilgili çalışmalarında da) ortaya koyduğu yöntemle bu hissin bir yanılsama olmadığını vurguladı. Sungur Savran eserinde 1970’li yıllarda devrim bir ihtimal miydi sorusunu soruyor ve bu soruyu olumlu olarak cevaplıyor.

Düşman kardeşler: Sol liberalizm ve sol Kemalizm

Bu bağlamda 12 Eylül karşı devriminin analizi sadece onun bir rejim olarak muhtevasının Marksist yöntemle açığa çıkarılması açısından değil (Sungur Savran eserinde 12 Eylül’ün faşizm ya da Bonapartizm kavramlarıyla nitelenemeyeceğini onun bir Genelkurmay diktatörlüğü olduğunu savunuyor) bir devrimci yükselişin işçi sınıfı açısından başarısızlıkla sonuçlanmasının derslerinin çıkarılması açısından önem taşıyor. Doğru dersler çıkarılmaz ise yanlışlar daha büyük yanlışlara davetiye çıkarıyor. Türkiye’nin yakın tarihini devletle sivil toplum çelişkisi bağlamında ele alan sol liberaller, burjuvazinin saflarında Özal’dan Demirel’e Cem Boyner’den Erdoğan’a ve AKP’ye uzanan bir demokratik kanat arayışı içinde olmuş ve sol liberalizm Türkiye’de solun çözülmesinde 12 Eylül’ün baskıya ve şiddete dayanan saldırısını ideolojik alanda tamamlayan bir işlev görmüştü. Savran, konuşmasında sol liberalizmin karşısında onun karşıtı gibi görünen ama burjuvazinin saflarında ilerici bir kanat arayıp ona yaslanmak anlamında sol liberalizmin ikiz kardeşine dönüşen sol Kemalist akımları da eleştirdi.

Marksizmin ışığında geleceğin mücadelesi için geçmişin dersleri: İnadına işçilerin birliği ve halkların kardeşliği!

Sungur Savran’ın zengin ve derinlikli sunuşu daha sonra salondan sorulan nitelikli ve derinlikli sorularla tamamlandı. Doğal olarak son günlerin yakıcı tartışması da gündeme geldi. Savran, konuşmasında 1980’li yılların sonuna damga vuran ve 12 Eylül karşı devriminin karanlığını yırtan işçi mücadelelerine ve daha sonra Kürt halkının mücadelesiyle birlikte oluşan “kusursuz fırtınaya” özel bir vurgu yapmıştı. Sorularla açılan tartışmaya da geçmişte yapılan hataların tekrarlanmaması gerektiğini hatırlatarak, işçi sınıfı mücadelesiyle Kürt halkının mücadelesini birlikte ela alan bir sınıf siyasetinin önemini vurgulayan cevaplar verdi. Söyleşinin tamamı Gerçek gazetesinin internet sitesinden ve Youtube sayfasından izlenebilir.