Atina da Suruç katliamını lanetledi!
Suruç’ta Erdoğan ve AKP’nin himayesindeki DAİŞ’in Kobani (Kobanê) halkıyla dayanışma gösteren sosyalistlere bombalı saldırıyla gerçekleştirdiği katliam, Yunanistan’ın başkenti Atina’da da bir yürüyüş ile protesto edildi. Atina’da mevcut Türk ve Kürt siyasi gruplarının temsilcilerinin ortaklaşa düzenlediği eylem, katılımcıların 21 Temmuz 2015 saat 18:00’de Sindagma meydanında toplanmasıyla başladı. Katılımcılar daha ziyade Kürt ve Türk örgütlerinin kitlesiydi. Birkaç yüz kişinin katıldığı eylemde Yunan solundan, bazı anarşistlerin dışında sadece Devrimci İşçi Partisi’nin kardeş partisi EEK ve Maoist KOE bir mevcudiyet gösteriyordu. Syriza ve onun solunda yer alan sosyalist ittifak Andarsiya, komşu ülkede yaşanan bu korkunç katliamın kınandığı eylemde yoktu.
EEK ve DİP eyleme tek bir pankartla katıldı. Her iki partinin ortak imzasıyla hazırlanmış olan pankartta Yunanca “DAİŞ’i ezelim, Erdoğan’ı düşürelim”, Türkçe ise “Katil DAİŞ, kuklacı Erdoğan” yazıyordu. Kortejde EEK’in bayrakları yanı sıra DİP’in ve iki örgütün İtalyan PCL ile birlikte oluşturdukları RedMed ağının bayrakları da taşınıyordu.
Başlangıçta topluluk Sindagma meydanında beklerken devrimci türküler çalındı, Kürtçe, Türkçe ve Yunanca konuşmalar yapıldı. Konuşmacılar arasında Devrimci İşçi Partisi’nden Sungur Savran ve EEK’ten Savas Matsas da vardı. Sungur Savran “Hevaller, yoldaşlar, Yunan yoldaşlar!” diyerek başladığı konuşmasında SGDF ve ESP’ye başsağlığı diledikten sonra bu eylemin Kobani ile dayanışma gösteren herkese karşı bir tehdit olduğuna dikkat çekti. Savran, Kobani ve daha genel olarak Rojava’nın varlığının Türkiye’nin devrimci Marksistleri tarafından savunulacağını ve Kürtlerin kendi kaderlerini tayin etmesinin koşulsuz bir hak olarak ele alınması gerektiğini ifade etti. Canlı bombanın DAİŞ (IŞİD) veya onun Türkiye içindeki taşeronlarından biri tarafından gönderildiği açık olmakla birlikte, bu olayın esas sorumlusunun DAİŞ’e destek veren Recep Tayyip Erdoğan olduğunun altını çizen Savran, AKP ile mücadele etmeyen, onu iktidardan düşürmek için çaba göstermeyen bir çizginin DAİŞ’i yenilgiye uğratamayacağını belirtti. Savas Matsas ise Yunanca yaptığı konuşmada, Kürdistan ve Türkiye’de yaşanan baskıları ve şiddeti kınayıp dayanışma dileklerini ifade ederken aynı zamanda AB emperyalizminin Yunan halkını nasıl adım adım sömürgeleştirdiğini anlattı.
Sindagma meydanındaki konuşmaların ardından topluluk meydanı dolaştıktan ve parlamento binası önünde geçtikten sonra Türkiye Büyükelçilik binasına doğru sloganlarla yürüdü. Ancak polis yolu büyükelçiliğe yakın bir yerde kestiği için daha ileri yürünemedi. Açıklamalardan sonra eyleme son verildi.