Ortak bildiri lafta kalmasın! Emek Platformu ilan edilsin! Acil talepler için büyük emek mitingi! İşçi emekçi el ele genel grev için örgütlenmeye!
Tayyip Erdoğan ve Mehmet Şimşek’in asgari ücrete zam yapmamakta ısrar ettiği, TÜİK’in açıkladığı manipüle edilmiş enflasyon rakamlarıyla kamu emekçilerinin ve emeklilerinin mağdur edildiği, mali disiplin adı altında emekçi sınıflar üzerindeki vergi yükünün arttırıldığı günlerde, 16 milyon işçiyi temsil eden Türk-İş, DİSK ve Hak-İş konfederasyonları bir araya gelerek ortak bir bildiri yayınladı. Ortak bildiride asgari ücrete derhal zam yapılması, vergide adalet, sendikalaşma ve örgütlenme özgürlüğü, iş güvencesi, işçi sağlığı ve güvenliği doğrultusundaki taleplere yer verildi. Konfederasyonlar bu bildiri ile ortak hareket etme kararı aldıklarını duyurdu. İşçi sınıfının geniş kesimleri çok uzun bir süredir, sendikaların işçi ve emekçilerin çıkarları doğrultusunda ortak hareket etmesi beklentisi içindeydi.
Bıçak kemikte! Acil talepler için mücadeleye!
Ortak açıklamada asgari ücrete derhal zam yapılması talebi öne çıkmıştır ve bu talep son derece acildir! İşçi ve emekçilerin üzerindeki gelir vergisi yükünün azaltılması, asgari ücret sonrası ilk vergi diliminin yüzde 10’a çekilmesi, doğalgaz, elektrik, su, ulaşım ve iletişim hizmetleri tüketiminden alınan KDV’nin yüzde 1’e düşürülmesi, temel tüketim mallarından alınan KDV’nin sıfırlanması; emekliler için aylık bağlama oranlarının arttırılması, emekçi çoğunluğun vergide adalet haykırışının yansımalarıdır. En düşük emekli aylığının asgari ücret düzeyine çıkarılması, emeklilerin yakıcı talebidir. 696 sayılı KHK’nın kapsam dışında tuttuğu işçiler ile 696 sayılı KHK’nın yürürlüğe girmesinin ardından taşeron firmalarda istihdam edilmiş olan işçilerin de sürekli işçi kadrosuna geçirilmesi ve bu yolla kamuda taşeron uygulamasına tamamıyla son verilmesi de bildiri de yer almıştır. Emekçi kadınların fabrikalarda ve alanlarda yükselttiği bir talep olan ILO’nun 190 sayılı Şiddet ve Taciz Sözleşmesi’nin ülkemiz tarafından da onaylanması ve etkin bir biçimde uygulanması da ortak bildiride yer verilen taleplerden birisidir. Bildiride ifade edilen talepler milyonlarca işçi ve emekçinin en acil taleplerini ifade etmektedir.
Kaybedecek vakit yok! Laf değil eylem istiyoruz!
Taleplerin yanı sıra ortak hareket etme kararı da son derece olumludur ancak gecikmiş bir karardır. İktidarın büyük bir sınıf saldırısı yürüttüğü belliydi, daha da büyük bir saldırıya hazırlandığı Orta Vadeli Program’la ilan edilmişti. Bu koşullarda 1 Mayıs’ın ortak bir şekilde düzenlenmemesinin, 1 Mayıs’ın asgari ücrete zam talebi başta olmak üzere en acil talepler için iktidarın üzerinde bir basınç oluşturmanın vesilesi yapılmamasının vebali tüm konfederasyon yönetimlerinin üzerindedir. Gecikmiş ortak hareket etme kararı derhal eyleme dönüşmelidir. Bu doğrultuda basın toplantısında sorulan “talepleriniz karşılanmazsa ne yapacaksınız” türü sorulara Ergün Atalay’ın verdiği kaçamak cevaplar, “düşünüyoruz”, “bakıyoruz”, “değerlendireceğiz” türünden ifadeleri kabul edilemez. 16 milyon işçiyi temsil eden, örgütsüz işçileri de harekete geçirebilecek, küçük esnafı, yoksul köylüyü etrafında toplayacak bir odak olma potansiyeli olan konfederasyonlar, derhal eyleme geçmek ve alanlara inmek zorundadır. Ne var ki konfederasyon yönetimleri alanlara inme konusunu ağırdan alma eğilimde gözükmektedir. İşçi ve emekçi içinse bıçak kemiğe dayanmıştır. Açlık sınırının 20 bin lirayı, yoksulluk sınırının 60 bin lirayı geçtiği bir ortamda, işçinin, kamu emekçisinin, küçük esnafın, yoksul köylünün dayanacak hali kalmamıştır, kaybedecek vakit yoktur!
Ayrı gayrı yok işçiler emekçiler birleşin!
- Konfederasyon yönetimlerini ortak açıklamaya iten taban baskısı, sendika ve konfederasyon ayrımı gözetmeksizin, örgütsüz işçileri de kapsayacak şekilde örgütlenmeli ve büyüyerek devam ettirilmelidir.
- Konfederasyonlar yanlarına kamu emekçileri sendikalarını ve meslek odalarını da alarak yeniden bir emek platformunun kuruluşunu gerçekleştirmelidir!
- Oluşturulacak emek platformu ortak bildirideki talepleri, kamu emekçilerinin ve meslek örgütlerinin acil taleplerini de ekleyerek genişletmelidir.
- Özelleştirmeye karşı net bir tutum ve kamulaştırma talebi emek platformunun ana mücadele eksenlerinden biri haline getirilmelidir. İşten çıkartmanın yasaklanması talebi krizin faturasının işçi sınıfına ödetilmesine karşı bir direniş hattı olarak öne çıkarılmalıdır.
- Talepler kâğıt üstünde kalmamalı, konfederasyon ve meslek odalarının yan yana gelişiyle oluşturulacak emek platformu, bu talepler doğrultusunda derhal bir eylem planı açıklamalıdır!
- Erdoğan ve Şimşek’in OVP adı altında yürüttüğü saldırı programına karşı hızla ülke çapında merkezi ve büyük bir işçi emekçi mitingi örgütlenmelidir! İlçelerde, illerde ve bölgelerde yapılması planlanan eylemler bu büyük ve merkezi mitingin hazırlığı kapsamında organize edilmelidir!
- Kıdem tazminatı hakkı ile sosyal güvenlik ve emeklilik hakları başta olmak üzere kazanılmış haklar kırmızı çizgi ilan edilmeli, bu haklara yönelik olası bir saldırıya genel grevle karşılık vermek üzere tüm işçi sınıfına ve kamu emekçilerine örgütlü hazırlık çağrısı yapılmalıdır!