THY’de grev pankartları polis ablukasında asıldı
Hava-İş sendikasının THY’de ilan ettiği grev başlamadan, işverenin isteği ve hükümetin talimatıyla polis saldırısı başladı. Grevin başlangıç saati 15 Mayıs sabah saat 03:00 olarak belirlenmişti. Polisin dış hatlar önünde toplanan işçilere müdahalesi ise geceyarısı başladı. Bir polis memurunun işçilere söylediği “haklı olduğunuzu biliyoruz ama emir yukarıdan geldi müdahale edeceğiz” sözleri bir kez daha THY işvereninin tüm devleti arkasına alarak işçilere saldırmakta olduğunu kanıtladı.
Geçtiğimiz yıl da, toplu sözleşmede işçilere istediklerini dayatabilmek için THY yönetimi hükümete grev yasağı sipariş etmişti. THY yönetimi, 29 Mayıs 2012 tarihinde grev yasağına karşı iş bırakarak hak arayan 305 işçiyi kanun dışı eylem gerekçesiyle işten atmıştı. Hava-İş sendikasıyla birlikte işçilerin verdiği mücadele önce grev yasağını kaldırtmış ardından da mahkemelerde birbiri ardına atılan işçilerin işe iadesi yönünde kararlar alınmıştı.
THY yönetimi, AKP hükümeti ile el ele Hava-İş sendikasını bitirmek ve THY’yi sermaye için dikensiz gül bahçesine çevirmek için ne mahkeme kararlarını uyguladı ne de toplu sözleşmeyi imzalamaya yanaştı. Dün hükümetten grev yasağı sipariş edenler bugün grevi kırmak için binlerce polis sipariş etti ve aldı.
Polis açıkça grev kırıcılık yapmaktadır. Sadece havalimanını abluka altına almakla kalmayıp uçuş ekiplerinin dinlenme odalarını da işgal ederek işveren adına terör salmaktadır. Grev gözcülerinin sayısı zorla birkaç kişiyle sınırlandırılırken binlerce polis işverenin grev kırıcılığına soyunmaktadır.
THY polisin ardından, grev kırıcılık yaptırmak için eğitimlerini tamamlattığı yarı zamanlı personeli devreye sokacak. Bu da grevi kırmak için THY yönetiminin, uçuş emniyetini ve insan hayatını bile tehlikeye atacak kadar gözünün döndüğünü gösteriyor. İşçiler için ise tüm bu baskıların karşısında grev artık bir onur mücadelesi haline gelmiş durumda.