DİP Bildirisi: Erdoğan, dilsiz şeytan olma! Mısır ordusunun muhtırasına karşı çık!
Mısır kaynıyor! 23 Kasım Cuma, 27 Kasım Salı, 30 Kasım Cuma ve 7 Aralık Cuma günleri yüz binlerce insan Kahire’nin kalbinde devrimin sembolü olan Tahrir meydanını doldurdu. İskenderiye’de, Süveyş’te, Port Said’de, Asyut’ta, Asvan’da, Nil Deltası’nın kentlerinde ve başka birçok yerde halk Kahire’deki eylemlere sokaklardan yankı verdi. Aralık’ın ilk haftası boyunca başkent Kahire’de eylemlerin ağırlık merkezi Mursi’nin başkanlık sarayının çevresine kaydı. Bazen on binler, bazen yüz binler sarayı kuşattı. Tam bir işçi kenti olan Mahalle (Mahalla) kentinde halk, var olan yönetimi kovarak kendi komiteleri aracığılıyla kendi kendini yöneteceğini ilan etti. Mısır işçi sınıfı, Mısır devriminin sınıf karakterini adım adım ortaya koyuyor.
Mısır, 22 Kasım’dan beri sarsılıyor. Cumhurbaşkanı Mursi, önce kendisine ancak bir diktatörün sahip olabileceği türden yetkiler veren bir “anayasal bildiri” yayınladı. Zaten sahip olduğu yasama ve yürütme yetkilerinin yanı sıra geçici de olsa yargı ve anayasa hukukunu değiştirme yetkilerini de kendine verdi! Arkasından kurucu meclisin bir “gece yarısı yasası” gibi süratle tamamladığı anayasa taslağını 15 gün içinde referanduma sunacağını açıkladı.
Ama karşısındaki halk boynunu eğecek bir yığın değil! Bu halk bundan sadece iki yıl önce devasa kitle gösterileri ve işçi sınıfının büyük grevleri sonucunda Mısır’ın modern firavunu Mübarek’i devirmiş, hapse attırmış, kafes içinde yargılatmış bir halk! Zalime başkaldırmayı öğrenmiş bir halk! İşte bu halk, şimdi firavunun yerini almaya çalışan “sakallı firavun” Mursi’nin kendi demokratik haklarını ayaklar altına almasına da boyun eğmiyor.
Mısır kaynıyor! 23 Kasım Cuma, 27 Kasım Salı, 30 Kasım Cuma ve 7 Aralık Cuma günleri yüz binlerce insan Kahire’nin kalbinde devrimin sembolü olan Tahrir meydanını doldurdu. İskenderiye’de, Süveyş’te, Port Said’de, Asyut’ta, Asvan’da, Nil Deltası’nın kentlerinde ve başka birçok yerde halk Kahire’deki eylemlere sokaklardan yankı verdi. Aralık’ın ilk haftası boyunca başkent Kahire’de eylemlerin ağırlık merkezi Mursi’nin başkanlık sarayının çevresine kaydı. Bazen on binler, bazen yüz binler sarayı kuşattı. Tam bir işçi kenti olan Mahalle (Mahalla) kentinde halk, var olan yönetimi kovarak kendi komiteleri aracığılıyla kendi kendini yöneteceğini ilan etti. Mısır işçi sınıfı, Mısır devriminin sınıf karakterini adım adım ortaya koyuyor.
Halkın talepleri açık. Anayasal bildiri geri çekilecek. Anayasa referandumu iptal edilecek. Bunlar olmadığı takdirde, hatta hemen şimdi Mursi’nin gitmesini istiyor yüz binler, milyonlar. 2011’in ilk yarısında, Arap devrimi doruğunda iken bütün Arap başkentlerinde yankılanan slogan yeniden meydanlara çıktı: “Halk rejimi devirmek istiyor!” Halk, sürekli devrim istiyor!
Mursi’nin taraftarlarının kanlı saldırıları, Mısır polisinin baskısı ve nihayet başkanlık sarayını “korumak” için ordunun yolladığı tanklar bu halkı durduramadı. Susturamadı. Halkın bu muazzam atılganlığına karşı Mursi, sıkıyönetim tehditleri savurmaya yöneldi! Önce resmi yayınlarda sıkıyönetim fikri işlenmeye başladı. Sonra 8 Aralık Cumartesi günü silahlı kuvvetlerin bir sözcüsü televizyona çıkarak muhtıra verdi!
Devrimci İşçi Partisi, enternasyonalist bir yaklaşımla, Mısır işçi sınıfının ve halkının mücadelesinin koşulsuz olarak arkasındadır. Mursi’nin devrilmesi talebi de dâhil olmak üzere, bütün taleplerini destekler. Mahalle’de kurulan, henüz çok genç olmasına rağmen kurucu ilkesi ile “Mahalle Komünü” olarak nitelenmeyi hak eden özerk yönetimi selamlar. Gerek İslamcı hareketin çetelerinin kanlı saldırılarına, gerek Mısır polisinin eski rejimden devraldığı gaddarlığa, gerekse Mübarek’in esas dayanağı Mısır ordusunun şimdi koskoca bir devrimden sonra sıkıyönetimle siyasi hayata hâkim kılınmasına karşı elinden geleni yapacaktır.
Devrimci İşçi Partisi, AKP hükümetini ve Başbakan Tayyip Erdoğan’ı Mısır’daki apaçık durum karşısında gösterdiği suskunluk dolayısıyla kınar. Erdoğan bugüne kadar Arap halklarına “demokrasi havarisi” şovu yaptı. Bugün, kendisine yakın bir partinin, Müslüman Kardeşlere (İhvan’a) bağlı Özgürlük ve Adalet Partisi’nin iktidarına karşı yüz binlerin, milyonların demokrasi ve hak talebine karşı ise bütünüyle sessiz kalıyor! Bir cumhurbaşkanının ancak diktatörlere yaraşır yetkileri üstelik, kendi kendisine vermesini onaylıyor musunuz? Bir ülkenin yıllar, hatta onyıllar boyu kaderini belirleyecek olan anayasasının, içinde sadece bir görüşün yer aldığı bir meclisçe hazırlanmasını doğru buluyor musunuz? Bir anayasa taslağının, kimsenin nasıl bir taslak olduğunu anlayamayacağı ve halkı ikna hakkını kullanamayacağı bir süre içinde, 15 günde referanduma götürülmesini çok mu demokratik buluyorsunuz? Demokratik haklar için yapılan gösterilerde yedi kişinin hayatını yitirmiş, yüzlerce insanın yaralanmış olması size kabul edilebilir mi geliyor? Bir kan banyosunun olmasını mı bekleyeceksiniz eliniz kolunuz bağlı? En önemlisi: Ordunun, Mursi ile el ele, askeri yönetim yolunda muhtıra vermesine neden karşı çıkmıyorsunuz? Neden Suriye’de Esad halkına kulak vermeli, ama Mısır’da Mursi halkın taleplerine tanklarla karşılık verebilmeli?
Devrimci İşçi Partisi, AKP’ye oy vermiş olan milyonlarca işçiye, emekçiye, ezilen halkımıza sesleniyor: Mursi’nin çeteleri Müslüman da, başını örtüp sokaklara çıkan kızkardeşlerimiz Müslüman değil mi? Şunu görmelisiniz: Türkiye’de Erdoğan, Mısır’da İhvan için mesele İslam’ı ihya etmek değil, para babalarının düzenini sağlama almak. Mısır işçileri ve halkı iki yıldır sadece demokrasi için değil, işsizliğe, yoksulluğa, özelleştirmeye, sendikal hakların ayaklar altına alınmasına karşı ayakta. Türkiye’nin büyük küçük patronları ise o ülkede Türkiye’den de ağır olan sömürü koşullarından yararlanmak için yatırım yapıyor.
Türkiye’nin kapitalistleri eskiden Mübarek’in yanında idi, şimdi Mursi ile ordunun kurduğu ittifakın yanındadır. Türkiye’nin işçisi, emekçisi, ezileni de Mısırlı sınıf kardeşinin yanında yerini almalıdır!
Yaşasın Mısır devrimi!
Yaşasın Ortadoğu halklarının birliği!
Zafere kadar sürekli devrim!
10 Aralık 2012
Devrimci İşçi Partisi