Özer Elektrik işçileri yılmadan direniyor

Özer elektrik

Dilovası’nda bulunan Özer Elektrik işçileri patronun haksızlıklarına karşı anayasal haklarını kullanarak Birleşik Metal-İş’te örgütlenmişti. Yetki belgesi gelir gelmez, patron tarafı iftiralar atarak 25/2’den 10 işçiyi tazminatsız olarak işten attı. İşçiler 27 Temmuz’dan bu yana fabrika önünde buna karşı direniyorlar.

Patron işçileri yıldırmak için her yolu deniyor

Patron, fabrika önünde direnişe geçen işçileri yıldırmak, hâlâ çalışmakta olanları ise korkutup sendikadan vazgeçirmek için yoğun bir baskı uyguluyor. Bunun için fabrikanın bulunduğu organize sanayi bölgesinin patronları, başka işyerlerinde işçilere karşı kullandıkları bir elemanı Özer Elektrik patronuna önermişler. Eski astsubay olan bu kişi fabrikaya güvenlik elemanı olarak alınıyor. Yetmiyor patron, hapishaneden yeni çıkan eski korumasını tekrar işe alıyor. Her ikisi de bellerinde çifte tabancayla gezerek terör estiriyorlar. İşçilerin jandarmaya yaptığı şikâyetler ise dikkate alınmıyor. Direnen işçiler, bu kişilerden ne korkuyor ne de çekiniyor. Ancak jandarmanın bu tutumu patronu giderek daha da fütursuz hale getiriyor. İşçileri yıldıramayan ve direnişten vazgeçiremeyen patron, işçileri kışkırtarak, kavga çıkartmaya çalışarak sonuç almaya çalışıyor. Bunu başarabilirse jandarmayı da arkasına alarak direnen işçileri fabrikanın önünden uzaklaştırabileceğini düşünüyor.

Fabrika önünde direnen işçiler ile fabrikada çalışan işçilerin iletişim kurmasını engellemek amacıyla tellere branda çeken patron, aynı zamanda brandaları kendisi kesip suçu da işçilere atmak istedi. Patronun adamları, direnişçi işçilere fabrikadaki kameralar önünde hakaretler ve tehditler savurarak tabiri caizse kendilerini dövdürtmeye çalıştı. İşçiler ise bu provokasyona gelmedi ve bu hakaretleri jandarmaya suç duyurusu ile ilettiler. Fakat jandarma patronla işbirliği içinde olduğu için işçilerin suç duyurusunu kabul etmedi. Böylece patron anayasal bir hak olan sendikal örgütlenme hakkını gasp ederken, jandarma da yine anayasal bir hak olan dilekçe verme hakkını çiğneyerek ona katılmış oldu.

İşçiler ekmek ve hürriyet mücadelesinde ayrı gayrı yok diyor

Patron sadece işçilere baskı yapmıyor aynı zamanda sağ-sol olarak bölmeye çalışıyor. Patron sağcı gördüğü işçiye “o solcu ile ne işin var senin” diyor ama işçiler “aynı patron gece gündüz çalıştırıp sömürürken kimsenin sağcılığı solculuğu ile ilgilenmiyordu” diyorlar. “Bizim aramızda ayrı gayrı yok” diyerek işçilerin birliğinin önde geldiğini belirtiyorlar. Gebze Sendikalar Birliği’nin Özer Elektrik önünde yaptığı dayanışma eyleminde DİSK’in yanı sıra Türk-İş ve Hak-İş’e bağlı sendikalardan işçilerin de varlığı patronun bu oyunlarına güzel bir cevap oldu. İşçileri güçlü kılan ve tüm baskılara karşı iki aydan fazla bir süredir direnmelerini sağlayan da bu birlik ve sınıf dayanışması.

İşçiler sadece kendi hakları için değil, işçileri sömürmekte patronlar için dikensiz bir gül bahçesi olan Dilovası İMES başta olmak üzere, tüm işçi sınıfının hakları için mücadele ettiklerinin bilincindeler.  

Bu yazı Gerçek gazetesinin Ekim 2020 tarihli 133. sayısında yayınlanmıştır.