Metal Fabrikalarından Haberler
Ancak birlik olursak hakkımızı alabiliriz
Ben Bilecik Osmaneli’nden bir alüminyum işçisiyim. Çalıştığım fabrikada patron sigortayı asgari ücretten gösteriyor ve mesai ücretlerimiz ile maaşımıza yaptığı zamları elden veriyor. Bu kredi çekmek isterken karşımıza çıkıyor. Sekiz saat yasal çalışma süresi dışında sık sık zorunlu mesaiye bırakılıyoruz. Daha önce bu konuyu SGK’ya şikâyet ettik. Gelip incelediler ama bir yaptırım olmadı, şartlarımız aynı. İş kazası geçiren bir arkadaşımı raporlu olduğu hâlde çalıştırdılar ve elden bir miktar para vererek susturdular. Fabrikada çalışan işçi sayısı yeterli olmadığı için sendikalaşamıyoruz. Ancak biz işçiler birlik olur ve mücadele edersek hakkımız olanları alabiliriz.
Bilecik’ten bir alüminyum işçisi
Patron sendikası Türk Metal’e geçit yok!
Türk Metal revizyon dönemini fırsat bilip, eski işçilerinin yokluğunda yeni başlayan işçileri kendi safına çekmek için her türlü sözlü tehdide başvurdu. Revizyonda her bölümün başına kendi elemanlarını yerleştirdi. Sözde sendikal eğitim adı altında Zonguldak Ereğli'ye götürmek için yeni başlayan işçilerin isimlerini zorla listeye yazdı. Gitmek istemeyenleri ise ''Eğer Türk Metal’e geçmezseniz işten atılırsınız. Bizim arkamızda devlet var, patron var, güç var!'' diyerek tehdit etti. Neye ve kime güvenerek bunları söyleyebiliyorlar!
Bir de ayrıca Tofaş işçilerinin Türk Metal'egeçmedikleri için işten atılacaklarını söylüyorlar. Üstelik Tofaş işçilerinin işten atılacaklarından haberi bile olmadan bunları söylüyorlar. İşçilerin iştenatılmaması için uğraşmaları gerekirken patronla birlik olup işçilerin atılmasına göz yumuyorlar. Görüyoruz ki bunlar işçiden yana değil patrondan yana! Üyesi olduğumuz Birleşik Metal sendikası, fabrikada sözleşmeli çalışan yeni işçilerin kadrolu sayılması için bakanlığa başvuruda bulundu. Sonuçlanan başvuruda yeni işçilerin kadrolu sayılmasına karar verildi. Artık iki aylık deneme süresi biten her işçi kadrolu sayılmak zorundadır. Birleşik Metal'in daha yetkili sendika olmadığı hâlde yaptıkları ortadadır. Türk Metal yıllardır işçilerin bu şekilde çalışmasına göz yummuştur.
Patron sendikası olan Türk Metal'i fabrikamızda istemiyoruz. ''30 senedir bu fabrikadayız bir kişi bile kalsa burası Türk Metalli olacak!'' diyerek etrafa naralar atanlara buradan sesleniyoruz: sizi fabrikamızdan kovana kadar yılmayacağız! Mücadeleye devam!
Bursa Renault’dan bir işçi
Maç 90 dakika!
Bütün bir sene beklediğimiz yıllık iznimize çıktık ancak pek de keyifli dönemedik. Yıllık izne çıktığımız bir hafta içinde onlarca işçi kardeşimizin performans bahanesi ile işlerine son verildi. İşin aslı, yönetim ve Türk Metal'in istemediği kişileri işten çıkarttılar. Öncülük eden, koordinasyonu sağlayan, bizler için önemli olan kardeşlerimizi.
Peki ya sendika ne yapıyor? Daha da önemlisi işçiler ne yapıyor? Çelik-İş'in bu sessizliği, aciz kalması, işçiler daha önce de bu gibi durumlar yaşadıklarından bir bıkkınlık, yorgunluk getirdi. Bizi bir arada tutan bu davada, işinden olan kardeşlerimize verdiğimiz söz sonuna kadar gitmek. Bu olaydan sonra Türk Metal'e geçmememiz durumunda Ocak’ta yine işçi çıkartılacağı gibi bir söylenti var. Tabii söylentiyi yayan Türk Metal. Ancakburada dikkat edilmesi gereken çok önemli bir konu var. Çıkartılan onca işçinin içinde Çelik-İş'ten çok Türk Metal üyesi kişiler var ve bu kişiler daha önce Çelik-İş üyesi olan kişiler. Türk Metal ne yaptı? Koca bir hiç. Dava bile açmadılar, açamazlar. Çünkü yönetimle birlikte hareket edip çıkarttılar işçileri. Bunu anlamak çok da zor değil. Daha izne çıkmadan Türk Metal başkan sekreteri Mesut Gezer ''birçok kişinin hesabı sorulacak!'' diye mesaj vermişti.
İşçilerin şunu iyi bilmesi gerekiyor. Çelik-İş'ten istifa etsen de, Türk Metal'e geçsen de yine de seni işten çıkartabilirler. Önümüzdeki aylar zorlu geçecek. Neler olur bilinmez. Bir yıldır çok şey geride kaldı. Zamanın uzun olması, Türk Metal'in işine yaradı. Her türlü ahlaksızlığı yaptılar. Ancak maç 90 dakika. Biz vazgeçmedik. Bir iki yıl öncesi gibi kendilerine çok güvenmeye başladılar. Bu onlar için dezavantaja dönüşecektir. Bizim yapmamız gereken şey, kararlı ve birlik içinde olmak. O zaman ne Türk Metal ne de emeğimizi sömüren patronlar karşımızda duramayacaklar.
Bursa Tofaş’tan bir işçi
Taşeron köleliğine hep birlikte dur diyelim!
Merhaba işçi kardeşlerim. Ben Borusan Lojistik’te çalışan bir taşeron işçisiyim. Bütün taşeron olarak çalıştırılan arkadaşlarla aynı sorunları biz de yaşıyoruz. İş yükü çok ağır,maaşlar çok düşük. Bu sebepten çalışacak işçi bulmakta zorlanıyorlar. 30 kişi çalışıyoruz. Maaşlar 1.370 liradan 1.500 liraya daha ancak çekilebildi. Tabiio da bizim baskımızla. Taşeron olduğumuz için bir sendikamız da yok. Gemlik Borusan’daki arkadaşlarımız sendikalı. Ancak onların da sendikası Türk Metal. Bu nedenle memnuniyetsizler hâliyle. Taşeronun sıkıntısı elbette bunlarla sınırlı değil. Az ücret, çok iş üstüne bir de mesailer cabası.
Taşeron zulmüne karşı hep birlikte dur demeliyiz. Sendika hakkımız için, ücretlerimizin iyileştirilmesi için, mesailerden kurtulmak için, insana yaraşır koşullarda sömürülmeden çalışmak için hep birlikte, omuz omuza, kararlı bir şekilde mücadele etmeliyiz.
Bursa Borusan Lojistik’ten bir işçi
Bu yazı Gerçek Gazetesi'nin Eylül 2016 tarihli 83. sayısında yayınlanmıştır.