Uludağ Üniversitesi’nde YÖK protestosu
Sermayenin üniversiteleri baskı altında tutma, sindirme ,bilimi ticarileştirme aracı olan darbe kurumu YÖK’ün kuruluşunun 33. yılını protesto etmek amacıyla 6 Kasım saat 12:00‘da Uludağ Üniversitesi Sevgi Meydanı’nda toplanan öğrenciler sloganlar eşliğinde Rektörlüğe yürüdü. Darbe anayasası ile gelen YÖK kanunu, üniversiteleri sermayenin hizmetine açan işçi sınıfı gençlerine yönelik, özgür bilimin önünde engel, mücadele ruhuna sahip gençliği susturmak ve sisteme entegre etmek için sürekli güncellenen 33 yıllık kanayan bir yaradır.
Bu şiarla yola çıkan Devrimci İşçi Partili öğrencilerin de içinde bulunduğu öğrenciler, YÖK’ü protesto amacıyla üniversitelilerin yoğun olarak bulunduğu Mediko’ya yürüdü. ’’Eşit,Parasız,Bilimsel,Anadilde Eğitim’’,’’ “YÖK Kalkacak, Polis Gidecek, Üniversiteler Bizimle Özgürleşecek!” sloganları atıldı. Kobani direnişine seslenen öğrenciler ''Kobani halkı yalnız değildir'' ,''Yaşasın halkların kardeşliği'' diyerek yürüdü. Karaman'da, Soma'da ve Isparta'daki işçi ölümlerini protesto ederek ''İşçilerin katili sermaye devleti'', ''Maden ölümleri kaza değildir'' sloganları ile eylem devam etti. Eylemde Sütaş işçileri de unutulmadı:''Sütaş işçisi yalnız değildir'',''Direnişin simgesi Sütaş işçisi'' sloganları ile işçilere destek verildi. Kürtçe ve Türkçe yapılan basın açıklamasıyla eylem son buldu.
Eylem sonrasında Görükle istikametine gitmekte olan içinde yurtsever öğrencilerin bulunduğu minibüse polis-faşist işbirliğiyle faşistler tarafından saldırı girişiminde bulunuldu. Şans eseri kimseye zarar gelmedi.
Sermayenin üniversitelere sızmakta kullandığı bu yasaya karşı durmayı kendimize görev edinmeli, CHP’nin de AKP’nin de MHP’nin de YÖK’ünün aynı olduğunu, tüm burjuva partilerinin biz işçi sınıfı çocuklarına karşı olduğunu belleğimizden bir an olsun çıkarmamalıyız. Üniversitelerin temizlik, yemekhane, güvenlik gibi alanları taşeronlaştırılmakta, en azgın emek sömürüsü ve kölelik koşulları bu "bilim" yuvalarında hüküm sürmektedir. Üniversitelerde akademisyeninden memuruna, taşeron işçilerinden öğrencilere kitlesel bir mücadele verilmelidir. Biz Devrimci İşçi Partili Öğrenciler biliyoruz ki, üniversitelerde mesleki bilgi verilerek geleceğin işçileri yetiştirilmektedir. İleride mensup olacağımız sınıf olan işçi sınıfının kurtuluşu için mücadele bizim yaşantımızın odak noktasıdır. Biz bu noktadan hareketle tüm gençliği işçi siyaseti yapmaya, fabrikalarda işçilerle omuzomuza vermeye, meydanlarda burjuvaziye karşı haykırmaya çağırıyoruz.
YÖK kalkacak, polis gidecek, üniversiteler bizimle özgürleşecek!
Eşit, parasız, bilimsel, anadilde eğitim!
Öğrenciye iş, çalışana eğitim hakkı!
Yaşasın özgür emekçiler üniversitesi!