Avrupa Akdeniz buluşması: Enternasyonal’in inşası
Kristiyan Rakovskiy Balkan Sosyalist Merkezi ve RedMed internet ağının ortak çağrısıyla düzenlenen Acil Avrupa Akdeniz buluşması Yunanistan’ın Eretria şehrinde başladı. Türkiye’nin bu yaz, başta 24 Haziran seçimleri olmak üzere önemli siyasal gelişmelere sahne olması geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi geniş katılımlı bir konferans yapılmasına el vermedi. Devrimci İşçi Partisi ve onun Yunanistan’daki kardeş partisi EEK’in uluslararası çalışmalarının bir ürünü olan Avrupa Akdeniz konferanslarının ilki 2013’te düzenlenmiş, ardından dört başarılı konferans daha yapılmıştı. Konferanslar Ortadoğu’dan, Avrupa’dan, Latin Amerika’dan, dünyanın farklı bölgelerinden devrimci örgütleri, işçi hareketlerini, Marksistleri bir araya getirmişti.
Yunanistan’dan EEK, Türkiye’den DİP, Arjantin’den Partido Obrero, Fransa’dan ROR, Finlandiya’dan MTL, Rusya’dan RPK ve OKP, İspanya'dan GIO, İtalya’dan Prospettiva Operaia ve İran’dan ve Güney Afrika’dan devrimci Marksistler Acil Avrupa Akdeniz buluşması için 23 Temmuz’da bir araya geldi. İlk gün yapılan açılış oturumunda katılımcılar ve düzenleyiciler buluşmayı selamlamak üzere kısa konuşmalar yaptılar. Buluşmaya katılmak için Yunanistan’a gelemeyen Azerbaycan’dan Həqiqat isimli devrimci Marksist grup ve Macaristan’dan Eszmelet adlı Marksist dergi de yazılı katkılarını birer mesajla sundular.
Hürriyet devriminin 110. yılında enternasyonalizm şöleni
Ertesi gün, 24 Temmuz’da gerçekleşen sabah oturumunda “Enternasyonal’i inşa etmek” başlığıyla düzenlenen Avrupa Akdeniz buluşmasının açılış konuşmasını DİP Genel Başkanı Sungur Savran yoldaşımız yaptı. Konuşmasına başlamadan önce mikrofonu 23 Temmuz akşamı Atina’da gerçekleşen ve an itibariyle yüz kişiye yakın Yunanistanlı kardeşimizin hayatını kaybettiği yangın faciasından bahsetmesi için EEK Genel Sekreteri Savas Mihail Matsas’a verdi. Ardından konferans sonunda yangın faciasından etkilenen Yunan halkı ile dayanışma için bir karar çıkartılacağı konusunda fikir birliğine varıldı.
Sungur Savran açılış konuşmasını 110 yıl önce Abdülhamid istibdadını deviren Hürriyet Devrimi’ni anarak başladı. Hürriyet Devrimi’nin yalnızca Türklerin katılımıyla yapılmadığını, Balkan halklarının, Rumların, Ermenilerin istibdada birlikte başkaldırdığını, devrimin önderlerinin 1903 Makedon Devrimi’nden etkilendiğini vurguladı.
Ardından Savas Mihail Matsas buluşmanın düzenleyiciler tarafından hazırlanan ana raporunu katılımcılara sundu.
Ortadoğu, Türkiye, İran, Azerbaycan ve mülteciler: Emperyalizme, Siyonizme ve kapitalizme karşı birlikte mücadele edelim!
Açılıştan sonra yapılan ilk oturum Ortadoğu üzerineydi. Oturumun ilk konuşmacısı olan DİP’li yoldaşımız 24 Haziran’ın ardından Türkiye’deki politik durumu devrimci Marksistlerin ve işçi sınıfının bakış açısından anlattı. Devrimci İşçi Partisi’nin 15 Temmuz darbe girişiminden günler sonra Dolmabahçe’de NATO’ya ve emperyalizme karşı mücadele bayrağını yükselttiğini, iki yıl sonra iktidarından burjuva muhalefetine bütün düzen partilerinin bir kez daha emperyalizme ve sermayeye biat ettiğini vurguladı. Buluşmadan günler önce 18 Temmuz’da Amerikan 6. Filosunun 68 gençliği tarafından denize döküldüğü Dolmabahçe’de, bu tarihsel anti-emperyalist eylemin yıldönümünde DİP’in yine eylem yaptığını anlattı.
Türkiye sunumunun ardından söz alan İranlı yoldaşımız, bir ay içinde iki kere işsizliğe, yoksulluğa ve rejime karşı ayaklanan İran halkının mücadelesini anlattı. Mücadelenin güçlü ve zayıf yanlarını ortaya koyarak, kazanmak için neler yapılması gerektiğine dair bir yol haritası çizdi.
Bir aradan sonra buluşmanın ikinci oturumuna geçildi. Azerbaycan’dan Həqiqat grubunun yolladığı mesaj okundu. Azerbaycanlı yoldaşlarımız buluşmayı ve uluslararası akımımızın enternasyonalin inşası için ortaya koyduğu çabayı selamladılar. Ardından tartışma kısmında söz alan DİP’li yoldaşımız partimizin Türkiye’de emperyalizme ve Siyonizme karşı Filistin dostları isimli bir platform kurarak Ortadoğu halklarının Siyonizme karşı mücadelesi açısından önemli bir adım attığını anlattı.
Ardından Yunanistan’da sayıları sürekli artan mültecilerle dayanışma amacıyla kurulan iki örgütten gelen temsilciler birer sunum gerçekleştirdiler. Türkiye’nin Avrupa Birliği ile yaptığı mülteci anlaşmasının sorunu daha da büyüttüğünü iki konuşmacı da vurguladı. Sendikaların oluşturduğu Mültecilerle Dayanışma Koordinasyonu temsilcisi yoldaşımız, Atina’daki yangın faciasının ardından yaralılara kan vermek için hastane önünde kuyruk oluşturanların çoğunluğunun Filistinli ve mülteci olduğunu anlattı. Bu bilgi katılımcılar tarafından alkışlarla karşılandı.
Avrupa oturumu: Krize, kemer sıkmalara, faşizme karşı sınıf mücadelesi
Buluşmanın ikinci gününde 25 Temmuz oturumunun başında dağılma aşamasındaki Avrupa Birliği’nin ekonomisi üzerine EEK’li bir yoldaşımız sunum yaptı. Ardından EEK’li başka bir yoldaşımız AB’nin zayıf halkası Yunanistan’daki siyasi ve ekonomik durumu anlattı. Sendika bürokrasisinin sınıf iş birliği politikasına karşı EEK’in ülkedeki başka devrimci örgütlerle birlikte bağımsız bir genel grev örgütlemek için mücadele ettiğini vurguladı.
İspanya’dan gelen yoldaşımız ülkesindeki siyasi gelişmeleri ve özellikle Katalonya meselesinin güncel durumunu anlattığı bir sunum yaptı. Katalan burjuvazisinin İspanyol burjuvazisiyle ortaklık içinde, ulusal mücadeleyi sönümlendirdiğini söyledi. Sözlerini İberya Sosyalist Federasyonu çağrısıyla bitirdi.
Fransa’dan ROR grubu üyesi yoldaşımız, Macron hükümetinin işçi hareketine ve öğrencilere uyguladığı baskıları, sendika bürokrasisinin sorumluluğuna da değinerek anlattı. Ön faşist hareketin yükselişini ve Fransa’nın Ortadoğu’daki rolünü vurguladı.
İtalya’da faaliyet gösteren Prospettiva Operaia adlı grubu temsilen gelen yoldaşımız ülkesindeki politik krizin kapitalizmin uluslararası krizine bağlı olduğunu savunan bir sunum gerçekleştirdi.
Sabah oturumunun son konusu Makedonya sorunu oldu. Önce NAR adlı devrimci örgütün temsilcisi bir konuşma yaparak, EEK ve başka partilerle birlikte savaş karşıtı eylemler düzenlediklerini anlattı.
İşçi sınıfının dünya partisi için çağrı
Buluşmanın son oturumunda önce Makedonya meselesinde EEK’in bakış açısını anlatmak üzere söz alan yoldaşımız, isim meselesini Makedonya’yı NATO’ya dahil etmek ve gaz hattını güvence altına almak için emperyalizmin iki ülkeye de dayattığını söyledi. Çipras ve Zaev anlaşmasının Makedon halkının kendi kaderini tayin hakkına aykırı olduğunu ve Yunanistan’da milliyetçiliği, faşizmi körüklediğini vurguladı. EEK’in, buluşmayı da yazılı bir mesajla selamlayan Levica adlı sol parti ile enternasyonal iş birliğini anlattı.
Finlandiya’dan MTL temsilcisi yoldaşımız ülkesinde ön faşist eğilimlerin yükselişinden, mültecilerin yaşadığı sorunlardan, ekonomik koşullardan bahsetti.
Buluşmaya Rusya’dan iki parti katılım göstermişti. Devrimci İşçi Partisi’nin ev sahipliğinde yapılan 3 Aralık Ekim Devrimi’nin 100. Yılı konferansını takip edenlerin hatırlayacağı Yosif Abramson, Rusya’nın güncel politik durumunu, Putin’in baskıcı rejimini ve uluslararası alanda rolünü anlattı. Ardından söz alan OKP Uluslararası İlişkiler sorumlusu Darya Mitina, Rusya üzerine kendi partisinin perspektifini aktaran bir sunum yaptı.
Konuşmaların ardından Avrupa Akdeniz buluşmasının karar metinleri oylandı. Bütün katılımcıların lehte oyuyla kabul edilen ana kararın dışında, Filistin, Yemen, Makedonya, Mülteciler, Arjantin’de kadınların kürtaj mücadelesi ve Yunanistan’daki yangın faciası üzerine kararlar kabul edildi.