Tacize karşı okul sıralarından meydanlara
İstanbul Küçükçekmece’de bulunan Kadriye Moroğlu Anadolu Lisesi’nde geçtiğimiz senelerde okulun coğrafya öğretmeni tarafından gerçekleştirilen tacizler, okul idaresinin olayı örtbas etme çabalarından dolayı ancak yakın bir zamanda ortaya çıktı. Okulda görev yapan coğrafya öğretmeni okulda bulunan ve derslerine girdiği kadın öğrencilere sistematik olarak sözlü ve fiziksel tacizde bulundu. Öğrencilerin telefon numarasını alan, okul dışı saatlerde öğrenciyle iletişime geçmeye çalışan, sınav kâğıtlarını kadın öğrencilere okutup kâğıt üzerinde değişiklik yaptıran ve bu davranışlarını fiziksel tacize kadar götüren öğretmen, okul idaresi tarafından korunup kollandı. Olayın ayyuka çıkması üzerine okul idaresi sessiz kalmaya devam etti. Fakat öğrenciler hareketsiz kalmadı, 23 Ekim tarihinde dersleri boykot etti. Boykottan bir gün sonra ise coğrafya öğretmenine ve sessiz kalan okul idaresine karşı öğrenciler okul koridorlarında bir araya geldi.
Okul yönetimi de tacizci kadar suçlu!
Olayın ortaya çıkışı mağdur öğrencilerden birinin okul yönetimine durumu bildirmesi ile başladı. İlerleyen süreçte, olayın takipçisi olan öğrenci ve ailesi okul yönetimi ile görüştüğünde ise, yönetim “öğretmene bir ceza verdik, ama bunu sizinle paylaşmamız mümkün değildir” diyerek adeta tacizci öğretmeni korudu. Bununla sınırlı kalmadı, öğrencileri eğitim hayatlarının biteceği yönünde tehdit etti. 24 Ekim tarihinde, 2000 mevcutlu okulun öğrencilerinin neredeyse tamamı biriken öfkesini okul koridorlarına taşımışken, burjuva devletinin kolluk kuvvetlerine sığınan okul idaresi, okula çevik kuvvet polislerini yığdı ve aklı sıra öğrencileri bununla yıldırmaya çalıştı! Öğrenciler bu saldırıya karşı: “Okulumuzda maalesef bir taciz vakası ve tacizci bir hoca mevcuttur. Kendisi hâlâ görevdedir ve zamanında yaptıklarını şuan da zaman zaman yaptığı kulaktan kulağa dolaşa gelmektedir, bilinmektedir. Okulun öğrencileri olarak buna sessiz kalmamız asla ama asla mümkün değildir. Herkesi duyarlı olmaya ve bu durumda ani refleksif olarak gerçekleşebilecek her olay ihmaline karşın şiddetle karşı çıkmaya ve karşı gelenlerle beraber olmaya çağırıyoruz.” Diyerek tacizcilerle ve yaşananların örtbas edilmesine yönelik yapılan her türlü faaliyet ile mücadele edeceklerini belirttiler.
Erkek egemen kapitalist sistemi alaşağı edeceğiz
Biz biliyoruz ki bu yaşanan olaylar ne ilk ne de sondur. Her gün onlarca kadın, çocuk tacize ve tecavüze kurban giderken her seferinde tacizci ve tecavüzcü için mağdur edebiyatı yapanlara karşı tavrımız net ve sesimiz gürdür. Okul idaresinden devlete kadar, olayı kapatmaya çalışan, iyi hâl indirimleri ile tacizciye, tecavüzcüye kol kanat geren, caydırıcı cezalar vermekten aciz olan herkes suçludur. Biz mücadelemizi okul sıralarından sokaklara, evlerimizden fabrikalara kadar her yerde sürdürüp erkek egemen kapitalist sistemi ve onun bekçilerini alaşağı edeceğiz.
Bu yazı Gerçek gazetesinin Kasım 2018 tarihli 110. sayısında yayınlanmıştır.