Sri Lanka’da halkın dip dalgası yükselirken
14 Kasım 2024’te gerçekleşen Sri Lanka milletvekili şeçimleri, Halk Kurtuluş Cephesi önderliğindeki Ulusal Halk Gücü (UHG) isimli siyasi hareketin ezici zaferiyle sonuçlandı. Parti %61,5’lik oy oranıyla 225 kişilik mecliste 159 milletvekili çıkardı. UHG’nin bu başarısı birçok açıdan ülkenin seçim tarihinde bir ilk oldu; ama belki de en önemlisi, ülke tarihinde ilk kez Tamil azınlıkların yaşadığı bölgelerde Tamil olmayan bir partinin en yüksek oyu alması oldu. UHG’nin başa geçmesinden önce yaşanan halk isyanıyla devrilen eski başkanın, Tamil isyanını kan ve terörle bastırmakla meşhur olduğu düşünüldüğünde, bu gelişmenin önemi daha iyi anlaşılabilir. Aynı partinin bir süre önce başkanlık seçimlerini kazanmasının üstüne gelen bu sonuç, dünya genelinde 2008’den beri yaşanan siyasal altüst oluşlara yeni bir örnek oluşturuyor.
2020 yılında yapılan bir önceki milletvekili seçimlerinde yaklaşık %3’lük oy alan UHG’nin bu seçimlerde %61,5 alması, bunun hemen öncesinde de başkanlık seçimlerini kazanmış olması, Sri Lanka siyasetindeki değişimin sadece bir boyutu. Ülkeyi 1983 yılının sonundan beri sarsan başat sorunlardan birisi olan Tamil halkının mücadelesi de bu seçimlerle birlikte yeni bir yörüngeye oturabilir. Tamil halkının silahlı mücadelesi 2008 yılında devlet terörü ile bastırılsa da siyasal düzlemde devam ediyordu, Tamil halkının yaşadığı bölgelerdeki seçim sonuçları ülkenin geri kalanından tamamen farklı ve bağımsız şekilleniyordu. İlk defa bu seçimlerde, Tamil halkı ülkenin geri kalanı ile aynı doğrultuda oy verdi. İç savaş sırasında, UHG’nin ana bileşeni olan komünist partinin Tamil halkına verdiği silahlı ve siyasal destek bu gelişmenin önde gelen nedenlerinden biridir. UHG, iktidarı sırasında bu güveni karşılıksız bırakmaz ve vaat ettiği siyasî tutsakların serbest bırakılması dahil kendisinden beklenen adımları atarsa, halkların bir araya gelebilmesi ve yaraların iyileşmeye başlaması için eşsiz bir fırsat olacaktır.
UHG’nin Tamil halkının hakları için olanlar da dahil verdiği seçim sözlerini, mevcut devlet yapılanması içinde nasıl gerçekleştirilebileceği ise bizler için önemli bir soru. Parti devlet içindeki yozlaşmaya karşı sert ifadeler kullanıyor ve bunu söküp atacağını söylüyor; ama devlet aygıtının geri kalanına dair köklü bir değişiklik öngörmüyor. UHG, Sovyetler Birliği benzeri bir işçi devleti kurma amacında olmadığını açıkça söylüyor, Partinin Sovyetler Birliği hakkındaki yorumu “onlar yıkıldı” demekten ibaret. Kendilerine örnek olarak ise en başta Vietnam’ı gösteriyorlar. İyi eğitimli işçi yetiştirmeye önem verip, Batı’ya ihracata dayalı bir planlamaya gideceklerini söylüyorlar. Ancak esas mesele bundan da önce geliyor: İktidara gelen partinin niyetlerinin ötesinde, daha önce halk isyanıyla hükümeti deviren Sri Lanka halkı, şimdi yüzünü sola dönerek, isyanına siyasi bir yol arıyor. Bu çabada çoğunluktaki Sinhalalar ve Tamiller gibi azınlıklar birleşiyor. Bu dinamik, seçim sandıklarının ötesinde, Sri Lanka halkının gelecekte kazanabileceği zaferler için önemli bir işaret.
Bu yazı Gerçek gazetesinin Aralık 2024 tarihli 183. sayısında yayınlanmıştır.