Gerçek gazetesi okur toplantısı: İşçi emekçi aynı yere, patronlar ayrı yere!

Her ay yapılan Gerçek gazetesi kahvaltılı okur toplantısı bu ay da, Devrimci İşçi Partisi İstanbul bürosunda çeşitli sektörlerden işçilerin katılımıyla gerçekleşti. 20 Ocak Pazar günü düzenlenen kahvaltıda Gerçek gazetesinin son sayısının ayrıntılı bir sunumu yapıldı. Yapılan sunumda güncel siyasi gelişmelerden işçi mücadelelerine kadar birçok konudan bahsedildi.

Sunumu yapan yoldaşımız, “Aynılar aynı yere, ayrılar ayrı yere” şiarına atıfla gazetenin kapağında yer alan “İşçi emekçi aynı yere, patronlar ayrı yere” manşetini ve içeriğini detaylı şekilde anlattı. Söz konusu işçinin emekçinin hakkını yemek olunca patronların ve temsilcisi partilerin nasıl bir araya geldiğini, enflasyondan geçim sıkıntısına emekçilerin ocağına çöken kara kışın karşısında düzen siyasetinde bahar havası estiğinden bahsetti. Özellikle seçim sonrasında başta kıdem tazminatı olmak üzere emekçilere ağır bir saldırı hazırlığı yapıldığının altını çizen yoldaşımız, bunun karşısında konfederasyon ayrımı olmaksızın, sendikalı sendikasız, yerli göçmen ayırt etmeden tüm işçi ve emekçilerin birleşik cephesini bugünden kurmak gerektiğinin altını çizdi.

İstibdada karşı mücadelenin anti-emperyalist mücadeleyle beraber yürütülmesi gerektiğini, bunun da mutlaka enternasyonal seviyede örülmesinin zorunlu olduğunu belirten yoldaşımız, 10 Şubat tarihinde Avrupa’dan Latin Amerika’ya, Ortadoğu’dan Rusya’ya kadar uluslararası katılımla gerçekleştireceğimiz “Komünist enternasyonalin 100. yıldönümü, Komintern’den geleceğin dünya partisine” etkinliğine hem katılma hem de katılımı örgütleme çağrısı yaptı.

Son olarak katledilmelerinin 100. yıldönümünde Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht’in hayatları boyunca devrim için yaşayıp devrim için öldüklerini belirten yoldaşımız, Lenin’le birlikte 3L olarak anılan büyük önderlere saygımızı göstermenin yolunun, miraslarına sahip çıkmak yani dünya devrimi için mücadele etmek olduğunu belirterek sunumunu bitirdi.

Sunumun ardından gerçekleşen soru ve görüşlerin paylaşıldığı kısımda turizm işçisi bir arkadaşımız yaşadıkları baskı ve sıkıntılardan bahsettikten sonra bu sorunlara çözüm getirebilmek adına örgütlenmek için kolları sıvadıklarını ve tüm olumsuzluklara rağmen mümkün olan en kısa zamanda bunu başaracaklarını dile getirdi. Öğrencilerden kamu emekçilerine kadar pek çok katılımcının yaşanan sorunlar üzerine katkılarıyla zenginleşen bu bölümde ağırlıklı olarak, son zamanlarda hakim olan uzlaşmacı kültürün yerine mücadeleci anlayışın ve sınıf içinde örgütlenmenin geçmesi gerektiği vurgulandı. Bu anlamda Devrimci İşçi Partisi’nin boykot kararının ve birleşik işçi cephesi örülmesi çabasının önemi üzerine çeşitli katkılarla kahvaltı sona erdi.