İşçiler pazara değil, sokağa çıktı! (13-06-2009)

Çünkü, birçok işyerinde işçilere sendika değiştirme baskıları yapılıyor.

Çünkü, işçilerin hakkı olan kıdem tazminatına her fırsatta el konmaya, hatta yasal düzenlemelerle tamamen ortadan kaldırılmaya çalışılıyor.

Bardağı taşıran son damla ise, patron örgütlerinin, sözde "krizin üstesinden gelmek için", işçilerle dalga geçercesine başlattığı "Eve kapanma, pazara çık" kampanyasına, Hak-İş gibi Türk-İş'in de destek vermesi oldu.

İşte bu nedenlerle bugün binlerce işçi AKM önünden Türk-İş 1. bölge temsilciliğine yürüdü. Yürüyüş boyunca sık sık "Krizin faturası patronlara", "İşçiler burada, Türk-İş nerede", "Genel grev, genel direniş", "Suskun Türk-İş istemiyoruz" sloganları atıldı. İşçilerin ellerinde Türk-İş yönetimini istifaya çağıran dövizler de bulunuyordu ve cadde "Kahrolsun sendika ağaları" sesleriyle çınlıyordu.

İşçiler, Türk-İş yönetiminin, hükümetin uygulamalarına ve patronların saldırılarına karşı adeta işbirlikçi bir tutum içerisinde olduğunu düşündükleri için Türk-İş binasının önüne gelindiğine binanın camlarına yumurta ve domates atıldı. Bu sırada işçiler "Bizi satanı biz de satarız!" sloganları atıyordu.

Eylem, Harb-İş Anadolu yakası şube başkanı Hüseyin Över'in basın metnini okumasının ardından sona erdi. İşçiler, Türk-İş yönetiminin işbirlikçi tutumunu protesto etmeye devam etmekte ve bu mücadeleleriyle sendika bürokrasisini alaşağı etmekte kararlı görünüyordu.

Eylem çağrısında yer alan basın açıklaması şöyle:

BASINA VE KAMUOYUNA 
 
 

       315.000 Kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri 6 ay önce başlamış, bazı Sözleşmelerde anlaşma sağlanamadığı için grev kararları alınmış, bazı sözleşmelerde anlaşma sağlandığı halde, ücret zammında anlaşma sağlanamadığı için imzalanamamaktadır.

       Bilindiği gibi ücret ve sosyal haklarla ilgili müzakereler Konfederasyonumuz Türk-İş ve Hükümet arasında yürütülmektedir. Hükümete aylar öncesinde ücretle ilgili tekliflerimiz sunulmuş, yerel seçim, kabine değişikliği gibi pek çok gerekçelerle işçilerin Toplu İş Sözleşmeleri gündeme alınmamıştır.

       Hükümetin Türk-İş'in teklifine karşılık verdiği ücret teklifi geçen hafta yetkililerce açıklanmıştır. Vergi, sigorta kesintileri, zamlar ve hayat pahalılığı karşısında gün geçtikçe eriyen ücretlere rağmen açıklanan bu zam teklifi işçilerle alay etmektir. Bu zam teklifi kabul edilemez.

       Diğer yandan yıllarca sendikalı olan ve toplu sözleşme imzalayan pek çok işyerinde başka sendikalar işkolu itirazlarında bulunmakta yıllarca süren mahkemeler nedeniyle işçiler mağdur edilmektedir. Bazı işyerlerinde ise işçilere sendika değiştirme baskıları yapılmaktadır.  Bu akıl almaz itiraz ve baskılar nedeniyle yaklaşık 60.000 Kamu işçisi mağdur edilmiştir.

       Kıdem tazminatı gaspı her fırsatta ısıtılıp ısıtılıp işçilerin gündemine getirtilmektedir. Tüm bunlar Krizin faturasının işçilere ödetilmesi çabasıdır. "Kriz varsa çarede var, eve kapanma pazara çık" kampanyasına karşı, bizler krizin bedelini ödememek için pazara değil, sokağa mücadeleye çıkmak gerektiğine inanıyoruz.

       Tüm bu taleplerimizi ve isteklerimizi kamuoyuyla paylaşmak için basın açıklaması yapılacaktır. 

Tüm duyarlı Basına ve Kamuoyuna duyurulur. 
 
 

TÜRK-İŞ İSTANBUL ŞUBELER PLATFORMU