Ensar siperinin son neferi Altan Tan
Kendisine bağlı evlerde kalan çocukların tecavüze uğradığı ortaya çıkan Ensar Vakfı haftalardır gündemden düşmüyor. Peki biz haberlerde, yıllarca süren bu tecavüz olgusuna göz yumanların soruşturulduğunu mu duyuyoruz? Yasa dışı açılan yurtlara göz yuman, onları denetlemeyen bakanlık yetkililerinin açığa alındığını mı öğreniyoruz? Ya da eğitim alanında faaliyet gösteren tüm vakıfların denetlenmeye başlandığını mı görüyoruz? Hayır. Çünkü bunlar yapılmıyor. Yapılan, başta Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı olmak üzere tüm hükümet yetkililerinin canla başla Ensar Vakfı’nı korumak ve aklamak için pespaye açıklamalarla vakfa siper olmasıdır.
Vakfa siper olan ordunun son neferi bu kez HDP’den Altan Tan oldu. Tan, “Ortada tecavüz olayı var ancak bütün kurumu suçlamak yanlış” demiş. Eleştiriler gelince de “Bale kursunda bir seks skandalı oldu diye bütün balerinleri suçlamak veya HDP’li belediyede buna benzer bir şey olduğu vakit tüm HDP camiasını suçlamak, MHP’yi, CHP’yi suçlamak yanlış” demiş.
Altan Tan’ın Ensar Vakfı’nı neden koruma ihtiyacı hissettiği başka bir yazının konusu. Kendisinin ilk açıklaması ile kastettiği, tıpkı aile bakanı gibi, bu olayın münferit olduğu. Oysa uzun bir süre zarfında yaşanan bu tecavüz olaylarının pek çok kurum yetkilisi tarafından bilindiği ve vakfın tüm faaliyetlerinin denetimden uzak olması göz önüne alındığında, olayın münferit olmadığı aşikar. Genelde ise Türkiye’de tecavüz vakalarının münferit olarak değerlendirilemeyeceğini, sistematik olduğunu ve mahkeme kararlarıyla neredeyse teşvik edildiğini hep söylüyoruz. Bunun en yakın örneği Cansel... Cansel’e tecavüz edip, onun intiharına sebep olan öğretmen, nitelikli cinsel istismar suçundan beraat etti.
Neyse ki Altan Tan da bir sonraki açıklamasıyla, tecavüz vakalarının münferit olmadığını tam da kendisinin de sahip olduğu zihniyetin bir ürünü olduğunu bizlere kanıtlıyor. Vakıftaki tecavüzü bale kursundaki seks skandalı ile eşleştiriyor. Seks skandalı diyerek tecavüzde mağdurların da rızası olabileceğini (olmasa da bunun çok önemli olmadığını) ve bunun olağan bir şey olduğunu anlatmaya çalışıyor bizlere. Olayı küçültmeye çalışıyor. Küçük çocukların dar veya açık kıyafetlerle dans etmesi sebebiyle, seks skandalını bale kursuna daha çok yakıştırdığı için bu örneği vermiştir herhalde.
Açıklamasının son incisi ise HDP’li belediyelerde de olabileceği ifadesi. Altan Tan bu “münferit” olayı biraz da genişletiyor ve belediyelerinde olabilecek vakalar için şimdiden savunma yapıyor, kendisinin hasıraltı edeceğinin sinyalini veriyor. Altan Tan’ın bunun için kaygılanmasına gerek yok. HDP’li kadın arkadaşlarımız her alanda olduğu gibi parti içinde de cinsiyetçiliğe karşı mücadele verirler. Tan’ın sahip olduğu cinsiyetçi tutumu yenmesini de bilirler, tecavüzcülerden hesap sormasını da.