Kurallara uygun katliam!
Devlet, Şırnak Uludere’nin (Şirnex Qilaban) Roboski köyünün 34 canının hava bombardımanı sonucunda katledilmesinden bu yana ilk kez suskunluğunu bozdu. Genelkurmay Başkanlığı, Meclis İnsan Hakları Komisyonu’nun “belge” talebine “bilgi”ile cevap verdi. Bir CHP milletvekiline göre, yedi sayfalık bu metnin altı sayfası bölgede son zamanlarda yaşanan olayları anlattıktan sonra son sayfa olayın “insani açıdan” üzücü olmasına rağmen “askeri açıdan harekât yetki ve kuralları içinde, sınır ötesi harekât karar mekanizması dâhilinde icra edilmiş” olduğu yazıyor. (Radikal, 6 Nisan 2012, s. 16) Gerisi savcılığın gizlilik kararına giriyor. Bu utanç belgesi, devletin Uludere katliamının ardındaki hakikatları ortaya çıkarmayacağını, askeri ve siyasi sorumlulardan hesap sormayacağını birkez daha ortaya koymuştur. Bütün öteki katliamlar gibi bunun hesabını da, başta işçi sınıfı olmak üzere emekçi ve ezilen halk soracaktır!
Devrimci İşçi Partisi diyor ki:
Uludere katliamından bu yana üç ayı aşkın bir süre geçti. Heron görüntüleri sadece bir avuç milletvekilince görüldü. Ortada ne alınmış bir ifade, ne halka verilen küçücük bir bilgi var. Hükümetin ve devletin politikası unutturma üzerine kurulu. Gizlilik kararı buna tuz biber ekiyor.
- Gizlilik kararı derhal kaldırılmalıdır. Heron halka açılmalıdır. Sorumlu konumdaolanların ifadeleri yayınlanmalıdır.
- Bombalama operasyonunda ve o kararın alınmasına temel olan istihbari vb. faaliyetlerdesorumlu konumda olanlar, delil karartılmasının önlenmesi için derhal görevdenalınmalıdır. Bu sadece askerler için değil, siviller ve MİT yetkilileri için de geçerlidir.
- Uludere katliamı ister bir hata olsun, ister kasıtlı olarak uygulanmış olsun, sorumlusuen başta Genelkurmay Başkanı’dır. Bu kadar ağır bir katliama yol açan hata bile olsasorumlusunun azledilmesi gerekir. Ayrıca, jandarmadan sorumlu bakan olan İçişleriBakanı görevden alınmalıdır.
- Bu tür olaylar konusunda devlet organlarınca açılan soruşturmalar bugüne kadarhiçbir ciddi sonuç vermemiştir. Dolayısıyla, sendikaların, meslek örgütlerinin, aydınkuruluşlarının desteğiyle bağımsız bir komisyon oluşturulmalıdır. Bu komisyona bütünbilgi ve belgelere erişim hakkı tanınmalıdır. Bu komisyonun başına, eski İstanbul BaroBaşkanı olan, temel hak ve özgürlükler doğrultusundaki mücadelesi ve duruşuyla genişkesimlerin güvenini kazanmış olan Yücel Sayman gibi bir isim getirilmelidir.
- Yargı organları, bu komisyonun çalışmalarını da göz önüne alarak sorumlularıyargılamalı ve cezalandırmalıdır.