Ölümlerle oyları birlikte sayanlar
Basına Anadolu Ajansı’nın son dönemle ilgili derlediği bilanço yansıdı. Bu bilançoya göre 7 Temmuz – 5 Ağustos tarihleri arasında 30 günde “terör saldırılarında” 22 güvenlik görevlisi ve 6 vatandaş hayatını kaybetmiş. AKP’nin haber ajansı niteliğine bürünmüş Anadolu Ajansı’nın tasnifinde bir ayrıntıya dikkat etmek gerek. Terör saldırılarında ölenler arasında Suruç’ta katledilen 32 gencimiz sayılmıyor. Bunun anlamı ancak şöyle olabilir. Ya devletin resmi haber ajansı DAİŞ’i terörist kabul etmiyor. Ya da 32 gencimizi vatandaştan saymıyor. Ya da gerçeği en iyi yansıtan haliyle her ikisi de birden.
Türkiye’de yükseltilen savaş ortamının, Erdoğan’ın AKP iktidarını ve sarayını korumak, yolsuzluk ve hırsızlık soruşturmalarının üstünü kapatmak üzere delil karartma rejimini sürdürmek için yapıldığı göz önünde bir gerçek. Erdoğan’dan Yalçın Akdoğan’a kadar kendileri de çözüm sürecinin tıkanmasından bahsederken, Demirtaş’ın “Seni başkan yaptırmayacağız!” sözlerine ve 7 Haziran seçimlerinden HDP’nin barajı aşmasına referans vererek bu gerçeği itiraf etmekten de çekinmiyorlar. Hal böyle olunca da ölen askerlerin ailelerinden feryatlar yükseliyor. Şırnak’ta hayatını kaybeden er Abdülhalik Araz’ın ailesinin sözleri sadece bir örnek: "Tayyip'e söyleyin Bilal'i askere göndersin. Allah onun evini yaksın. Garibanların çocuklarını ölüme gönderiyorlar. Oğlumuz sahipsiz olduğu için öldürüldü. Artık yeter. Allah rızası için bu kan dursun. Artık barış gelsin. Milletin evini yaktınız. Yeter bu kadar kan döktünüz"
Tüm bunlar olurken Yeni Şafak yazarı Abdülkadir Selvi, operasyonların yani silahlı çatışmaların belirlediği siyasi ortamda AKP oylarının bir iki puan arttığını ancak HDP’nin oylarını korumakta olduğu için bu oy artışının AKP’yi tek başına iktidara taşımayacağını anlatan bir yazı yazdı.
Bunların yazılıyor, tartışılıyor olması bile utanç vericidir. Ama asker ailelerinin protestoları karşısında bile yüzleri kızarmayan AKP’lilerde utanma, haya aramak boşuna artık. Ölülerle, oyları birlikte sayanlar, daha çok oy için daha çok öldürmeyi siyaset belleyenlerdir. Bu siyasetin sahipleri seçim sonuçlarına rağmen tek başlarına gasp ettikleri iktidardan indirilmeden ne ölümlerin durması ne de barış mümkündür.