Akşener’in yalancı hürriyet sevdası

Meral Akşener meclisteki parti grubunda “kahrolsun istibdad yaşasın hürriyet” sloganını atarak dikkatleri üstüne çekti. Tabii ki 1908 devriminin sloganını atmakla devrimci olunmaz. Kendisi Refahyol’un içişleri bakanlığını yaptığı baskı, işkence ve faili meçhullerle dolu dönemin hesabını vermeden de hürriyetten bahsedemez. Zaten Akşener de İttihat ve Terakki’nin sloganlarını atarak halka değil devletin içine, bilhassa da ordunun içindeki “Atatürkçü” subaylara yöneliyor. Bildiri yayınlayan emekli amiraller için “zevzek” dedikten sonra Ümit Özdağ’a kaptırdığı askerlerle şimdi belli ki arayı ısıtmanın telaşında.

Evet biz de Devrimci İşçi Partisi olarak “kahrolsun istibdad, yaşasın hürriyet” diyoruz. Ama biz İttihat ve Terakki partisine değil, o partinin sonunda ihanet ettiği Hürriyet devrimine işaret ediyoruz. O yüzden İyi Parti bozuk düzeni tamir etmek üzere “güçlendirilmiş parlamenter sistem” diyor, biz ise devrimci çözümü ve zincirsiz bir Kurucu Meclis’i savunuyoruz. Ve biz her zaman “kahrolsun ABD ve AB emperyalizmi” diye de ekliyoruz. Çünkü biz NATO subaylarına değil, emperyalizmin zincirine vurulmuş bu memleketin emekçi halkına sesleniyoruz. Akşener yeminli bir NATO hizmetkarıdır. Biz ise sadece NATO’dan çıkmaya değil aynı zamanda NATO’yu yıkmaya da yemin etmiş anti-emperyalist devrimcileriz.

Bu yazı Gerçek gazetesinin Haziran 2022 tarihli 153. sayısında yayınlanmıştır.