İstanbul Üniversitesi “bölünme” yasasına karşı tek yumruk oldu
20 Nisan Cuma günü sosyal medyaya, meclise sunulan Başbakanlık ve Bakanlar Kurulu imzalı bir yasa tasarısının haberi düşmüştü. Tasarıda İstanbul Üniversitesi, Gazi, İnönü gibi üniversitelerin bölüneceği, bu okullardaki bazı fakültelerin yeni açılacak üniversitelere devredileceği yazıyordu. Üniversiteleri bölen yasa tasarısına karşı İstanbul Üniversitesi (İÜ) öğrencileri harekete geçti. Üniversitelerinin bölünmesine karşı sınıf gruplarında örgütlenen İÜ öğrencileri 24 Nisan Salı gününden bu yana Beyazıt Meydanı'da ve fakültelerde yasa tasarısına karşı mücadele ediyor.
Gülhane buluşması: Forumlar örgütleniyor
Tasarının yayınlanmasıyla öğrenciler gerek sosyal medyada gerek sınıf gruplarında buna büyük tepki gösterdiler. Bu karar karşısında sınıf gruplarından kısa sürede örgütlenen öğrenciler geçtiğimiz Pazar (22.04.2018) Gülhane Parkı’nda toplanarak bir forum düzenlediler.
Forumda, YÖK’ün ve iktidarın, İstanbul Üniversitesi'ni köklü geçmişinden ötürü tercih ettiğini belirten öğrenciler yasa tasarasında adı geçen İbni Sina Üniversitesi'i çatısı altında öğrenim görmek istemediklerini belirttiler. Ayrıca fakültelerin Silivri, Hadımköy gibi şehir merkezlerinden uzak ilçelere taşınmasının ulaşım sorunu yaratacağı bu nedenle öğrencilerin, akademisyenlerin ve üniversite işçilerinin bu durumdan olumsuz etkileneceği vurgulandı. Tasarının üniversitelerin patronlara peşkeş çekilmesi amacı taşıdığını söyleyen öğrenciler üniversitelerini savunmaktan vazgeçmeyeceklerini belirttiler.
İstanbul Üniversitesi ayakta!
24 Nisan Salı günü fakültelerinde düzenledikleri forumların ardından öğrenciler 13.30'da Beyazıt Meydanı'nda buluştu. Akademisyenlerin, üniversite işçilerinin ve birçok fakültenin bir araya geldiği eylemde yasa tasarısının geri çekilmesi talep edildi. Sık sık “Üniversiteme dokunma, fakülteme dokunma!”, “Beyazıt bizimdir bizim kalacak” sloganlarının atıldığı eylemde ilk sözü TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel aldı. Tükel üniversitelerin öğrencisiyle, işçisiyle, akademisyeniyle bütün bileşenleriyle birlikte yönetilmesi gerektiğini vurgulayarak “Bugün hiçbir öğrencisine, çalışanına sorulmadan yukarıdan dayatılan bir yasa tasarısıyla karşı karşıyayız. Yukarıdan dayatılan bütün yasa tasarılarına karşıyız. Burada yapmaya çalıştıkları, üniversitenin tarihsel bağları koparmak, kökleriyle ilişkilerini bitirmektir. Böyle yapınca daha kolay yöneteceklerini düşünüyorlar. Böl ve yönet mantığıyla istedikleri gibi yönetme imkânına sahip olacaklar. Buna izin vermeyeceğiz, üniversiteyi böldürmeyeceğiz” dedi. Ardından İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip basın açıklamasını okudu. Açıklamada şu sözler er aldı:
''Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sesleniyoruz. Bu yasa tasarısını durdurun. Yüzlerce yıldır büyüyen ve büyüten bu çınardan elinizi çekin. Bilin ki bu çınar devrilirse altında önce siz kalırsınız. İstanbul Üniversitesi geçmişten geleceğe uzanan bir eğitim ve hizmet yıldızıdır. Bizler bu yıldıza dönük saldırıları durdurmak için her türlü toplumsal, idari, hukuki yolları kullanacağımızı beyan ediyor, TBMM’den bu yasa tasarısının geri çekilmesini talep ediyoruz.''
Basın açıklamasından sonra öğrenciler 24 Nisan Çarşamba gününe tüm fakültelerin katılacağı bir forum çağrısı yaptı. Ardından eylem sonlandırıldı. Öğrencilerin meydanı terk ettiği esnada özel güvenlik birimlerinin öğrencilerin Ana Kapı'ya astıkları dövizleri yırtması tepkilerin büyümesine yol açtı. Öğrenciler hep bir ağızdan “Rektör istifa!”, “Öğrenciler burada, Mahmut nerede!” sloganları atarak üniversite yönetimini protesto etti. Özel güvenlik biriminin geri çekilmesi ile birlikte öğrenciler eylemi bitirdi.
Tasarı üniversiteden geçmez!
Öğrenciler 25 Nisan Çarşamba günü 13.00'de yapılacak genel foruma hazırlık yapmak için sabah saatlerinde fakültelerinde buluştular. Buralarda dövizlerini, pankartlarını hazırlayan öğrenciler araç giriş kapısı önünde toplanarak Beyazıt Meydanı'na sloganlar eşliğinde yürüdüler. Sık sık “Üniversiteme dokunma, fakülteme dokunma!”, “Rektör istifa!”, “İÜ bizimdir, bizim kalacak” sloganlarını atarak yürüyen öğrenciler Eczacılık fakültesi önüne geldiklerinde Ana Kapı önünde bekleyen bir güruhun provokasyon girişimi ile karşılaştı. Öğrencilerin el birliği ile örgütlediği forumları ve eylemleri kaos çıkarmak ile yaftalayan kendilerini Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı İstanbul Üniversitesi Temsilciliği olarak adlandıran güruh öğrencilerin tepkisinin ardından Ana Kapı'yı terk etmek zorunda kaldı. Ardından öğrenciler Ana Kapı önüne geçerek foruma başladı.
Forumda konuşma yapan öğrenciler üniversitenin bir bütün olduğunu, fakültelerin bölünmesine müsaade etmeyeceklerini vurguladı. Aynı saatlerde TBMM Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu'nda tartışılan yasa tasarısının, komisyon ne derse desin üniversiteden geçmediğini belirten öğrenciler üniversitelerini savunma konusunda kararlı olduklarını dile getirdi.
Konuşma faslının bitmesiyle forum müzik dinletisi ile devam etti. Müzik dinletisi sonrasında 26 Nisan Perşembe günü Beyazıt Meydanı'nda yapılacak nöbete çağrı yapan öğrenciler forumu sonlandırdı. Beyazıt'tan Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde süren eylemi desteklemek için harekete geçildi.
Beyazıt'tan gelen öğrenciler Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğrencileri tarafından alkışlarla karşılandı. Burada da üniversitenin bir bütün olduğu fakültelerin bölünmesine karşı mücadele vurgusu yapıldı. Fakülte içerisinde sloganlar eşliğinde yürüyüş yapılmasının ardından Cerrahpaşa'daki eylem de sona erdi.
Mücadeleye Devam!
Yasa tasarısı 25 Nisan Çarşamba günü toplanan TBMM Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu'nundan bazı değişikliklerle birlikte geçti. - İstanbul Üniversitesi'ne bağlı Cerrahpaşa Tıp, Florence Nightingale Hemşirelik, Hasan Ali Yücel Eğitim, Orman, Sağlık Bilimleri, Veterinerlik, İletişim ve İşletme fakültelerinin yeni kurulacak olan İbni Sina Üniversitesi'ne devredilmesi planlanıyordu. İbni Sina adı İstanbul Üniversitesi (Cerrahpaşa) olarak değiştirildi. Cerrahpaşa Tıp, Florence Nightingale Hemşirelik, Hasan Ali Yücel Eğitim, Orman, Sağlık Bilimleri, Spor Bilimleri, Veterinerlik, Mühendislik fakülteleri bu üniversiteye bağlandı. Ancak bu geri adım bir kazanım değil. Çünkü üniversiteyi bölme çabası devam ediyor.
Öğrenciler üniversitenin bir bütün olduğunu, bölünemeyeceğini ifade ederek mücadeleye devam edeceklerini vurguladılar. Hükümete güvenmediklerini dile getiren öğrenciler fakültelerin katılımıyla gerçekleştirecekleri nöbetlerde üniversitelerini savunmaya devam ediyor.