Boğaziçi’nde kayyım gidecek, hürriyet mücadelesi kazanacak!
Boğaziçi Üniversitesi’ne atanan kayyım Melih Bulu’ya karşı gençliğin mücadelesi büyüyerek devam ediyor. Atandığı günden bu yana kendisini gerek şirin göstermeye çalışarak gerek istibdadın sopasını öğrencilere sallayarak makama yerleşmeye çalışan Melih Bulu’nun yaptığı bütün hamleler öğrencilerin mücadelesine çarpıyor.
Hedef göstermeler, karalamalar, gözaltı ve tutuklamalar öğrencileri yıldırmadı
İstibdad rejimi geçtiğimiz hafta Boğaziçi Üniversitesi’nde direnen öğrencilerin inisiyatifiyle açılan resim sergisindeki bir resmi gerekçe göstererek öğrencilerin haklı mücadelesi üzerinde bir karalama kampanyası başlatmıştı. İçişleri bakanı Süleyman Soylu’dan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’a kadar istibdad rejiminin sözcüleri öğrencileri hedef göstermiş ve iki öğrenci hakkında tutuklama kararı verilmişti. Öğrenciler tutuklama kararlarına Melih Bulu’yu rektörlük binasına kapatarak cevap verdiler. Sabah saatlerinden itibaren Boğaziçi Üniversitesi çevresini abluka altına alan polis, adeta öğrenci kartına sahip olup üniversite çevresinde bulunan herkesi gözaltına alarak mücadeleyi kırmaya çalıştı. Yüze yakın öğrencinin gözaltına alınması gençliği yavaşlatmak bir yana, mücadelenin ateşini harladı.
Meşru olmayan rektörün kendisidir, istibdadın üniversiteler politikasıdır
Yüzlerce öğrenci rektörlük makamı önünde saatlerce nöbet tutarak protestolara devam ettiler ve kayyım rektör Melih Bulu’yu adeta rektörlük makamına kilitlediler. Aslında Melih Bulu’nun odasından çıkmasını engelleyen fiili bir müdahale yoktu. Onu odasına hapseden gayri meşru olduğunu herkesten çok bilmesi ve öğrencilerinin karşısında durmayı, herhangi bir açıklama yapmayı bırakın, insan içine çıkmaktan dahi utanır hale gelmesiydi. Saat 21.00’da başlayan sokağa çıkma yasağına rağmen bu kuşatma eylemine devam etme iradesini hep beraber ortaya koyan öğrenciler, polisin tehditlerine “burası bizim evimiz” sloganlarıyla karşılık verdiler. Üniversitenin gerçek sahipleri, evleri belledikleri kampüslerine dişe diş mücadele ederek sahip çıkarken üniversiteye çökmeye çalışan istibdadın kayyım rektörü Melih Bulu evine dönebilmek için çevik kuvvet ekiplerinin koridor kurmasını beklemek zorunda kaldı!
İstibdad rejimi ve kayyım Melih Bulu’nun halkın gözünde öğrencilerin mücadelesini itibarsızlaştırma çabası boşunadır. Asıl itibarsız olan rektörlük makamının ve istibdad rejiminin kendisidir. Melih Bulu Boğaziçi üniversitesinin meşru rektörü değildir ve olmayacaktır. Melih Bulu, rektörlük makamını işgal etmesinden bu yana öğrencileri defalarca hedef göstererek suç işlemiştir. Ne üniversiteyle, ne öğrencilerle ilgisi olan Melih Bulu’nun sırtını yaslayabileceği tek yer istibdad rejimidir.
Kayyım gidinceye kadar mücadeleye devam
Biz üniversite öğrencileri ise sırtımızı üniversitenin gerçek sahiplerine; öğrencilere, üniversite emekçilerine ve hürriyet için mücadele eden emekçi halka yaslıyoruz. Melih Bulu istifa edene kadar, istibdada karşı hürriyet mücadelesini zafere taşıyana kadar mücadele edeceğiz. Kayyımlar gidecek hürriyet kazanacak!
DİP’li Öğrenciler