Yunanistan’da işçiler sosyal güvenlik ve emeklilik haklarını savunmak için genel grev örgütledi
Yunanistan’da geçtiğimiz yıl Temmuz ayında düzenlenen erken seçimleri sağcı Yeni Demokrasi Partisi’nin kazanmasının ardından kurulan Miçotakis hükümeti, göreve gelir gelmez temel hak ve özgürlüklere yönelik saldırılar ve göçmen karşıtı politikalarla öne çıktı. Derin bir ekonomik krizin içinden geçmekte olan Yunanistan’da faturayı işçi ve emekçilere daha da ağır bir şekilde ödetmeyi amaçlayan saldırı yasaları için kolları sıvadı. Son olarak işçi sınıfının sosyal güvenlik ve emeklilik haklarına saldırıyı içeren bir yasa tasarısını parlamento gündemine getirmesiyle birlikte, Fransa’da benzer saldırılarla karşı karşıya olan sınıf kardeşleri gibi, Yunanistan işçi sınıfı da haklarını grevle savunmak için sahneye çıktı. Halk, Miçotakis hükümeti döneminde ülke çapındaki ilk büyük eylemi örgütledi.
Hükümetin hazırladığı tasarı, emeklilik için prim ödeme süresini 40 yıla çıkarıyor. Düşünün, bizde şu an prim ödeme süresi 7.200 gün, yani 20 yıl. Sonrasında emekli olabilmek için yaşı beklemek gerekiyor. Anlaşılan Miçotakis hükümeti, EYT gündemi hiç olmasın diye Yunanistan sermayesi için işi garantiye almak istiyor! Tasarı ayrıca, emekli aylığına toplamda 1.300 avroyu geçmeyecek şekilde üst sınır, doğum, hastalık, ölüm ödeneklerinde kısıtlamalar, sosyal güvenlik ve emeklilik sisteminin özel sektöre ve fonlara devri gibi maddeler içeriyor.
Bu saldırı planına karşı 18 Şubat’ta Kamu Çalışanları Ulusal Federasyonu’nun (ADEDY) ve Yunanistan Komünist Partisi (KKE) önderliğindeki sendikacıların örgütü PAME’nin çağrısı ile bir genel grev örgütlendi. Özel sektör çalışanlarının bağlı olduğu, PASOK ve Syriza etkisi altındaki, sendikal bürokrasinin hakim olduğu Genel İşçi Sendikaları Konfederasyonu (GSEE) ise greve destek vermedi. Bu nedenle kamuda çalışan işçi ve emekçilerin ağırlıkta olduğu grev boyunca otobüs, tramvay, metro hatları çalışmadı, gemi seferleri yapılmadı. Hastanelerde acil sağlık hizmeti dışında hizmet verilmedi. Vergi dairelerinden belediyelere, bakanlık binalarından limanlara kadar grev birçok yerde etkili oldu. Yunanistan’da bir gün boyunca hayat neredeyse tümüyle durdu. Grev boyunca çeşitli kentlerde düzenlenen eylemlerin merkezi konumundaki Atina’da işçiler, Sindagma Meydanı’na, meclis binasının önüne yürüdüler. Devrimci İşçi Partisi’nin Yunanistan’daki kardeş partisi EEK de (İşçilerin Devrimci Partisi) eylemlerde yerini aldı. ADEDY’nin çağrısı ile örgütlenen grevde işçilerin talepleri, tasarının geri çekilmesi, tüm emekli sandıklarının devlet güvencesi altına alınması, daha önce sosyal güvenlik ve emeklilik alanında yapılan kesintilerin kaldırılması, emeklilerin ve çalışanların bayram dönemlerinde aldıkları, 13. ve 14. maaş olarak bilinen iki maaş ikramiye sisteminin tekrar uygulanması yönünde.
Yunanistan işçi sınıfı, ekonomik krizin derinleşmesi ile birlikte 2008 yılından beri ülkeyi defalarca genel grevlerle sarstı. AB’nin kemer sıkma paketlerine karşı ülke, büyük mücadelelere sahne oldu. Şimdi tekrar, henüz bütün bölükleriyle olmasa da bir kez daha işçi sınıfı mücadeleye girişiyor. Sağcı, gerici Miçotakis hükümetinin işi hiç de kolay olmayacaktır.
Bu yazı Gerçek gazetesinin Mart 2020 tarihli 126. sayısında yayınlanmıştır.