İsyanın içinden notlar (15): 17. gün (Savas Mihail - EEK - 21-12-2008)
Şu ana dek 500 kişi gözaltına alınmış 300 kişi de tutuklanmış durumda. Birkaç gün önce Larissa’da (orta Yunanistan) 15 yaşlarında 40 çocuk çıkarıldıkları mahkeme tarafından “terörizm karşıtı yasa” uyarınca hapse mahkum edildi! Bugünse, içlerinde halen görevli bir askerin de bulunduğu 40 kişi sorgulamanın ardından cezaya çarptırılmak üzere Atina merkezi mahkemelerine getirildi. Yağmura rağmen –sel demek daha doğru olacak - yüzlerce gösterici mağdurları savunmak üzere pankartlarıyla birlikte mahkeme önündeydi.
Kavga ve kanla kazanılmış olan haklardan biri üniversitenin polisten uzak tutulma hakkıydı – kuşkusuz bu hak 1973 cuntası tarafından çiğnenmiş, albaylar diktatörlüğü Atina Politeknik Üniversitesi’nin içerisine tank sokmuş, öğrencilerin yüzlercesini öldürerek ayaklanmalarını boğmuştu. Bugün burjuva devleti üniveristenin polisten uzak tutulma hakkını tekrar tehdit ediyor ve Başsavcının emri üzerine tekrar üniversiteyi işgale hazırlanıyor. Politeknik, Ekonomi Üniversitesi, Atina Üniversitesi’nin Hukuk Fakültesi; bunların her biri hem işgal edilmiş, hem de bağımsız eylem merkezleri haline gelmiş durumda. Hükümet ve devlet bizleri “fitne mihrakı” olmakla suçluyor. Dahası var; hükümet Politeknik için resmen “bir grup cani ve kundakçı karargahı” tanımlamasını kullandı!! Politeknik Üniversitesi rektör ve dekanı şu ana dek baskılara direndi, ancak Yunan halkının gözünde özellikle 1973 şehitlerinden sonra kutsiyet kazanmış bir yerin polis tarafından işgali sözkonusu olduğunda tehlikenin büyük olduğunu söylemek gerekir.
2008 isyanı 1973 isyanını bir yandan muhafaza eden, bir yandan da aşan yönlere sahip. Bu seferki salt bir gençlik isyanı değil, gençlerin, özellikle de ilk ve orta öğretim gençliğinin en ön saflarda olduğu bir halk isyanı. Eğer kitlelerin destek ve katılımı olmasaydı on yedinci gününe ulaşamazdı.
Bunun iyi bir örneği Atina’nın sağcı belediye başkanı Nikos Kaklamanis’in Sintagma meydanındaki parlamento binasının önüne diktirdiği şu gülünesi Noel ağacı ve ona karşı verilen aralıksız mücadelede görülebilir. Bir grup sanatçı – eylemler süresince etkin rol almış olanlar - Atina’nın merkezindeki pazar yerine gider ve esnaftan, özellikle de kasaplardan, Sintagma Meydanına dikilmiş ağaca bekçilik eden Özel Muhafızlara fırlatmak üzere çürük et ve sebze vermelerini isterler. Esnaftan hem sıcak bir destek hem de kilolar dolusu çürümüş et alırlar. Çürümüş etlerin arasında domuz kafaları da vardır (Yunanca’da domuz polis anlamına da gelir). Bir süre sonra aralarında domuz kafalarının da bulunduğu bu çürümüş etler, belediye başkanının Noel ağacına ve onu koruyan devlet muhafızlarına karşı bir torpil seli oluşturacaklardı. Sintagma Meydanı çevresinde dolanan zavallı sokak köpekleri, havada uçuşan domuz etleri sayesinde bu işten en karlı çıkanlar oldular! (Not: Özel Muhafızlarla olan tüm çatışmalarda bu proleter köpekler istisnasız biçimde polise karşı göstericilerin yanında saf tutmuşlardır).
İsyan günleri yalnızca yürüyüş ve kurul toplantılarından ibaret değildir; farklı gruplara mensup insanlar arasında her türden politik tartışma da gerçekleştirilmiştir. Örgütümüz EEK (Devrimci İşçi Partisi) bugün Hukuk Fakültesi’nde başarılı bir toplantı düzenleyerek şu ana kadarki mücadeleden ilk politik-teorik sonuçları çıkarmaya çalışmış ve hareket içerisindeki farklı bazı eğilimlerin arasında baş gösteren politik sorunları tartışmıştır. Aynı yerde benzeri bir toplantı Pazar günü OEN tarafından gerçekleştirilmişti (Devrimci Gençlik Örgütü-Trotskistler). Benzeri toplantılar başka sol örgütler ve radikal kollektifler tarafından da düzenlendi.
Yarın Noel arefesi ve önemli bir gün; işçiler ve gençler öğle vakti Atina Üniversitesi önünde kitlesel bir gösteri gerçekleştirecek, sonra da Yunanistan başkentini bir uçtan ötekine kat edecekler. Yürüyüşün ardından hem işgal edilmiş fakültelerde genel kurullar toplanacak ve Noel-Yılbaşı döneminde ne tür bir eylem hattı izleneceği kararlaştırılacak, hem de sınıf mücadeleci sendikalar sendikal hareketi greve doğru nasıl hareketlendirebileceklerini tartışacaklar.
Hasta la victoria siempre!