Suçlunun aczi (Sungur Savran - 15-07-2008)

12 Mart’ı ve 12 Eylül’ü yaşamış bir ülkede, işçi sınıfı adına politika yaptığını ve “komünist” olduğunu iddia eden bir parti için burjuva ordusunun bir kurum olarak hazırladığı askeri darbelere karşı olmamak işçi sınıfı nezdinde ve sosyalizm mücadelesi açısından bir siyasi suçtur. TKP, açıkça darbe tehdidi içeren 27 Nisan 2007 e-muhtırasından sonra yaptığı deklarasyonda darbe olasılığına cepheden karşı çıkmadığı, tam tersine muhtıraya biçim ve içerik açısından kılıflar örmeye çalıştığı için bu suçu işlemiştir.

Geçtiğimiz günlerde, partinin genel sekreteri Kemal Okuyan, soL haber portalında “Darbelere karşı değilim” başlıklı bir yazı yayınlayarak TKP’nin bu suçunu ikrar etti.

Mavi Defter sitesi (www.mavidefter.org) için Temmuz başında kaleme aldığım bir yazıda (“Ya sınıf bağımsızlığı ya felâket”), başka şeylerin yanı sıra, TKP’nin bu suçunu ortaya koydum, Kemal Okuyan’ı eleştirdim. Yavan bir eleştiriyle yetinmedim, kendisinin darbelere karşı olmayışının gerekçelerini de ele aldım ve çürüttüm. Kemal Okuyan, bu yazıya soL haber portalında yayınlanan yeni bir yazısında (“Solda Ergenekon muhasebesi”) bir dipnotunda “cevap” verdi.

Okuyan’ın “cevabı” tek kelimeyle suçlunun aczini ortaya koyuyor. Okuyan iki şey söylüyor sadece. Birincisi, Sungur Savran’ın “anlama sorunu” varmış. Bu hakarete cevap vermeye tenezzül bile etmem.

İkincisi, Savran “büyük olasılıkla farkında değil, terbiyesizlik yapıyor.” Ben ne yaptığımın gayet iyi farkındayım. Kemal Okuyan suçlunun telaşı içinde ne dediğini bilmiyor.

Solda tartışma böyle yapılmaz. Sungur Savran bugüne kadar sadece TKP’yi veya Kemal Okuyan’ı değil, sol liberallerden “ulusalcı”lara kadar uzanan bir yelpaze üzerinden birçok sol akımı, önderi ve yazarı eleştirdi. Bunların hiçbirinde insanların kişilikleriyle uğraşmadı. Bazı yazarlar üzerinde ayrıntıyla durduğunda dahi sadece siyasi fikirlerini yerden yere vurdu. Kemal Okuyan suçüstü yakalanmanın telaşıyla sol içinde fikir tartışmasına hakareti ve kişiyle uğraşmayı taşıyor. Bu kabul edilemez.

Okuyan’a sol kamuoyu önünde bir çağrıda bulunuyorum. Hakareti bırakın, fikirlerinizi savunun. Size yöneltilen berrak eleştiriye akla ve argümanlara dayalı bir cevap verin. Bakalım sorun nerede yatıyormuş.