Emperyalizme ve Siyonizme karşı Filistin Dostları’ndan Mavi Marmara açıklaması: Ölenler, öldükleriyle kalmayacak!
Emperyalizme ve Siyonizme karşı Filistin Dostları Mavi Marmara katliamının yıldönümü dolayısıyla bir açıklama yaptı. Filistin Dostları ilk eylemini Trump’ın Kudüs kararını ve Siyonist katliamı protesto etmek için İstinye’deki Amerikan konsolosluğu önünde gerçekleştirmişti. Emperyalizme ve Siyonizme karşı Filistin Dostları devam eden Siyonist saldırganlığa ve katliamlara karşı göreve çağırıyor: Şimdi görev bellidir. Siyonizmi yenmek için onunla amansız bir mücadele verirken, onun başlıca dostu ABD ve AB emperyalizmleri ile de aynı şekilde mücadele etmek! Başta siyasi iktidardakiler olmak üzere kendi ülkemizdeki Siyonist işbirlikçilerinin gerçek yüzünü göstermek, katillerle normalleşmeye hayır demeyi sürdürmek! Hem Siyonistler ve emperyalistlerin hem de Filistin halkının aynı anda dostu olunamaz!” Açıklamanın tamamı şu şekilde:
Mavi Marmara katliamının 8. yılı: Ölenler, öldükleriyle kalmayacak!
31 Mayıs 2010 tarihinde, 32 farklı ülkenin vatandaşlarının katıldığı, aralarında Türkiye’den hareket eden Mavi Marmara gemisinin de bulunduğu 6 gemiden oluşan Gazze’ye Özgürlük Filosu, Gazze’nin 80 mil açığında Siyonist İsrail’in sözde ordusu tarafından uluslararası sularda saldırıya uğradı. Siyonist askerler Mavi Marmara gemisinde bulunan 10 eylemciyi katletti. Filodaki gemiler, Siyonist İsrail’in Mısır’ın da yardımıyla Gazze’deki Filistinliler üzerinde uyguladığı acımasız ve gayrimeşru ablukayı delerek, taşıdıkları 10.000 ton kadar yardım malzemesini ve iki trafoyu Filistinlilere ulaştırmaya çalışıyorlardı.
Bugün, bu vahşi saldırının 8. yıldönümü. Geçtiğimiz sekiz yıllık süreçte gayrimeşru İsrail, Gazze’ye ikisi büyük boyutlu olmak üzere defalarca saldırıda bulundu ve binlerce Filistinliyi katletti, Batı Şeria’daki işgalini yeni yerleşimler inşa ederek sürdürdü, işgal altındaki topraklarda Filistinlilere yönelik ayrımcı uygulamalarını daha da derinleştirdi ve işgal ettiği toprakları bu toprakların sahibinden ayıran utanç duvarını tamamladı. Tüm bunları yaparken, hiç bir bedel ödemedi. Katil İsrail, Birleşmiş Milletler’in ya da İslam İşbirliği Teşkilatı'nın hiçbir işe yaramayan girişimlerini deyim yerindeyse takmadı. 2016 yılında AKP hükümeti ile gayri meşru ve utanç verici bir pazarlığın sonucunda “normalleşirken”, Mavi Marmara’da katlettiği insanlar için 20 milyon dolar ödeyip işi bitirdi, AKP hükümeti de “bağımsız” yargısına bu davayı düşürttü! İsrail, ardından, ABD emperyalizminin tam desteği ile yelkenlerini şişirdi. ABD’nin elçiliğini Filistin’in tarihî başkenti Kudüs’e taşıması kararının ardından Filistin üzerindeki gayrimeşru varlığını biraz daha güvenceye aldığını hissetti. Tüm dünyaya, ne kadar arsız bir işgal devleti olduğunu ilan etmek için, bu kararı protesto eden yüzlerce sivili, keskin nişancı sözde askerlerine öldürttü.
Açık ya da gizliden kendisinin dostu olan gerici bölge rejimlerinin varlığı sayesinde, haksız, hukuksuz, alçakça işgalini sürdürdü. Buna karşılık, Filistinliler ve Filistinli direniş örgütleri bu gayrimeşru oluşuma teslim olmadılar. Mahmud Abbas liderliğindeki “Filistin Yönetimi”nin teslimiyetçi politikalarına karşın, Siyonistlerin her saldırısına kahramanca karşı koydular. Topraklarını geri alabilmek için tüneller kazdılar, ellerine ne geçerse işgalcilere karşı silaha çevirdiler. Nehirden denize özgür bir Filistin ülküsünü, yurtlarına geri dönüş umutlarını hiç kaybetmediler. Dünyanın dört bir yanında, emperyalizme ve Siyonizme karşı Filistin halkının yanında saf tutan Filistin halkının dostları da bu kavgada onların yanında olmayı sürdürüyor ve sürdürecek. Gerek Siyonist rejimin her alanda boykota ve yaptırımlara tabi tutulması, gerek Filistin halkıyla özellikle de Gazze’deki ablukanın kalkmasını amaçlayan dayanışma girişimleri giderek çoğalıyor ve olgunlaşıyor. Gazze’ye Özgürlük Filosu belki Gazze’deki hedefine varamadı. Ancak, bu yolda öldürülenler, yaşamlarını boşuna yitirmediler. Mavi Marmara katliamı Filistin’e verilen destek açısından bir milattı. Milyonlarca insanın gözünü bu haksız işgale çevirmesine vesile oldu. Bu yüzden, Mavi Marmara’nın güvertesinde yaşamını yitirenleri katledilişlerinin 8. yılında saygıyla anıyoruz.
Mavi Marmara katliamından 8 yıl sonra, 29 Mayıs Salı günü Gazze’den İsrail’in ablukasını kırmak için Kıbrıs’a doğru yola çıkan Özgürlük Filosu işgal ordusunun deniz kuvvetleri tarafından kuşatıldı. Filodaki gemiler arasında, Mavi Marmara katliamında hayatını kaybeden Türkiye vatandaşları için denize açılan Hürriyet gemisi de var. İçinde öğrencilerin, yaralıların ve hastaların olduğu filo 10 mile yakın yol kat ettikten sonra işgalciler tarafından durduruldu, içindeki 12 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında dışarıda acil tedaviye ihtiyacı olan hastalar var. Gözaltına alınan Filistinliler derhal serbest bırakılmasını, hastaların tedavi ihtiyacı karşılanmasını talep ediyoruz!
Şimdi görev bellidir. Siyonizmi yenmek için onunla amansız bir mücadele verirken, onun başlıca dostu ABD ve AB emperyalizmleri ile de aynı şekilde mücadele etmek! Başta siyasi iktidardakiler olmak üzere kendi ülkemizdeki Siyonist işbirlikçilerinin gerçek yüzünü göstermek, katillerle normalleşmeye hayır demeyi sürdürmek! Hem Siyonistler ve emperyalistlerin hem de Filistin halkının aynı anda dostu olunamaz!
Emperyalizme ve Siyonizme Karşı Filistin Dostları