İstanbul’dan Xiaomi-Salcomp işçisi: Zor şartlarda nöbet tuttuk, mücadelemizden vazgeçmedik ve kazandık!
Merhaba arkadaşlar. Yaklaşık 5 aydır Xiaomi-Salcomp fabrikasında çalışıyorum. Asgari ücretle çalışıyoruz. Ay başında asgari ücreti bile vermiyorlar. Artı mesai parasını bile hiç kimseye vermiyorlar. İnsan kaynaklarına çıkıp maaşımızı ve mesailerimizi sorduğumuz zaman bizi azarlayarak kapının önünde durmamız gerektiğini dile getiriyorlar. Birçok işçi orada hakkımızı aradığımız zaman, “Evet, halledeceğiz” şeklinde cümleler kuruyorlar ve ayın sonunda tekrar maaşların eksik yatırılması ve mesailerin verilmemesi ile maalesef karşılaşıyoruz. Molalarda bir iki dakika geç kaldığımız için tutanak tutuluyor, azarlayarak bir daha moladan geç kalınmaması söyleniyor. Hakkımızı aradığımız için bazı takım liderleri “Kapı orada!” şeklinde karşılık veriyor. Zaman zaman elimizden geldiği kadar telefon üretmemize, canla başla çalışmamıza rağmen her gün hedefleri yükseltiyorlar. Hiçbir şekilde işçileri düşünen bir tavırları yok. Olabilecek en az ücrete büyük bir performans istiyorlar. Aksi takdirde her zaman “Acele!”, “Haydi!” gibi cümlelerle psikolojik baskı uyguluyorlar. Bir arkadaşımızın insan kaynaklarına bir şikayette bulunması üzerine insan kaynaklarının onun çıkışını vermesi akıllara zarar bir durumun olduğunu göstermiştir. Çoğu kişide performans düşüklüğü söylenerek, çıkışı verilip güvenlikçilerle birlikte dışarı çıkarılmıştır. Ayrıca bazı arkadaşlarımız suçsuz sebepsiz yere işten çıkarılmıştır. Bize verilen yemek ve çay molalarımız çok çok kısadır. Çay molalarımız 15 dakika, yemek molamız 30 dakika. Yemek sonrası çay-sigara vakit bulmak bir yana, yemek molasının yarısı zaten güvenlikten geçiş ve sırayı beklemekle geçmektedir. Yönetime ilettiğimiz hiçbir şikayetimiz, hiçbir zaman çözülmüyor. Her zaman kulak arkası ediliyor. Tüm bu problemlerden, psikolojik baskılardan, mobinglerden, azarlamalardan sonra biz örgütlenmeye karar verdik. Bıçak kemiğe dayandı! Tüm sabrımız taştı ve biz üretimi durdurduk. Bu en zayıf noktası. Biz ilk önce 50 kişi Türk-Metal sendikasına üyeydik ve biz arkadaşlarımızı da sendikaya davet ettik. Sağlam bir yumruk yaptık. Biz en son 570 işçi sendikalı olduk ve daha da fazlası da zamanla katıldı. Türk- Metal sendikası da bizim arkamızda durdu, bu süreçte her türlü desteği gösterdi, mücadelemizi yalnız bırakmadı. Biz sendikalaştığımız için işçi arkadaşlar olarak 180 kişi çıkışımızın verilmesi ile karşılaştık. Bu bizi daha da öfkelendirdi, daha da hakkımızı almak için mücadele etmeye yemin ettik. Hak, hukuk, adaletin yerini bulması için mücadele ettik. Haksız yere işten çıkarılmamız üzerine, o anda eylemimize ve direnişimize fabrika bahçesinde başladık. Üşüdük, zor şartlarda nöbet tuttuk. Mücadelemizden vazgeçmedik. Her zaman birbirimize moral verip dinç ve azimli olduk. Biz orada erkek-kadın farketmeksizin bir aile olduk. Biz her gün iyi haberler alıp gelişiyorduk. Desteğe gelen birçok sendika da bize moral verdi. 7-8 günlük mücadele ve direnişin sonunda sendikamız yetkiyi Çalışma Bakanlığı ve İl Müdürlüğü’nden aldı. Yönetim sendika yetkisine itirazda bulundu. Biz sendikamızla beraber bu itirazı kabul etmedik ve mücadeleye devam ettik. Fabrikanın bahçesinde, betonun üzerinde direnişimizi sürdürdük. Mücadelemiz sonucunda patrona sendikayı kabul ettirdik ve sözleşme masasına oturmaya ikna ettik. Bu süreçte haksız işten çıkartılanlar olarak bizler işlerimize geri alındık. Direnişimiz ve mücadelemiz sonucunda tertemiz bir sayfa açtık. Biz Türk-Metal sendikası ile işçi-emekçi tarihine bir zafer ekledik. Başka fabrikalarda örgütlenen ve mücadele eden işçi-emekçi arkadaşlarıma dirençlerinin, azimlerinin ve direnişlerinin kırılmaması ve asla pes etmemelerini söylüyorum. Çünkü zafere giden yol kutsaldır. Zafer elbet direnen emekçilerin olacaktır!
İstanbul’dan Xiaomi-Salcomp işçisi