İstanbul'da işçi forumu (16-06-2009)

Dünya kapitalizminin krizini bahane eden sermaye sahiplerinin işimize, ekmeğimize saldırısına karşı çalışma hakkımızı savunmak ve gerçekleştirmek, işsizlikten korunmak için bir eylem hattı oluşturmak amacıyla İşçi Forumu'nda bir araya geliyoruz.

Küresel kriz öncesinde, sermaye sahipleri ve hükümet "büyüme"nin getirdiği kârları emekçilerle paylaşmanın sözünü bile etmezken bir yıldır bizi krizin maliyetini "paylaşma"ya çağırıyorlar. "Hepimiz aynı gemideymişiz!" Ama sayılar öyle söylemiyor: Bu "gemi"de örneğin İş Bankası 2009'un ilk üç ayında kârını 2008'e göre yüzde 9,2 artırıp 600 milyon TL'yi kasasına doldururken işçi ücretleri geriledi; emekçilerin payına işsizlik düştü! Tarım dışı işsizlik bir yılda yüzde 15'ten yüzde 20'ye yükseldi. İşsiz sayısı 1 milyon 125 bin kişi arttı. Kadın emekçiler yüzde 22,5'la daha da ağır bir darbe yedi. Anne babaları yerine okuma çağındaki çocuklar çalıştırılır oldu...

Gerçeklerse, resmi sayılardan çok daha vahim. Her ailede işini kaybetmiş, ya da uzun süredir aradığı halde iş bulamayan bir ya da birkaç kişi var. Henüz bir işi olanlarsa, gerileyen ücretlerle, işten çıkarılmış arkadaşlarının da yerine, daha uzun sürelerde çalışmaya zorlanıyor, ücret artışları enflasyonun yol açtığı kayıpları olsun karşılamıyor...

Bunlar "kaçınılmaz", "normal", "olağan" değil. Böyle gitmez!

Fabrikalar, işyerleri özel mülk olsa da çalışmak bir toplumsal hak, bir insan hakkı: "Herkesin çalışmaya, işini özgürce seçmeye, adil ve elverişli koşullarda çalışmaya ve işsizliğe karşı korunma hakkı var!" diyor, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi.

İnsanca ve onurlu bir yaşam sürdürebilceğimiz bir ücretle çalışmak, işsizlikten korunmak için omuz omuza veriyoruz. Sorunlarımızı tartışmak ve çözüm oluşturmak amacıyla İşçi Forumu'nda buluşuyoruz!

İşten çıkarmak yasaklansın!