Grevlerinin 670. gününde SCT Or Turbo İşçileriyle Buluşma (15-01-2008)
Müzik dinletisiyle başlayan etkinlik, grevin başlangıcından itibaren seyrini anlatan bir slayt gösterisiyle devam etti. Slayt gösterisinin ardından konuşmalara geçildi. İlk söz alan işyeri temsilcisi Erdinç Tümük grevlerinin neden ve nasıl başladığını anlatarak, direnmeye devam edeceklerini söyledi. Tümük’ün, sık sık salondan atılan sloganlarla kesilen konuşmanın ardından Birleşik Metal – İş Anadolu Örgütlenme sekreteri Rasim Gündal söz aldı. Sözlerine grevle ilgili bilgilerle başlayan Gündal, kendisinin de profesyonel sendikacı olmak istemediğini; halen bir işçi olarak sendika içerisinde faaliyet yürütmeye devam ettiğini anlatarak; bu grevin başarıya ulaşacağına dair inançlarının tam olduğunu kaydetti. Rasim Gündal’ın ardından söz alan, Birleşik Metal – İş Anadolu Sosyal İşler Sekreteri Musa Benli de, sendikal çalışmalarından söz ederek, SCT greviyle dayanışmanın önemine vurgu yaptı ve konuşmasını bir şiirle noktaladı. İlk bölümde son söz alan ise Petrol – İş ve Birleşik Metal – İş’te eğitmenlik yapan, gazetemiz yazarı Sungur Savran oldu. Savran, konuşmasına, SCT’li işlerinin direnişlerinin ve yapılan dayanışma etkinliğinin önemine vurgu yaparak başladı. Savran, 2007 yılının sonlarında ard arda yaşanan grev ve direnişlerin ülkedeki sınıf mücadelesi bakımından umut verici olduğunu, dünyanın ve Türkiye’nin büyük bir ekonomik krizin eşiğinde olduğunu ve bu dönemde sendikaların “itaatsiz sendikacılık” anlayışıyla hareket etmeleri durumunda işçi sınıfının başarıya ulaşacağını belirtti.
Toplantının ikinci bölümü, katılımcıların soru ve katkılarıyla başladı. Bu bölümde söz alan grevdeki kadın işçilerden Ümmühan Doğan, grevde 670 günü geçirmenin hiç de kolay olmadığını, buna karşılık bekledikleri desteği görmediklerini, artık tamamen unutulduklarını düşündükleri böyle bir zamanda yapılan bu dayanışma etkinliğinin kendilerine tekrar hayat verdiğini ve bu moralle bu direnişe ne olursa olsun sonuna kadar devam edeceklerini söyledi. Salonda bulunan çeşitli demokratik kitle örgütü ve sosyalist kurum temsilcileri de görüş ve bundan sonra yapılacak etkinlikler konusunda önerilerini sundular.
Etkinliğin en coşkulu anı ise grevdeki SCT işçilerinin birlikte kürsüye çağrılması oldu. İşçilerin kürsüye gelmesiyle birlikte, tıka basa dolu olan salonu yıkarcasına yükselen alkışlar ve sloganlar uzun süre susmadı. Yapılan etkinlik, bu coşku ve dayanışma ruhuyla sona erdi.
SCT grevinin 670. gününde Adana’daki sınıf mücadelesine duyarlı çevrelerle işçilerin buluşması hem işçiler için hem de katılımcılar için büyük bir moral kaynağı oldu. İşçilerin bilinçleri ve direnişlerindeki kararlılıkları, “işçi sınıfı bitti” diyenlere de en güzel cevap oldu. Yapılan bu etkinlik, dayanışma yolunda ancak bir ilk adımdı. Biz de Devrimci İşçi Partisi Girişimi olarak, sonuna kadar grevdeki işçi kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz.