Faşizmin şarkıcı/ozan ordusu taarruzda! (29-09-2007)

Taarruzun boyutu ülkücü/dinci kırması İsmail Türüt’ün bir şarkısı için yapılmış olan klibin ortaya çıkmasıyla fark edildi. İnternet paylaşım sitesi Youtube’da yayınlanan söz konusu klip baştan sona, canice öldürülen gazeteci Hrant Dink’in katili Ogün Samast, azmettiricisi Yasin Hayal ve diğer katillere övgü dolu sözler eşliğinde tehdit ve gözdağı amacı taşıyan, ırkçı, şoven sözlerle dolu. Zaten Türüt’ün ısmarlaması ile yazılmış olan sözler de bir diğer faşist şarkıcı Ozan Arif’e ait. Sözler şöyle: “Plan yapmayın plan gitmez Karadeniz’de / Kahpelik yalan dolan tutmaz Karadeniz’de / Ne Conisi ne Rusu pusu kurmasın pusu / Bölücülük borusu da ötmez Karadeniz’de / Bırakın çan çalmayı Ermenici olmayı / Millet böyle dolmayı yutmaz Karadeniz’de / Ogün böyle desinler bugün böyle desinler / Fatihalar Yasinler bitmez Karadeniz’de / Şerefini şanını ortaya koy canını / Hiç kimse vatanını satmaz Karadeniz’de / Vatan satsa bir kişi anında biter işi / Türk ve İslam güneşi batmaz Karadeniz’de / Bizde varken bu duruş emiceniz olsa Bush / Alayınız beş kuruş etmez Karadeniz’de / Anladık var gocunuz belli kuyruk acınız / Kargaşaya gücünüz yetmez Karadeniz’de.”

Bu aşağılık sözlerin “Vatan satsa bir kişi anında biter işi” bölümünün olduğu kısımda klipte Hrant’ımızın yerde yatan görüntüleri yer alıyor. Fazla söze gerek var mı?

Açıkça suç

Hukukçulara göre hem klipte, hem de şarkıda Ceza Kanunu’nun 215. ve 216. maddelerinde tarif edilen “suçu ve suçluyu övmek” ve “halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek” suçunun işlendiği sabit. Dolayısıyla olası bir yargılamada, hem İsmail Türüt, hem de Ozan Arif, ayrı ayrı toplam 5 yıla varan hapis cezası alabilir. Tabii bu yargılamayı yapacak ve kararı verecek cesarette mahkeme bulunabilirse ve mahkemelerin solculara, aydınlara, sendikacılara karşı açılan davalardan vakti kalırsa!

İkisinin de sicili kabarık

Ozan Arif ‘80 öncesinden beri tescilli bir faşist, ezelden beri solcu, devrimci, işçi düşmanı. Daha o zamanlardan devrimcileri, Alevileri, Kürtleri katletmeyi, grevci işçilere saldırmayı görev bilen ülkücü komandolar, sivil faşistler onun nefret ve kin dolu karanlık şarkıları ile “coşuyordu”. İşte ‘93 Sivas Katliamı sonrası Aziz Nesin’e yazdığı şarkının sözleri: “Nesin ulan nesin sen / Vay namussuz vay, vay / Türk değilsin kesin sen / Vay namussuz vay vay /… Laflarını tart köpek / Seni seni kart köpek / Yoksa katlin şart köpek / Vay namussuz vay vay” Aynı zamanda AKP borazanı Kanal 7’de program da yapan Türüt’ün ırkçılığı ise tarikat, mafya ve iktidar yağcılığı destekli. Erbakan’ın sağ kolu, yargılanmamak için Almanya’ya kaçan tarikatçı Şevki Yılmaz’a “Mücahit Şevki Yılmaz İslam'ın mareşali / Bunların kanlarında var Allah'ın nişanı”, ünlü mafya babası Sedat Peker’e “Bu reis bizim reis adaleti tertemiz / Bu reisin peşine yürüsün Karadeniz”, Ankaralıların kâbusu Melih Gökçek’e “İsmi Melih Gökçek’tir / Dedikleri gerçektir” sözlerini döktürmüş!

 

“

Karakolda doğru söyleyip mahkemede şaşan” Amerikan jipli, mafya korumalı korkaklar!

Bu korkunç ikili kamuoyundan gelen yoğun tepki sonucu haklarında açılan soruşturma için ifade vermeye geldi ama nasıl? Gazetecileri tartaklayan bir koruma ordusu ile ve dikkat, tartışma konusu şarkıda güya saldırdıkları Bush’un başkanı olduğu Amerikan emperyalizminin ve onun militarist aygıtının (bilhassa ‘91 Birinci Körfez Savaşı’nda) en bilinen sembollerinden olan yüz binlerce dolarlık bir Hummer jiple. Hakikaten Karadeniz fıkrası gibi, ama en berbat olanından!

Milliyetçi gazı verdikleri yoksul kitlelere iftar çadırlarında yemek kuyruğu, kendilerine Hollywood yıldızı muamelesi, nasıl milliyetçilik ama!

Bu faşist ikilinin ikiyüzlülüğü bununla sınırlı değil. Savcının karşısında süt dökmüş kedi gibi, Türüt “Efendim bu klip hiç yakışmadı. Ben sadece Karadeniz’de oynanan oyunlara dikkat çekmek istedim", Ozan Arif ise “Bizim davamız Ermenilerle değil. Hrant Dink’in öldürülmesinden son derece rahatsız oldum. Bu yapılanlar doğru değil” sözleri ve benzeri ifadeler ile ödlerinin koptuğunu gösterdiler. Televizyon ekranlarında ise Türüt: “O sözleri severek okudum, Ozan Arif’in eline bileğine sağlık. O sözlerinin bir kelimesinden bile rahatsız değilim" dedi ve kendini eleştirenlere hakaretler yağdırdı. Aynı şekilde Ozan Arif ise “Eğer bu şiir o kafalarda böyle bir şeyler uyandırıyorsa vallahi helal olsun. Şiir iyi vazife yapıyor demektir.” Ve Ogün Samast’ı kast ederek “Öcalan'a sahip çıkan varsa, ona da sahip olan çıkacak. İllâ beni oraya itiyorsanız ben sahip çıkıyorum derim” ifadeleri ile açıkça meydan okudu. Savcılıkta kedi, medyanın karşısında bozkurt!

Faşizme ulusalcı cepheden destek

Tartışmalar ve haklı tepkiler devam ederken, korkunç ikiliyi sahiplenen faşist koroya İzmir Barosu Başkanı Nevzat Erdemir, ''Yurtsever olmak ve yurtsever duyguları şarkıyla, şiirle, resimle, yazıyla ifade etmek kutlanması gereken bir davranıştır. Türkiye'de bir süreden beri yurtsever olmak, ulusal değerleri savunmak, neredeyse aşağılanan bir davranış haline geldi. Düşünce ve kanaatleri şarkıyla, besteyle açıklama ve yayma özgürlüğü vardır. Sözlerde kesinlikle bu cinayetlerin olumlanması söz konusu değildir.” sözleriyle katıldı.

Erdemir’in sicili de koruduğu zatlarınkinden çok farklı değil: Göreve gelir gelmez baro bünyesindeki İşkenceyi Önleme Grubu’nu kapatmak, mafyanın avukatı, kendisi de faşist Kerinçsiz ile mitinglere katılmak ile adını katliamcı paşadan alan “Talat Paşa Komitesi” ile ne olduğu artık dünya âlemce bilinen Perinçek’i İsviçre’ye giderek desteklemek. Ne diyelim: “Al birini vur ötekine!”

Geçen sayımızda ayrıntılı olarak ele aldığımız Halaçoğlu ile devam eden, faşizmin kültürel alandaki hamlelerine ancak örgütlü mücadele ile cevap verilebilir. Şarkılardaki faşizm yarın sokaklarda, fabrikalarda, mahallelerde daha fazla karşımıza çıkacaktır. Ortadoğu’daki olası gelişmelerle birlikte bu topraklarda yaklaşan tehlikeyi önlemek için halkların kardeşliği ve işçilerin birliği her zamankinden daha fazla elzemdir. Yazımızı gerçek bir “ozan”ın, Nazım Hikmet’in bir şiirinden bir parça ile bitirelim.

“Bu yazı gizli bir din halinde bir nevi Neo-faşist bir ideoloji yaptıkları halde, bunu ikrardan sakınanlara aittir. Böyle bir halt karıştırmıyoruz, diyenler üzerlerine alınmayabilirler.
…
 Kardeşler,

 Onlara sokakta rastlarsanız eğer
 ölümü görmüş gibi çevirin başınızı.
 Kirpiksiz sarı gözler gözünüze bakarken
 arkadan sırtınıza bir
 bıçak girebilir...”