Newroz Kutlu Olsun! Newroz Piroz Be! İsyan, Grev, Serhildan!
Sınıf ve halk düşmanlarına karşı Devrimci İşçi Partisi olarak çağrımız isyanların, grevlerin ve serhildanların birleşmesidir. Bu, işçilerin birliği ve halkların kardeşliğidir. Halkların birlik ve mücadeleden başka açılıma ihtiyacı yoktur.
Bugün Newroz bayramında yüzbinler Diyarbakır'da bir araya geldi. Kürt halkı barış ve özgürlük taleplerini haykırıyor. Aynı anda MHP Ankara'da kongre yapıyor, Nevruz adı altında Ergenekon'dan çıkışı kutluyor, AKP ise İstanbul'da bir spor salonunda alternatif Nevruz kutlaması gerçekleştiriyor.
Şüphesiz ki 21 Mart Ortadoğu ve Asya'da yaşayan pek çok halkın bayram olarak kutladığı bir gün. Ancak 8 Mart gibi, 1 Mayıs gibi 21 Mart'ı da bir bayramın ötesinde mücadele ve özgürlük günü haline getirenin Kürt halkının şehitler verme pahasına yürüttüğü mücadele olduğu apaçık bir gerçektir. Yıllarca bölücülük olarak karalanmaya çalışılan bu mücadelenin tam tersine halklar arasındaki barış ve birliğin yegane yolu olduğunu görüyoruz. Diğer yandan Ankara'dan yükselen faşist sesler de, İstanbul'daki AKP gösterisi de tam tersi yöne işaret etmektedir.
MHP faşizm sadece Kürt halkının değil, işçi sınıfının da yeminli düşmanı olduğunu 70'li yıllarda grev ve direnişlere saldırarak, Maraş'ta Çorum'da mezhepçi katliamlar düzenleyerek, iktidar ortağı olduğu dönemde başta mezarda emeklilik yasası olmak üzere pek çok işçi düşmanı yasa geçirerek ve parasız eğitim isteyen gençlerin üzerine satırlı çetelerini göndererek ispat etmiştir. AKP ise 12 yıllık iktidarında yolsuzluk ve hırsızlık batağında baskıcı bir rejim yaratmış, içerde ve dışarıda mezhepçiliği politika olarak benimsemiş, eğitimi ve sağlığı paralılaştırmış, işçiyi yoksulluğa mahkum etmiş, Tekel'den Soma'ya mücadele eden işçiye acımasızca saldırmaktan çekinmemiş, patronların temsilcisi bir iktidar olarak Şişecam'dan, THY'ye ve metal sektörüne grevleri yasaklamıştır.
Bunlar hem işçi sınıfına hem de ezilen Kürt halkına düşmandır. MHP'nin tavrı belli. AKP'nin düşmanlığı ise sinsi ve en az MHP kadar tehlikeli. Açılım diye sundukları projeyi baştan beri bir tasfiye projesi ve petrol açılımı olarak nitelendirdik. Kürt hareketinin tasfiyesi yönünde AKP bastırmaya devam ediyor. Diğer yandan Öcalan'ın silah bırakmayı tartışmak üzere PKK'yi kongre yapmaya çağırmasının ardından enerji bakanının Kandil'de petrol arayacaklarını duyurması halklar can derdindeyken iktidarın para derdinde olduğunu bir kez daha ortaya koydu. 2015 Newroz'u vesilesiyle bir kez daha burjuvazinin AKP eliyle yürüttüğü petrol açılımının çözüm olmayacağını, emellerine ulaşmak için sömürgeciliğin devamcısı ve yürütücüsü AKP iktidarının kan dökmekten çekinmediğini hatırlatmak istiyoruz. Bu konudaki itirazlarımıza karşı, yeniden kan dökülmesini mi istiyorsunuz diye soranlara İmralı'da MİT ve Öcalan arasındaki görüşmelerin ifşa edilmesinden ve Öcalan'ın 2013 Newroz'unda yaptığı açıklamadan beri yaşadığımız dönemin hiç de barışçı bir dönem olmadığını bir kez daha söylüyoruz. Kürt cephesini sağlama aldığını düşünerek Suriye'deki mezhep savaşını körükleyen AKP politikaları, önce Reyhanlı'da 52 kişinin katledildiği saldırıya sebep oldu. Gezi ile başlayan halk isyanı sırasındaki eylemlerde gençlerimiz polislerin gaz bombalarıyla ve kurşunlarıyla katledildi. 6-12 Ekim'de Kobani'deki IŞİD katliamının protestolarında 50 kişi hayatını kaybetti. Nihayet 2015 yılının 21 Mart'ına Şırnak'ta, Muş'ta, Batman'da, Van'da polis saldırılarıyla gelindi. Üniversitelerdeki Newroz kutlamalarına polisin ve faşistlerin yine birlikte saldırdıklarını gördük. İşte Türkiye'nin sözüm ona barış manzarası budur!
Ancak aynı Türkiye, Gezi isyanında 80 ilde milyonların sokakları doldurduğu, onbinlerce metal işçisinin grev yaptığı, Kürt halkının serhildanlar yarattığı bir Türkiye'dir. Sorunlarının çözümü için irade gösteren halkın kaderini kendi ellerine almasının örnekleridir bunlar. Geleceğe yönelik umudumuzun kaynağı AKP'nin yalanları değil halkın bu mücadeleciliğidir. Bu büyük mücadeleler birbiriyle bir türlü buluşamadı. Ama er ya da geç buluşmalıdır. İsyanların, grevlerin ve serhildanların karşısındaki güç ortaktır. Patronlardır, onların iktidarıdır, emperyalizmdir ve emperyalizmin bölgede yarattığı gerici odaklardır. Bu sınıf ve halk düşmanlarına karşı Devrimci İşçi Partisi olarak çağrımız isyanların, grevlerin ve serhildanların birleşmesidir. Bu, işçilerin birliği ve halkların kardeşliğidir. Halkların birlik ve mücadeleden başka açılıma ihtiyacı yoktur.