Gelecek patronların istibdadında değil, gençliğin kendi ellerindedir!

Gelecek patronların istibdadında değil, gençliğin kendi ellerindedir!

Türkiye’de ekonomik kriz gün geçtikçe kendisini daha çok hissettiriyor. Her ne kadar iktidar cephesi “ekonomi dengelendi” ve “en kötü günler geride kaldı” söylemleriyle farklı bir ülke tablosu çizmeye çalışsa da, gerçekler gelecek günlerin hiç de iyimser olmadığını gösteriyor.

Genç işsizlik rekor seviyede

Ekonominin tepetaklak oluşundan en çok etkilenen kesimlerden birisi de gençlik. DİSK’in açıkladığı Ekim 2018 işsizlik verilerine göre genç işsizlik yüzde 19,3’ten yüzde 22,3’e, ne eğitim alan ne de istihdam edilen genç oranı ise yüzde 24,7’ye yükseldi. Bu veriler gösteriyor ki Türkiye’de her 4 gençten biri işsizdir. Üniversite öğrencileri için de durum farklı değil. Ekonomik kriz, eğitimde özelleştirmeler derken emekçi halkın çocukları için üniversite okumak giderek imkânsız hale geliyor. Yine DİSK’in verilerine göre bu sene 408 bin öğrenci üniversiteyi bıraktı ve işgücü piyasasında iş aramaya başladı. Üniversiteyi bitiren öğrenciler ise ya işsizler ordusuna katılmak durumunda kalıyor ya da ucuzlatılmış ücretlerden, uzatılmış çalışma saatlerinden nasibini alıyor.

Patronlar gençleri aldatmaya çalışıyor!

Patronlar ve onların siyasetçileri, gençlere toz pembe bir hayat göstermek için söylenmedik yalan bırakmıyorlar. Ümidimiz gençliktedir diyor patron sınıfı ve düzen partileri. Ümitleri gençlikte, çünkü patronlar, gençliği düşük ücretlere uzun saatler çalışabilecek taze iş gücü olarak görüyor! Her fırsatta gençlere “kendinizi geliştirin”, “siyasete bulaşmayın” demeleri de boşuna değil. Kendinizi geliştirin ki bizim kasamızı daha çok doldurun, siyasete bulaşmayın ki işlettiğimiz bu sömürü düzeninde, bir de sizinle uğraşmayalım diyemiyorlar. Bireyci hayallerle gençliğin gözlerini boyamaya çalışıyorlar.

İşsizliği reva görenlere karşı mücadeleye

Patronlar bir yandan kârlarını korumak için gençlere işsizliği reva görüyorlar. Öbür taraftan düzenin istikrarını gençlerin bozmasından korkup istibdadın sopasını gençliğin üzerinde hazır tutuyorlar. Bu böyle gitmez, gitmeyecek! Gençlik geleceğine sahip çıkmak için, sermayeye değil, açlıkla terbiye edilmeye çalışılan milyonlarca emekçinin mücadelesine taze kan olmak için kolları sıvayacak, işçi sınıfının ve emekçilerin cephesinde en ön saflarda yerini alacak!

Bu yazı Gerçek gazetesinin Şubat 2019 tarihli 113. sayısında yayınlanmıştır.