Ankara Üniversitesi'nde grev ve boykot (01-11-2008)
Ankara Üniversitesi Meclisi Kuruluyor
Grevin ve boykotun gidişini kontrol etmek, karar almak, örgütlü mücadeleyi sağlamak üzere işçilerin, devrimci öğrencilerin, akademik personelin, DİSK'e bağlı OLEYİS sendikasının temsilcilerinin olduğu ANKARA ÜNİVERSİTESİ MECLİSİ oluşturuldu. Meclis her sabah sekizde Cebeci Kampüsü Yurt Yemekhanesinde toplanıyor işçilerin alanlara dağılımı, gün içerisinde neler yapılacağı, rektörlüğün ve iş verenin hamlelerine karşı alınacak önlemler, mücadelenin seyri, kısacası her şey orada planlanıyordu. Yurt yemekhanesi, işçilerin de dediği gibi, bir karargaha dönüşmüştü. Günlük işlerinde hiyerarşiye tabi olan işçiler (aşçıbaşılar, aşçı yamakları, garsonlar, tabakçılar) mücadele içerisinde hiyerarşiyi ortadan kaldırdılar. Omuz omuza mücadele verirken herkes birbirinin söz hakkına saygı duyuyor, karar sürecine herkes eşitçe katılıyordu.
Okullarda boykot masası açan işçiler; yemekhanelerin kapalı olması nedeniyle öğrencilerin mağduriyetini azaltmak ve dayanışmak için kumanya dağıttılar. Öğrencilerle konuştular, destek istediler, bildiri yazıp dağıttılar, hep beraber grev halayları çekildi. Şenlik havasında bir grev ve boykot vardı.
Grevin Talepleri Neydi?
•· Taşeron şirket TADAL'ın çıkardığı işçileri geri alması, bu süre zarfında oluşan kayıplarının telafi edilmesi
•· Sürgünlere son verilmesi, herkesin düzenli olarak kendi alanında çalışması
•· Kötü muamele yapan yöneticilerin sürülmesi
•· 2 aydır alamadıkları maaşlarının yatırılması
•· Mesai ücreti alınması
•· Sağlıksız gıda alımının ve üretiminin durdurulması.
Kısacası insanca çalışma koşulları isteniyordu. Ve bunu almaya, kazanmaya kararlıydılar. Bu uğurda iki haftayı aşkın süre yürüttükleri örgütlü mücadele ışığında zaferin gelmesi pek geç olmadı. 13 Ekim günü rektörlükle ve taşeron TADAL ile görüşüldü, işçilerin tüm talepleri kabul edildi ve grev sona erdi.
Grevden çıkan dersler
{mosimage} Grevin bu kadar çabuk başarıya ulaşmasında, bir çok öncü işçinin tüm kritik anlarda doğru karar vermelerinde pay sahibi olan bir devrimci yapı ile güvene dayalı bir ilişki kurmuş olmaları da son derece büyük rol oynamıştır.
İşçiler örgütlü mücadele verdikçe karşılarında kimsenin duramayacağını; patronların örgütlü mücadele karşısında ne kadar güçsüz olduklarını; devrimcilerin, gençlerin, işçilerin, sendikaların el ele verdiği zaman zaferin hiç de uzak olmadığını Akara Üniversitesi yemekhanesinde yaşanan mücadele ile bir kez daha deneyimledik. 18 Ekim tarihinde Ankara'da gerçekleştirilen yoksulluğa, yolsuzluğa, zamlara dur demek için, sendikaların ve odaların çağrısıyla yapılan mitinge işçiler, TADAL İŞÇİSİ DİRENİŞİN SİMGESİ-Ankara Üniversitesi Meclisi pankartı ile katıldılar. Yürüyüş boyunca sık sık BÜTÜN DÜNYANIN İŞÇİLERİ BİRLEŞİN sloganını attılar. Bu slogan işçilerin mücadele içerisinde yaşadıkları bilinç sıçramasını özetleyen bir slogan olması sebebiyle büyük önem taşıyor. TADAL işçileri artık salt kendi mücadeleleri ile uğraşmıyor dünya işçilerine bir çağrıda bulunuyorlardı.
BÜTÜN DÜNYANIN İŞÇİLERİ BİRLEŞİN!
BİRLEŞEN İŞÇİLER YENİLMEZLER!
TADAL İŞÇİSİ DİRENİŞİN SİMGESİ!
YAŞASIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZ!