Bursa Oyak Renault'dan bir işçi yazdı: Her geçen gün daha da kötüye gidiyoruz!
Borçlarımızı ödeyemeyecek duruma geldik. Birçok fabrikada patronlar krizi bahane edip "daralmaya gidiyoruz" açıklaması yapıp işten çıkartmalara başlamış. Her işçi arkadaşım işe giderken acaba bizide işten çıkartırlar mı korkusuyla geliyor. Yaşanan bu durumlara çözüm bulunması gerekirken Erdoğan alay eder gibi kriz yok diyor. Enflasyon durdurulamıyor. Her geçen gün krizin etkisini daha fazla hissetmeye başladık. Enflasyon demişken, her işçi arkadaşımızın merak ettiği bir konu vardır. Enflasyon nasıl hesaplanır? Neden düşük gösterilir? Tüketilen mal ve hizmet fiyatları bir “sepette” toplanır. Onlara belli ağırlıklar verilir ve enflasyon hesabına katılır. TÜİK enflasyon hesabına etki eden ürünlerin ağırlığını düşürerek en çok tüketilen ürünlerin sepet içindeki ağırlığını azaltır. Pek fazla tüketilmeyen ürünlerin sepetteki ağırlığını arttırarak, enflasyonun olduğundan daha düşük çıkmasını sağlar. TÜİK'in resmi enflasyon rakamlarını düşük göstermesinin sebebi, hükümetin ekonomiyi olduğundan iyi gösterme çalışmasıdır. Enflasyonun artıp azaldığını anlamak için ekonomist olmamıza gerek yok. İşçiler olarak her ayın sonunu getirmeye çalışırken fiyatların ne kadar artıp azaldığını bizden iyi bilen yok. Bir taraftan zamlar üst üste geliyor, aldığımız maaşla hiçbir ihtiyacımızı karşılayamaz hale geldik. Geçen sene sözleşmede aldığımız zam da eridi gitti. Toplu sözleşmelerde hak ettiğimiz enflasyon farkları daha düşük hesaplanıyor. Hem mutfağımızdaki yangınla hem de düşük hesaplanan ücret zamlarıyla iki defa kaybediyoruz. Ne enflasyonu durdurabildiler, ne de dolardaki artışı çünkü ekonomi politikaları bozuk. Krize, sosyal haklarımızın kesilmesine ve işten atılmalara karşı birlik olup mücadele etmeliyiz.
Bursa Oyak Renault’dan bir işçi
Bu yazı Gerçek gazetesinin Ekim 2018 tarihli 109. sayısında yayınlanmıştır.