Belçika’da üç günlük grev
Belçika, Şubat ayından bu yana, “Arizona” diye anılan bir hükümet tarafından yönetiliyor. Bu biraz garip isim, hükümet ortağı olan partilerin renkleri yan yana getirilince, ABD’nin Arizona eyaletinin bayrağının renklerine denk geldiği için kullanılıyor. Adındaki Amerikanlığa pek uygun düşen bir biçimde, bu hükümet emekçi halka dibine kadar düşman. Belçika’da sıkça dile getirildiği üzere, hükümet Donald Trump’ın emirlerine uygun olarak daha fazla F-35 savaş uçağı alabilmek için, halkın lokmasına göz dikiyor. Bu hükümetin hazırladığı yeni bütçe planı, eğitim ve sağlık başta olmak üzere halkın refahına doğrudan darbe vuracak 20 milyar Avroluk bir kesinti öngörüyor. Bundan en sert biçimde etkilenecek sektörlerden birisi ise, emeklilik yaşları 60’tan 67’ye çıkacak olan Belçika’nın demiryolu işçileri.
Emekçi halka karşı başlatılan bu taarruza, işçi sınıfı gitgide vites yükselterek cevap veriyor. Ekim ayındaki başarılı bir eylem gününden sonra işçi sendikaları, 24 ve 25 Kasım’da gerçekleşecek kısmi grevler sonrası, 26 Kasım’da bir genel grev düzenlemeye karar verdi. Demiryolu işçileri, 23’ü gecesinden iş bırakmaya başladı. 26’sında genel grev günü geldiğinde, Belçika’nın iki havalimanından da tek bir uçak dahi kalkmadı. Ülkenin başkenti Brüksel’de neredeyse hiçbir otobüs, metro ya da tramvay çalışmadı. Şehirlerarası ve uluslararası trenler büyük oranda durdu. Dahası postane işçilerinden öğretmenlere ve sağlık çalışanlarına, birçok sektör aynı anda harekete geçerek adeta masaya yumruğunu vurdu. Üç gün boyunca adım adım dozu yükselten Belçika işçi sınıfı, 1980’lerden bu yana en büyük grevini gerçekleştirmiş oldu.
Bu büyük grev ile birlikte, Belçika işçi sınıfı Bart de Wever hükümetine karşı çok önemli bir ilk adım atmış durumda. Avrupa çapındaki bir dizi kuruma ev sahipliği yapan Belçika’nın küçüklüğü bizi yanıltmasın. Avrupa’nın bu stratejik ülkesinde kazanılacak bir zafer, zaten İtalya’da ve Fransa’da önemli hamleler yapan Avrupa işçi sınıfı için bir kalk borusu haline gelebilir. Üç gün boyunca ülkeyi durduran Belçika işçi sınıfı, şimdi belki de Avrupa’da son yıllardaki ilk büyük işçi sınıfı zaferinin eşiğinde. Belçika’daki sınıf kardeşlerimizin mücadelesi hepimize mücadele azmi vermeli.
Bu yazı Gerçek gazetesinin Aralık 2025 tarihli 195. sayısında yayınlanmıştır.
