İsveç’in NATO üyeliği Meclis komisyonundan geçti: Bunların hepsi NATO’cu!
26 Aralık Salı günü, İsveç’in NATO’ya katılım protokolü TBMM Dışişleri Komisyonu’ndan oy çokluğuyla geçti. Ocak ayında TBMM Genel Kuruluna gelmesi beklenen protokol, salt çoğunluğun oyunu alırsa, İsveç’in NATO’ya üyeliği için Türkiye cephesinden bir engel kalmıyor.
Dışişleri Komisyonu’nda oylama öncesinde alınan sözlerde düzen partilerinin kimileri kendi meşrebine göre destek verdi, kimileri şerh düştü. Komisyondaki tüm tartışmalar, İsveç ve NATO’nun terörle mücadelede ne ölçüde Türkiye’nin yanında olduğuna, Türkiye’nin bu işten eline neler geçeceğine dairdi. İsveç’in kaç kişiyi Türkiye’ye iade ettiği, İsveç’in Türkiye’ye silah satışı, F-16’ların modernizasyonu, Biden’in verdiği sözler tartışılıp durdu. Nihayetinde AKP, MHP ve CHP vekilleri evet oyu verdi. İyi Parti ile Saadet-Gelecek Grubu ise hayır. Fakat bu hayır oyları NATO veya ABD karşıtlığıyla verilmiş oylar değil. İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener en yetkili ağız olarak İsveç’in NATO üyeliğini desteklediklerini söylemişti. Komisyonda AKP, MHP, CHP çoğunluğu sağlamıyor olsa kesinlikle onlar da kabul oyu verirdi. MHP’nin yerine göz diken İyi Parti fırsatçılık yaparak en milliyetçi biziz gösterisi yaptı. Saadet-Gelecek Grubu ise hayır oyunu Biden’in kişisel sözlerinin yeterli olmayışına, F-16’lar ve Avrupa Birliği üyeliği için somut adımların ortada olmayışına dayandırdı.
Komisyon’da itiraf (1): “NATO’nun genişlemesine kategorik olarak karşı değiliz”
CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı komisyonda yaptığı uzunca konuşmada İsveç’in üyeliğinin onaylanması karşısında AKP üyelerinin Dışişleri Bakanlığının söylediklerinin aksine İsveç ve ABD’den yeterli adımların atılmadığını, 16 Kasım’da Dışişleri Komisyonu’nda ilk tartışıldığı günden bugüne değişen bir durum olmadığını aktardı. Bu sözlerini ise şu itirafla noktaladı: “Bizim parti olarak şimdiye kadar NATO'nun genişlemesine dair kategorik olarak bir karşı çıkışımız hiç olmadı.” Oğuz Kaan Salıcı uzun tiradını bu itirafla noktaladı, partisi de oylamada İsveç’in NATO’ya katılmasını, yani NATO’nun genişlemesini onaylamış oldu. CHP komisyonda NATO’culuk yaparken Genel Başkanı Özgür Özel ise “Deniz Gezmiş'le arkadaşlarının yaklaştığı gibi Filistin davası bizim davamızdır” diyordu. CHP’yi esas yansıtan tabii ki komisyondaki tutumu. Deniz Gezmiş için söyledikleri ise laftan ibaret. Çünkü Deniz Gezmiş anti-emperyalist ve NATO karşıtıdır. O anti-emperyalist olduğu için Filistin’in davasını savunuyordu, Filistin davası için savaşmayı tüm dünya ve Türkiye halklarının anti-emperyalist mücadelesinin bir parçası olarak görüyordu. CHP ise ekran karşısında ikiyüzlü konuşmalar yaparken Meclis’te en büyük NATO’cu kim yarışına katılıyor!
Komisyon’da itiraf (2): “Oyumuz Amerikan çıkarları için!”
AKP Gaziantep Milletvekili Ali Şahin de itiraf korosuna katılanlardandı. “Aslına bakarsanız şu anki süreç İsveç ile Türkiye arasındaki bir süreçten Amerika Birleşik Devletleri ile Türkiye arasındaki sürece evrilmiş durumda” diyen Şahin böylece meselenin Amerikan emperyalizminin çıkarları olduğunu açık açık söylemiş oldu. Türkiye’nin NATO’da ne kadar büyük bir aktör olduğu ile övünen AKP, kendi müttefiklerinin silah modernizasyonu için bile kendilerine İsveç’in üyeliğini dayattığını unutturmaya çalışıyor.
Ali Şahin’in itirafı çok değerli. İsveç’in NATO’ya üyeliği meselesi özünde Amerikan emperyalizminin çıkarları, emperyalist sermayenin güvenliği meselesidir. NATO üyeliği söylendiği gibi bir güvenlik şemsiyesi değildir. Türkiye halkının boynuna vurulmuş zincirdir, en büyük güvenlik sorunudur. Düzen partileri NATO’nun genişlemesine “kategorik olarak” karşı değildir, hatta genişlemesini savunur. Türkiye işçisinin, emekçisinin çıkarı ise Türkiye’nin NATO’dan çıkmasında, NATO’nun yıkılmasındadır. Devrimci İşçi Partisi var gücüyle bunun için mücadele ediyor.
Bu yazı Gerçek gazetesinin Ocak 2024 tarihli 172. sayısında yayınlanmıştır.