Devrimci İşçi Partisi ve Ekim Devrimi
Devrimci İşçi Partisi’nin programını iki kelimeyle özetlemeye çalıştığımızda bunu rahatlıkla Ekim Devrimi diyerek yapabiliriz. Bu DİP’in Ekim Devrimi’nin kaba bir kopyasını yaşadığımız coğrafyaya uygulamaya çalışacağı şeklinde yorumlanmamalıdır.
Her ülkenin farklı koşulları vardır ve her devrim bu özgül koşullara göre şekillenecektir. Bununla birlikte Ekim Devrimi’nden çıkan evrensel sonuçlar bugün bile sınıf mücadelesi için vazgeçilmez ilkeleri oluşturmaktadır. Devrimci İşçi Partisi de bu ilkeler üzerinden mücadelesini şekillendirmeyi sürdürecektir. Bunların başında sınıf işbirliğinin reddi gelmektedir. Burjuvazinin herhangi bir kanadına ilericilik, demokratlık vb. sıfatlar atfeden politikaların nasıl işçi sınıfını felaketlere sürüklediği ortadadır.
Türkiye’nin Menşevikleri, Sosyal-Devrimcileri vb. kâh CHP’yi ve başka “sosyal demokratları” demokratik devrim adına desteklediler, kâh AB’yi demokrasi ve özgürlükler adına savundular, kâh gericiliğe karşı mücadele adı altında şovenizmin peşine düştüler. Kimileri darbeleri desteklemeye hatta darbe çağrısı yapmaya kadar vardırdı işi. Ekim Devrimi ise bizlere burjuva demokratik görevlerin bile işçi sınıfı tarafından zafere ulaştırılabileceğini göstermişti tam 90 yıl önce. Bu ders tüm bir asır boyunca defalarca doğrulandı. Bugünün Kornilovlarına karşı, yani darbe tehditlerine karşı aynı Bolşeviklerin yaptığı gibi mücadele ediyoruz ve mücadele etmeye devam edeceğiz. Ama hiçbir zaman da ne AKP’yi ne AB’yi ne de başka bir burjuva kampı desteklemeyeceğiz.
Ekim Devrimi, Bolşeviklerin kitlelere duyduğu güvenin ve sabırla onların önderliğini kazanmak için verdiği disiplinli ve sistematik mücadelenin sonucu olarak başarıya ulaşmıştır. DİP, bu anlayışı en temel ilkelerden biri olarak benimseyecektir. İşsizlik, yoksulluk, sefalet içinde yaşayan emekçilerin tüm sorunlarını çözecek yöntem işçi sınıfının bugüne kadar yarattığı en etkili yöntem olan devrimdir. DİP, bu toprakların Ekim Devrimi’ni yaratmak için mücadele edecektir.
Bolşevikler, Birinci Dünya Savaşı’nın yarattığı karanlık dönemin içinden çıkmış ve Ekim Devrimi ile bu büyük emperyalist paylaşım mücadelesini bitirmişlerdir. Bolşevikler, şovenist histeri dev bir kara bulut gibi Rusya’nın üzerine çöktüğünde halkların kardeşliğini savunmakta, Rusya’nın haksız savaşına karşı çıkmakta tereddüt etmemiştir. Şehirdeki işçilerle birlikte cephedeki askerler de devrimin safına geçtiğinde, Bolşevikler kararlılıklarının, ödedikleri bedellerin ve doğru politikalarının meyvesini, almışlardır. Biz de aynı yolda yürüyoruz bugün. Nihayet içinde bulunduğumuz emperyalist Sürekli Savaş dönemini bitirecek formül de aynıdır. Bu yüzden DİP bu zorlu yolda yürürken bayrağına şu sloganı yazacaktır: Sürekli Savaşa karşı Sürekli Devrim!