Ankara’da panel: Türkiye bıçak sırtında çözüm nerede?

6 Aralık 2015 Pazar günü Ankara Elektrik Mühendisleri Odası’nda Devrimci İşçi Partisi olarak “Türkiye bıçak sırtında çözüm nerede?” başlıklı bir panel gerçekleştirdik.

Paneli yöneten yoldaşımız yaptığı açılış konuşmasında, panelin 7 Haziran’daki seçimler, 10 Ekim Ankara Katliamı, 1 Kasım’daki oylama gibi önemli dönüm noktalarının ardından yapıldığını vurguladı, nasıl bir mücadele yolu izlememiz gerektiğini tartışacağımızı belirterek sözü Devrimci İşçi Partisi Genel Başkanı Sungur Savran’a bıraktı. Savran, öncelikle Türkiye’yi bıçak sırtına getiren üç dev sorunu uluslararası savaş tehlikesi, içeride derinleşerek süren Kürt savaşı ve dünya ekonomik krizinin Türkiye’yi etkilemesinin eşiğinde olması şeklinde özetledi. Ayrıca dördüncü bir sorun olarak ülkenin yönetiminde Recep Tayyip Erdoğan’ın etrafındaki kliğin yer almasının hepsinin bağlandığı bir mesele olarak öne çıktığı vurgusunu yaptı. Konuşmasının devamında AB, ABD, TÜSİAD ve burjuvazinin çeşitli temsilcileri tarafından AKP’ye yaklaşan kimi adımlar atılmakta olduğunu söyleyerek bunların iktidarı güçlendirdiğini fakat 1 Kasım ile Türkiye’nin sorunlarının çözülmediğini, masada durmaya devam ettiğini belirtti. Hayalet seçim diye andığı 1 Kasım oylamasından çıkan neticenin ardından yapılmaması gereken iki şeyin halkı suçlamak ve umutsuzluğa kapılmak olduğunun altını çizdi. Şantajlar ve baskılarla adeta tek kalesi olan bir maç oynandığını, sonuçların gerçek güçler durumunu yansıtmaktan uzak olduğunu, iktidarın bu sebeple saldırgan bir tavır içerisinde yer aldığını belirterek AKP’nin benzer bir oy aldığı 2011 seçimlerinin ardından yaşananların Gezi ile başlayan halk isyanı, 6-12 Ekim Kobani serhildanı ve büyük metal grevi olduğunu hatırlattı.

Savran, konuşmasına, dengeleri baştan aşağı değiştirerek bıçak sırtı durumu Erdoğan, Erdoğan kliği, AKP ve burjuvazi aleyhine çözüme kavuşturacak olanın işçi sınıfı olduğunu belirterek devam etti. Gül, Arınç, Babacan, Gülen, Kılıçdaroğlu gibi Amerikan muhalefeti olarak anılabilecek düzen içi burjuva alternatiflerin tamamen kof bir politika yürüttüklerini ve çözüm sunamayacaklarını uzun uzun açıkladı. AKP’nin etkisi altındaki işçi ve emekçilerin oradan sınıf politikası ile koparılmasının mümkün olduğunu, büyük metal grevinin ve ardından gelen çeşitli sektörlerdeki hareketliliklerin bunun işareti sayılabileceğini belirten Savran, çözümün anahtarının işçi sınıfında olduğunu söyledi. Yüzünü işçi sınıfına dönen, sabırlı ve kararlı bir siyasi çalışmayla netice alınabileceğinin, işçi sınıfı içinde örgütlenme ve propaganda aracılığıyla kitlelerin kazanılabileceğinin altını çizdi.

Panelin ikinci bölümünde salondan soru ve katkılar alındı. Oldukça canlı geçen bu bölümde iktidarın değiştirmeye çalıştığı 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'ndan tekfirci-mezhepçi çetelerle mücadeleye, uluslararası alandaki mücadele ve dinamiklerden ittifaklara, emperyalizmle AKP’nin ilişkisinden yeni anayasa ve başkanlık sistemi tartışmalarına kadar çok çeşitli konulara değinildi. Uluslararası arenada Küba’nın kapitalist restorasyona karşı savunulmasına dair muhtemel kampanyaya ve DİP’in yakın zamanda başlatmaya hazırlandığı “parola 657, işaret 1900, hedef 2 milyon” sloganı ile iş güvencesi, asgari ücret ve taşeron çalışma konularına odaklanacak kampanyaya ilişkin bilgiler verilmesinin ardından panel sona erdi.