Dünyada 1 Mayıs mücadeleleri
Sadece ülkemizde değil, dünyanın birçok yerinde 1 Mayıs Uluslararası İşçi Bayramı, büyük bir mücadele günü olarak kutlandı. Dünyanın farklı bölgelerinde bu kutlamalar farklı biçimler aldı. Devrim ile patron düzenini devirmiş, ama sonra kaçınılmaz olarak bir dizi sıkıntı yaşamış ve hatta mevcut önderliği patronları ülkeye tekrar buyur etmek için kapıyı açmış olan Küba’da, devasa kitleler başkent Havana’nın Revolución yani Devrim meydanını doldurarak devrime ve antiemperyalist mücadeleye bağlılık mesajı verdi.
Batı dünyasının bir dizi ülkesinde, işçi sendikaları uzunca bir süredir devam eden ve patronların işçi sınıfının kazanılmış haklarını gasbettiği saldırılara karşı birliklerini ve güçlerini gösterdi. Özellikle son on yılını, bu dönemde Avrupa’daki en büyük sınıf mücadeleleri ile geçirmiş olan Fransa’daki eylemler kitleselliği ve mücadeleciliği ile dikkat çekti. Paris ve Lyon gibi büyük şehirlerde sert polis saldırısına rağmen işçiler ve gençler kitlesel eylemlerle gövde gösterisi yaptı. Yeni kurulan sağcı hükümetin işçi sınıfına karşı başlattığı saldırıya karşı son aylarda önemli bir mücadele veren Belçika işçileri ise, 29 Nisan’daki büyük grev gününün ardından, 1 Mayıs’ta da başta Brüksel ve Antwerp gibi büyük şehirlerdeki eylemlerle bu mücadeleyi sürdürdü. Bir bu kadar önemli olanı ise, Batı emperyalizminin merkezlerinde, işçi sınıfının bayramında, Filistin’e destek için yükselen seslerdi. Özellikle İtalya ve Almanya’daki eylemlerde gençlik kortejlerinde Filistin bayraklarının yoğunluğu dikkat çekti. İsrail’i savunmayı “devletin varoluş sebebi” ilan etmiş olan, İsrail’den bile daha Siyonist Almanya’nın büyük şehirlerinde, tüm polis terörüne rağmen Filistin bayrağının kızıl bayraklarla yan yana dalgalanmasının anlamı çok büyük.
Batı metropollerinin ötesinde, gitgide büyüyen devasa bir sanayi proletaryasının bulunduğu bir dizi ülkede de 1 Mayıs’ta etkileyici sahneler vardı. Endonezya’nın başkenti Cakarta’da on binler yürürken, polis terörüne karşı da dişe dişe bir mücadele verildi. Dünya tekstil üretiminin merkezlerinden biri haline gelen Bangladeş’teki ve özellikle başkent Dakka’da kızıl bayraklarla yürüyen işçiler caddeler boyu uzanıyordu. Filipinler’in başkenti Manila’da da kitlesel eylemler polis barikatlarını zorladı.
Dünyanın her bir köşesinde gerçekleşen bu büyük işçi mücadeleleri, Türkiye’nin işçileri olarak bizlere sınıf mücadelesinde yalnız olmadığımızı ve dünyanın dört yanında sınıf kardeşlerimiz olduğunu hatırlatmalı.
Bu yazı Gerçek gazetesinin Mayıs 2025 tarihli 188. sayısında yayınlanmıştır.
