Cemal Bilgin: Bu pisliği ancak sınıf siyaseti temizler!
Çapa Devlet Hastanesi'nde yapılan yolsuzlukları, çok sayıda işçiyi ve hastaları etkileyen besin zehirlenmesi skandalını ortaya çıkarttıktan sonra hukuksuzca işten atılan Cemal Bilgin ve Çapa işçileri ''Mahkeme kararı uygulansın! Haksız, hukuksuz, keyfi uygulamalar son bulsun! Atılan işçiler geri alınsın!'' talebiyle 16 Ağustos Perşembe günü 12.30'da hastane önünde eylem gerçekleştirdi.
Elinde kazandığı dava sonuçlarıile birlikte basın açıklaması yapan Cemal Bilgin, verdiği mücadelenin kendi işe iadesiyle sınırlı olmadığını, tüm işçilerin iş güvencesi, halkın ücretsiz ve nitelikli sağlık hakkı için mücadeleye devam edeceğini söyleyerek açılan onlarca davanın kendisini yıldıramayacağını belirtti. Fakülte yönetiminin kendisi terörist olmakla suçladığı davadan beraat ettiğini ifade eden Bilgin, parada gözünün olmadığını, bu nedenle maddi tazminat davası açma hakkını kullanmayacağını söyledi. Tek isteğinin yolsuzluğa bulaşmış fakülte yönetiminin görevden alınması olduğunu belirtti. Ardından ülkemizde adalet, hukuk ve demokrasi krizi olduğunu söyleyerek bu krizi işçiler olarak bir araya geldiğimizde aşabiliriz dedi. Gerçekleştirdiği mizansende elinde sabunlu su ile hastanenin tabelasını yıkayarak yolsuzlukları, hukuksuzlukları ve krizi ancak sınıf siyasetinin temizleyeceğini vurguladı ve işçiler olarak bir araya gelerek çalıştığımız kurumları bataklıktan kurtaracağız dedi. Son olarak öğrenci yemekhanesinin denetlenmesinden sorumlu bir çalışanın etlerin tedarikçi firma tarafından çalındığına dair mahkemede verdiği ifadeyi okuyarak et yolsuzluğunu gündeme getirdi. Davanın takipçisi olacağını dile getiren Bilgin, fakülte yönetimini tekrar istifaya çağırarak konuşmasını sonlandırdı.
Cemal Bilgin'den sonra sözü Devrimci İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Levent Dölek aldı. Bu hastanede 2 yıldır yaşanan haksızlığın hukuksuzluğun ve ona karşı mücadelenin memleketin resmi olduğunu söyledi. Bugün içinde olduğumuz krizden döviz yasaklanmadan, borsa kapatılmadan, bankalar kamulaştırılmadan, TÜPRAŞ ve Türk Telekom başta olmak üzere fabrikalar kamulaştırılmadan çıkamayız dedi. NATO'dan çıkmadan, Gümrük Birliği'nden çıkmadan, İncirlik, Kürecik ve bütün emperyalist üsler kapatılmadan memleketin özgürleşemeyeceğini vurguladı. Krizi yaratan asalak sınıfa krizin faturasını ödetelim dedi.
Devrimci İşçi Partisi olarak eyleme “Türkiye NATO'dan çıksın, İncirlik üssü kapatılsın!”, “Fabrikalar, bankalar devletin, devlet işçinin olacak!”, “Döviz yasaklansın, borsa kapatılsın, bankalar kamulaştırılsın!”, “Krizin faturası patronlara!” dövizleriyle katıldık. Hastaneye gelen hasta ve hasta yakınlarından yoğun destek gören eylem alkışlarla ve mücadele çağrısıyla sona erdi.