Çatalca Polonez direnişinden Barış Aktaş ve ailesi: "Babamın adalet arayışı: Polonez direnişi"
Ben, Barış Aktaş. Yaklaşık 12 yıldır Trakya Et Polonez’de çalışıyorum. Ben ve 145 arkadaşım, anayasal hakkımızı kullanarak Tekgıda-İş Sendikası’na üye olduk. Ancak bu adımın ardından önce 13 arkadaşımız, sonra 133 arkadaşımız, gece yarısı gelen bir mesajla işten çıkarıldığını öğrendi. İlk 13 arkadaşımız “04 kodu” ile, 133 arkadaşımız ise (sanki yüz kızartıcı bir suç işlemişiz gibi) “46 kodu” ile işten atıldı. Emek verdiğimiz işimizden, onurumuz kırılarak, bir mesajla koparıldık.
O günden bu yana, tam 106 gündür fabrikanın önünde direniyoruz. Tek isteğimiz işimize geri dönmek ve insan onuruna yakışır bir şekilde yaşamak. Fakat bu süreçte, işveren bizi defalarca polisle karşı karşıya getirdi; gaz yedik, hakarete uğradık, dövüldük, hatta emniyet müdürü tarafından tehdit edildik. Ne var ki davamızdan geri adım atmadık, atmayacağız. Çünkü burada bir hak mücadelesi veriyoruz, yalnızca kendimiz için değil, tüm işçi kardeşlerimiz için ayaktayız.
Maalesef, görüyoruz ki Türkiye’de işçi sınıfı, hak arayışı için polisin karşısına çıkmadan sesini duyuramıyor. Yasalar ve kanunlar işverenlerin yanında dururken, işçilerin adalet arayışı, haklarını savunmaları her geçen gün daha zor hale geliyor. Buradan tüm işçi kardeşlerime sesleniyorum: Sesimize ses olun, gücümüze güç katın. İş yerlerimizde birlik olalım, örgütlenelim, sendikalarımıza sahip çıkalım. Polonez direnişi, tüm işçi sınıfı için bir örnek ve ilham kaynağı olmalı.
Bu mücadele yalnızca babamıza değil, bizim gibi onun çocuklarına da büyük bir yük bindirdi. Ben (Yiğit Eren) ve kardeşim (Mustafa Mert Aktaş), babamızın davasını her gün haberlerden gözümüzü ayırmadan, kalbimiz sıkışarak izliyoruz. Babam ve iş arkadaşlarına uygulanan şiddet, gaz işlemleri bizi her gün daha fazla dehşete düşürüyor. Sadece haklarını savundukları için maruz kaldıkları bu baskılar ve kötü muamele, bizim de içimizi acıtıyor.
Geceleri, babamızın orada neler yaşadığını düşünmekten uykusuz kalıyoruz. Endişe ve kaygı artık bizim de günlük hayatımızın bir parçası oldu. Babamızın direnişi, bize sabretme gücü veriyor; ama onu yalnız görmek, bizi daha da çaresiz hissettiriyor. Onunla dayanışma içinde olan insanlar gördükçe, biz de umudumuzu koruyoruz.
Buradan herkese sesleniyoruz: Babamız ve arkadaşlarının yanında olun! Türkiye’de haksızlığa uğrayan işçileri, emekçileri görmezden gelmeyin.
Barış Aktaş ve ailesi olarak, sesimizi duyan, haklı mücadelemize yer veren Gerçek gazetesine yürekten teşekkür ediyoruz. Onların desteği bize güç veriyor, umudumuzu canlı tutan bir ışık oluyor.
Çatalca Polonez direnişinden Barış Aktaş ve ailesi
Bu yazı Gerçek gazetesinin Kasım 2024 tarihli 182. sayısında yayınlanmıştır.