İstanbul İkitelli’de ekonomik kriz ve emekçi halkın çıkış yolu paneli düzenlendi
11 Aralık Cumartesi günü Devrimci İşçi Partisi İstanbul İkitelli Temsilciliği’nde ekonomik kriz ve emekçi halkın krizden çıkış yolu konulu bir panel düzenlendi. İkitelli’nin emekçi halkı ve mahalle gençleri panele yoğun katılım gösterirken bugünlerde kimsenin dilinden düşmeyen hayat pahalılığına ilişkin çözüm yolları tartışıldı.
Panelde konuşmacı olarak yer alan Devrimci İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Levent Dölek, açılış konuşmasında öncelikle ekonominin müdahaleden bağımsız, kendi halinde gerçekleşen bir şey olmadığını, tüm sorunlarda olduğu gibi krizden çıkışın da mümkün olduğunu, ancak önümüze getirilenlerin bir çözüm olmadığını vurguladı. Ekonomi kötü demenin yetmeyeceğini söyleyen Dölek; “Kimin ekonomisi?” sorusunun sorulması gerektiğini, zira faizler düştüğünde müteahhitlerin kazandığını, dolar üzerinden hazine garantisiyle yol yapanların sıkıntı çekmediğini, yurtdışına ihracat yapan ve işçi ücretleri ucuzladığı için fabrika mevcudunu ikiye katlayan patronların memnun olduğunu dile getirdi.
Açılış konuşmasında değinilen bir diğer konu ise mevcut krizin hükümetin rolü olmakla birlikte esasen krizlere gebe kapitalist sistemin bir sonucu olduğuydu. Dölek konuşmasında 2001 krizi ve emeklilik yasasını hatırlatarak Türkiye’nin içerisinden geçtiği pek çok dönemde krizlerin faturası önceki hükümetlere kesilse de, gelenin gidenin yaptıklarını aynı şekilde devam ettirdiğini belirtti. Devletin üretimi çok büyük ölçüde özelleştirerek üretimde bir kaosa neden olduğunu, kapitalistlerin aldığı kendi kârları odaklı bireysel kararlarının tüm üretimi etkilediğini söyleyen Dölek, kapitalizmin yalnız ekmeğimizi çalmakla yetinmediğini, savaşlara sebep olduğunu ve tüm toplumsal hayatı da etkilediğinden bahsetti.
En önemli konu ise krizden çıkış yolunun kim tarafından nasıl gerçekleştirileceğiydi. “Bundan daha kötüsü olabilir mi?” sorusunun cevabının “evet” olduğunu söyleyen Dölek, faturayı her ne kadar Cumhur İttifakı’na kesmekte haklı olsak da Millet İttifakı’nın, adayı kim olursa olsun ekonomiyi Ali Babacan’a teslim edeceğini, Babacan’ın “enkaz devraldık” savunması ile dolar ve enflasyonu düşürürken işsizliğin rekor kıracağı bir dönem getireceğini dile getirdi. İşçi denetiminde kamulaştırmanın, dış borçların silinmesinin, tek devlet bankasının, devrimin ve sosyalizmin tercih değil tek mümkün çıkış yolu ve tek çare olduğunu vurguladı. Konuşmasına erken seçim tartışmalarıyla değil işçi ve emekçilerin güçlü olduğu esas alanlar olan fabrikalar, sokaklarda eyleme geçmenin gerektiği ile devam eden Dölek, patronların üretimi durdurma tehditlerine karşı en güçlü silahımızın grev silahı, yani üretimden gelen gücümüz olduğunun bir kez daha altını çizdi.
Açılış konuşmasının ardından alınan sözler ve karşılıklı katkılarla bizim neler yapabileceğimiz, yoksul birer ülke olan Rusya ve Çin’in devrimlerle kat ettikleri yol, Millet İttifakı’ndan lafta değil gerçekten bağımsız bir üçüncü cephenin ihtiyacı hakkında yapılan sohbetler sonrasında etkinlik sona erdi.