Brezilya: Darbeciler hırsız, halk hırslı!
Latin Amerika’nın dev ülkesi, BRICS’in B’si, dünya ekonomisinin en önemli motorlarından biri, Güney yarı küresinin en güçlü işçi sınıfı hareketinin vatanı Brezilya sarsılıyor. Ekonomi, tarihinin en büyük sarsıntılarından birinden geçiyor. Emeklilik yaşının yükseltilmesi ve İş Yasası’nın esnekleştirilmesi girişimleri karşısında sınıf mücadelesi ciddi boyutlara ulaşmış bulunuyor. 2014 yılında (ikinci kez) başkanlığa seçilmiş olan PT (İşçi Partisi) temsilcisi Dilma Roussef, Kongre (yani parlamento) tarafından daha yeni görevden alınmışken eski yardımcısı, yeni başkan Michel Temer’in de başı yolsuzlukla belaya girdi, koltuğu sarsılıyor. Brezilya’nın dev şirketlerinin (Petrobras, inşaat şirketleri, protein üreticisi olarak dünya birincisi JBS, Oderbrecht) başı yolsuzluklara karıştıkları için belada. Brezilya bir çöküntünün eşiğine gelmiş görünüyor.
Siyasi sistemin bütünüyle çivisi çıkmış durumda. Bir önceki başkan, PT’li Dilma Roussef Kongre tarafından yolsuzluktan azledilirken bütün Latin Amerika solu, ortada yeterince delil olmadığı gerekçesiyle bunu bir “darbe” olarak adlandırmıştı. Ama yıllarca dünya reformist ve post-Leninist solunun sevgilisi olmuş olan PT’nin bir hırsızlar yuvası olduğu kimsenin tartışmadığı bir gerçekti. PT’nin en tepe yöneticileri bile yolsuzluktan hapse düşmüştü. Dilma Roussef azledilirken, tarihi önder Lula’nın üzerine de tapelerle, büyük ölçüde kanıtlanmış biçimde şaibe düşmüştü.
Ama Dilma Roussef’e karşı baş darbeci olan başkan Michel Temer’in de hırsız olduğu geçen haftalarda ortaya çıktı. Dünyanın en önemli et üreticisi şirketlerinden Batista kardeşlerin JBS’si ile Temer arasındaki bir görüşmenin kayıtları açıklanınca, Temer’in hırsızlığı her türlü kuşkunun ötesinde kanıtlanmış oldu. Şimdi Temer ayakta kalmak için manevralar yapıyor ama gidici olduğunu söylemek mümkün. Yürütme organı paralize. Yasama organı olan Kongre, darbeciliğe karışmış durumda. Son çeyrek yüzyıldır Brezilya burjuvazisinin çıkarlarına hizmet eden bütün partiler, sözde sosyalist, özde sosyal kapitalist PT, onun müttefiki PMDB, sözde sosyal demokrat, özde bütünüyle liberal PSDB kriz içinde.
Bu durum, işçi sınıfının inisiyatifi burjuva kitlelere kaptırmış olduğu bir dönemden, 2015-2016 yıllarından sonra, hükümetin ekonomik önlemlerine karşı ayağa kalktığı, 15 Mart’ta ilk eylemlerini düzenlediği, 27 Nisan’da çok güçlü bir genel grev yaptığı, 1 Mayıs’ta ise gücünü dünya âleme gösterdiği bir dönemde ortaya çıkıyor. (Bu hareketlilik Gerçek’in Mayıs sayısında bu sayfada ayrıntıyla verilmişti.) Şimdi Temer’in hırsızlığı ortaya çıkınca kitleler çok ciddi protesto gösterilerine girişmiş bulunuyor. Hâkim sınıflar yönetemiyor, aşağıdakiler ise eskisi gibi yönetilmek istemiyor. Kısacası, Brezilya her türlü olasılığa açık bir yola girmiş bulunuyor.
Bu yazı Gerçek gazetesinin Haziran 2017 tarihli 93. sayısında yayınlanmıştır.