Adana'da YGS karşıtı eyleme polis saldırısı (05-04-2010)
“YÖK, polis, medya bu abluka dağıtılacak” şeklinde sloganlarını hep bir ağızdan haykırdı. Çakmak Caddesi'ne gelindiğinde eylemciler, halk ve dershanelerde bulunan öğrenciler tarafından alkışlarla ve ıslıklarla desteklendi. Buradan İnönü parkına geçen öğrenciler, polisin burada geniş bir çevik kuvvet barikatıyla karşılaştı. Bu durum karşısında öğrenciler oturma eylemine başladı. Buna karşılık, polis amirleri: “buradan daha ileriye yürüyemezsiniz eğer yürüyecek olursanız müdahale edeceğiz”dedi. Öğrenciler bu durum karşısında eylemlerini yapmak istedikleri Uğur Mumcu Meydanı'na yürümek istediklerini belirttiler. Öğrenciler barikatın açılmasını aksi halde oturma eylemlerine devam edeceklerini belirttikten sonra, polis biber gazı ve coplarla öğrencilere saldırmaya başladı. Saldırı sırasında beş öğrenci gözaltına alındı, birçok öğrenci yaralandı ve çevrede bulunan halkta biber gazından etkilendi. Polisin eylemci öğrencilere saldırısının ardından, dağıtılan kitle Çakmak Caddesi, Cemal Gürsel Caddesi'ne doğru geçmek zorunda kaldı. Burada da öğrenciler, polisin biber gazı saldırılarına maruz kaldı ve eylem sona erdi.
Polis Şiddeti Kınandı
Yaşanan olayların akşamında (4 Nisan) saat 18:30'da, polisin aşırı şiddet kullanmasını ve gözaltına alınan öğrencilerin serbest bırakılması için devrimci parti ve örgütler İnönü Parkında biraraya gelerek basın açıklaması ve sloganlarla protesto edildi. Basın açıklamasında; “iyi bir gelecek kazanmak için yarış atları gibi yarıştırılmaktayız. Biz bu durumu kabul etmiyor ve LGS'den SBS'ye, ÖSS'den YGS-LGS'ye adı değişen ama özü değişmeyen tüm sınavların kaldırılıp üniversiteye geçmek istiyoruz. Bugün ise bu taleplerimizi yürüyüş ve ardından basın açıklamasıyla duyurmak istiyorduk. Fakat yürüyüş esnasında polisin bize acımasızca saldırmasıyla bu hakkımızdan mahrum kaldık. Olaylar sırasında gözaltına alınan arkadaşlarımızın serbest bırakılmasını istiyoruz ve polisin şiddetini kınıyoruz” denildi. Basın açıklaması; “baskılar bizi yıldıramaz”, “gözaltılar serbet bırakılsın”, “polis defol bu sokaklar bizim” sloganlarının ardından sona erdi.