DİP Bildirisi: Newroz (Nevruz) kutlu olsun! Emperyalizm ve sömürgecilik kahrolsun!

Newroz (Nevruz) kutlu olsun! Emperyalizm ve sömürgecilik kahrolsun!

21 Mart Newroz (Nevruz) birçok Ortadoğu ve Asya halkıyla birlikte, yaşadığımız topraklarda Kürtlerin ve Türklerin bayramıdır, kutlu olsun!

Bu bayram yaşadığımız topraklarda baharın gelişinden çok ötede bir mana taşımaktadır. 21 Mart, sadece doğanın değil ezilenlerin uyanışının, isyanının ve hürriyet mücadelesinin sembolüdür.

Newroz bir emekçi olan demirci Kawa’nın zalim hükümdar Dehak’a isyanını konu alan efsaneden türemiştir. Bu hikayenin karşılığı günümüzde emekçi halkların emperyalizme, sömürgeciliğe ve işçinin emekçinin kanını içen sermayenin istibdadına karşı mücadelesinde vücut bulur. Bu mücadeledir ki halkları kardeşleştirir. Emperyalistler ve sömürgeciler ise emekçileri bölüp parçalamak için halkları birbirine düşman etmeye bakarlar ki hakimiyetlerini sürdürsünler.

Bugün benzer dertlerden çile çeken Türk, Kürt, Arap ve Fars halklarının birbirlerine düşman olmasından en çok kim fayda sağlıyor? Elbette ABD emperyalizmi! Halkları birbirine karşı oynayıp, herkesi kendine mecbur kılıyor. Böyle olunca halklara da ABD’nin Ortadoğu’da kirli işlerini gördürmek için açtığı ihalelerde gizli pazarlıklarla kendini beğendirmek kalacağını düşünüyorlar. Hep kaybeden olacağımızı varsayıyorlar.

Yanılıyorlar! Türk, Kürt, Arap ve Fars halkları gün gelip el ele verdiğinde, gerçek düşman olan emperyalizme karşı tek vücut olup kavgaya girdiğinde biz kazanacağız. Çabamız bunu sağlamak içindir. O zaman Kürt halkı açısından da eşitlik ve özgürlük yolunda, kendi özgür iradesiyle dayanışma ve birlik içinde olacağı gerçek bir alternatif ortaya çıkmış olacaktır. Bu da Kürt halkı içindeki ilerici ve devrimci dinamiklerin harekete geçmesi açısından son derece olumlu bir rol oynayacaktır.

Bugüne döndüğümüzdeyse maalesef Kürt halkı kendine ABD ve AB emperyalizminin kanatları altında bir gelecek vadeden, sömürgecilerle petrol açılımlarına bel bağlayan siyasetler yüzünden giderek daha fazla karanlığa sürüklenmektedir. Halbuki bu bayrama uyanış ve hürriyet manasını kazandıran, yıllarca yasaklanan ve yok sayılan bayramlarını kutlamak için canlarını veren Kürt halkıdır. Kürt halkı can pahasına verdiği mücadele ile Newroz’u kazanmış ancak esaret zincirlerinden kurtulamamıştır. Tüm diğer halklar gibi Kürtler için de ABD himayesi özgürlüğün değil esaretin yoludur. Kawa’nın yolundan gidenler Dehakların askeri olamaz! Türküyle, Kürdüyle, Arabıyla, Farsıyla bu toprakların emekçi halklarına emperyalizmin kara gücü olmak değil hürriyetin neferi olmak, Kawa olmak yakışır!

Türkiye yerel seçimlere giderken milyonlarca Kürdün oyunu alan liderler hapistedir, belediyelere kayyum atanmıştır, meşru bir parti olan HDP her gün meydanlarda terörist ilan edilmektedir. HDP ise bu koşullar altında düzen muhalefetini destekleme yoluna giderek büyük bir hata yapmıştır. Çünkü her şey bir yana Amerikan muhalefetinden ne Kürtlere ne Türklere bir fayda gelir. Ayrıca CHP ve İyi Parti de AKP-MHP’nin “terörle ittifak” suçlamalarından HDP’ye onlardan daha fazla hakaret ederek kaçınmaya çalışmaktadır. HDP, düzen siyasetinde aradığı yeri “günah keçisi” olarak bulmuştur. Kürt halkı bunu asla hak etmemektedir.

Kürt halkını oy deposu olarak gören düzen partileri de onu asker deposu olarak gören emperyalistler de farklı değillerdir. Hepsi de Kürt halkına daha fazla esaretten başka bir şey getirmemiştir ve getirmeyecektir. Emperyalistler ve sömürgeci burjuvazi asla Kürt halkının dostu olmamıştır ve olmayacaktır.

Bugün işçi sınıfının, şovenist bir propaganda bombardımanının etkisi altında olması Kürt halkına uzanacak tek gerçek dost elinin Türk işçilerinin ve emekçilerininki olduğu gerçeğini değiştirmez. Tarihimiz Zonguldak madencilerinden Tekel işçilerinin direnişine kadar bunun pek çok örneği ile doludur.

Bugün mücadelemiz Türk işçi ve emekçilerini şovenizmin etkisinden kurtarmak ve halkların kardeşliğini inşa etmek içindir. Kürt düşmanlığını anti-emperyalizm ambalajına sokmaya çalışan düzen siyasetine “Kürtlerle barış ABD’yle savaş” diyerek cevap veriyoruz. Türkiye’nin NATO’dan çıkmasını, İncirlik başta olmak üzere tüm emperyalist üslerin kapatılmasını savunuyoruz. Çünkü Türkiye’ye yönelik güvenlik tehdidi Kobane’den ya da Erbil’den değil Washington’dan ve Brüksel’den kaynaklanmaktadır. Bu topraklardan kovulacak olanlar ise İncirlik’te ve Kürecik’te bulunmaktadır.

Kürt halkına emekçinin nasırlı kardeşlik elini uzatıp emperyalistlerle köprüleri attığımız gün sırtımızın yere gelmeyeceği gündür. Kürtlerle barışmak, sermayeye karşı sınıf mücadelemizin ve emperyalizme karşı savaşımımızın bir gereği olmaya devam etmektedir. ABD’yle savaşımında zafere ulaşmak isteyen, Kürtlerle barışmalıdır. Bu yaklaşım bölge çapında emperyalizmle mücadeleleri bakımından Arap ve Fars halkları için de aynı ölçüde günceldir.

Bir kez daha söylüyoruz. Bir millet başka bir milleti ezmeye devam ettikçe özgür olamaz! Kardeşi ağlarken gülmek, komşusunun evi yanarken bayram etmek bize yakışmaz. Kürt kardeşimiz özgür olmayınca Türk emekçisi de özgürlüğünü kazanamıyor. Bu yüzden Kürdün Newroz’u özgür olmadığı müddetçe Türk’ün Nevruz’u da Newroz olacaktır. Devrimci İşçi Partisi bu düşünceler ve bakış açısıyla bir kez daha tüm halkların Newroz bayramını kutlamaktadır! 

 

Kahrolsun emperyalizm ve sömürgecilik!

Yaşasın işçilerin birliği halkların kardeşliği!

Kürtlerle barış ABD’yle savaş!

21 Mart 2019