"Erkek yargı" yine konuştu (01-11-2009)
Hukukta tazminat sahip iken kaybedilen bir hak için verilir. Demek ki, yargı makamlarına göre, ev içinde kadını ezmek ve emeğinden karşılıksız olarak faydalanmak erkek için bir hak! Hukuk düzleminde pervasızca kabul gören bu anlayış, erkek egemen toplum yapısının bir yansıması elbette. Bu yapıda uygulanan cinsiyete dayalı işbölümüne göre, ev içinde yapılması gereken temizlik, bakım, vs... gibi işler kadının doğal görevi. Kadın dışarıda çalışıyor bile olsa, hatta kadın dışarıda çalışıp erkek çalışmıyor bile olsa, bu durum değişmiyor. Dışarıdaki iş yaşamında kapitalist sömürüye maruz kalan kadının işteki mesai saati bitince bu sefer evdeki mesai saati başlıyor. Hem de hiçbir karşılığı olmayan ve hiçbir süreyle kısıtlanmayan bir mesai.
Ev işleri kadınların üzerine öyle yapışmış ve toplumda kadınların kendileri için bile öyle doğallaşmıştır ki, kadınların çoğu zaman dışarıda çalıştıkları işler dahi bu işlerin devamı niteliğinde olmaya devam ediyor. Ya çocuk veya yaşlı bakımı, ya ev temizliği, ya yemek yapma işleri gibi... Yani ekonomik özgürlük anlamına gelebilecek olan dışarıda çalışıyor olmak bile kadınları bu yükten kurtaramıyor. Çünkü kadınların bu şekilde çifte ezilmelerinin sürmesini temin eden erkek egemen sistem, kapitalist devletin garantisi altında ve onun araçlarıyla bilinçli olarak sürdürülüyor. Bu sistem biraz olsun aşındığında "dizilerdeki kendi ayakları üstünde duran kadın tipi topluma zarar veriyor" diye yaygara koparan devletin bakanlığı, kadının ezilmesini ve uğradığı şiddeti onaylayan devletin yargısı da bunu bize açıkça göstermiyor mu?