Metal İşçisinin Sesi’nden çağrı: Krize karşı mücadele edip TİS’e hazırlanalım!
Her geçen gün büyüyen ekonomik kriz belimizi bükmeye başladı. Ekonomik krizle birlikte hayat pahalılığı, işsizlik ve yoksulluk hızla arttı. Patronlar, krizi bahane ederek birçok fabrikada işçi çıkarımları yapıyor. Bazı fabrikalarda maaşlar geç ve eksik ödeniyor. Tüm temel ihtiyaçlara zam geldi. Elektrik, doğalgaz ve su faturalarını ödemekte zorluk çekiyoruz. Marketler, pazarlar çok pahalı, boğazımızdan kesmeye başladık. Birçoğumuzun bitmek bilmeyen borcu var. Maaşların yetmemesi yüzünden hepimiz kredi kartından harcamaya başladık. Tüm hayatımız geçinebilme telaşıyla ve borç ödemekle geçiyor. Evde herkes çalışıyor yine de yetmiyor. Geçim sıkıntısı yüzünden ailemizin yüzünü göremez olduk. Yaşadıklarımız ortada. Bizler, işçiler ve emekçiler olarak yaşadığımız sıkıntılara karşı ne yapacağımızı şimdiden düşünmemiz gerekiyor. Sorumlusu olmadığımız krizin faturasını ödemeyi kabul mü edeceğiz yoksa tüm işçiler ve emekçiler birlik olup krizi yaratanlara karşı mücadele mi edeceğiz? Tabii ki mücadele edeceğiz!
2019 TİS yılı
2019 yılı bizim için çok önemli. Sendikalarda örgütlü olan birçok iş kolunda TİS (Toplu İş Sözleşmesi) görüşmeleri olacak. Cam işçileriyle, metal işçileriyle, tekstil işçileriyle, kamu işçileriyle, belediye işçileriyle, kamu emekçileriyle, ayrıca TÜPRAŞ ve PETKİM'de de TİS görüşmeleri yapılacak. Mücadele dolu bir yıl bizleri bekliyor. Bu dönemki TİS görüşmelerinin en önemli noktası yaşanan krizin faturasının kimin üzerine yıkılacağıdır. İşçi sınıfı olarak krizin yarattığı işsizliğe, yoksullaşmaya, ağır çalışma koşullarına ve hayat pahalılığına karşı etkili bir mücadele yürütmemiz gerekir. Patronlar için krizler fırsattır. Kriz var bahanesiyle baskı yapacaklardır. Geçmişte yaşadığımız gibi gidişat, yaptığımız eylemlerin ve protestoların polis-patron işbirliği ile engellenmesine, hatta yine grevlerin yasaklanmasına kadar varabilir. Patronların emek düşmanı, hükümetin de patron yanlısı olduğunu iyi bilmeli ve ona göre mücadele etmeliyiz.
Patron partilerinden bize hayır yok, kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz
İşçi sınıfı olarak, patronların yerel parsa kapma kavgasında bir yerimiz yoktur. Kendi taleplerimize ve mücadelemize odaklanmalıyız. Patron partilerine ne oy verelim ne de olanlardan bir beklenti içinde olalım. Biz kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz. TİS görüşmeleri için şimdiden taleplerimizi belirleyip sermaye sınıfının saldırılarına karşı saflarımızı birleştirmeli ve güçlendirmeliyiz. Biz tüm haklarımızı mücadele ederek grevlerle kazandık. Bugün seçim için bizden oy isteyenler yarın TİS görüşmelerinde, mücadele ederken işçi ve emekçilere karşı patronların yanında olacaktır. Sınıfımızı bilip safa gelelim!
TİS masasına ağırlığımızı koyalım
Fabrikalarımızda şimdiden TİS tartışmalarına başlayıp, taleplerimizi belirleyip mücadele yollarını konuşmalıyız. Talepler etrafında birleşmeli ve nefesimizi TİS masasında hem patronların hem de sendika yöneticilerinin ensesinde hissettirmeliyiz. TİS görüşmelerini izleyerek, patronların teklifini ve bunun karşısında sendika ve işçi temsilcilerinin tutumunu, yaşanan süreci şeffaf bir şekilde anlattırıp işçiler arasında tartıştırılmalıyız. TİS masasını baskı altına almalıyız. Görüşmeleri izlemek ve beklemekle yetinmemeli, eylemler ve protestolar yaparak masaya ağırlığımızı koymalıyız. Masada belirlenen TİS sonuçlarına sendikacılar bizden onay almadan kesinlikle imza attırmamalıyız. TİS görüşmelerinde ''uyuşmazlık'' durumunda hükümetin grevi yasaklamasına karşı tepkimizi gösterip ''Grev yasağına karşı grev!'' diyerek kazanana kadar mücadele etmek zorundayız.
Bu yazı Gerçek gazetesinin Mart 2019 tarihli 114. sayısında yayınlanmıştır.