Mercedes çerez parası, işçiye gelince kaynak yok!
Günlerdir medyada Diyanet İşleri Başkanı’na hediye edilen Mercedes marka lüks otomobil tartışılıyor. Arabanın fiyatı için 330 bin lira diyen de var, vergileriyle 1 milyon lirayı buluyor diyen de.
Bu uçuk meblağlar gün yüzüne çıkmışken Maliye Bakanı Mehmet Şimşek kalkıyor ve “Bu, çerez parası bile değildir” diyor. Biz Mehmet Şimşek’i Yatağan’daki termik santral özelleştirmesinde, THY’de yapılan grev karşısında takındığı işçi düşmanı tavrıyla biliriz.
Bakan Şimşek, “asgari ücretin yükseltilmesi” talebine “kaynak göstersinler, hani kaynak?” yanıtını vermişti. Yani bürokratlara, bakanlara alınan 300 işçinin maaşı ederinde zırhlı lüks araçlar devletin toplam bütçesinin yanında çerez parasıyken, konu işçiye emekçiye gelince kaynak yok öyle mi?
Diyanet İşleri Başkanı, çıkan haberlerin toplumda yankı bulmasıyla makam aracını iade ediyor. Fakat yetmiyor, başkan olma heveslisi cumhurbaşkanı Erdoğan “330 bin liralık araba lüks müdür?” deyip, inat edercesine Diyanet İşleri Başkanı’na daha lüks bir araç hediye edeceğini söylerken yakın zamanda uçak tahsis edeceğini de ekliyor.
Daha asgari ücretin ne kadar olduğunu dahi hatırlayamayan cumhurbaşkanı Erdoğan, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile bir olmuş, adeta işçi ve emekçilerle dalga geçiyor, inatlaşıyor! Bu sınıf inatlaşmasının kimin lehine sonuçlanacağı gayet açıktır.
Ülkeye aylık 21 milyon lira gideri olan bir saraydan bakınca 330 bin lira cumhurbaşkanı Erdoğan’a lüks gibi görünmeyebilir. Biz kendisine “330 bin liralık araba lüks müdür?” sorusunu gidip işten atılmayı, aç kalmayı göze alarak greve çıkan metal işçilerine, sigortasız, güvencesiz çalışırken her gün sudan sebeplerle işten atılma korkusu yaşayan 2 milyondan fazla taşeron işçisine sormasını tavsiye ederiz. Zira işçi ve emekçiler her maaş günü yaşamlarına devam edebilmek için tüm giderlerini kuruşuna kadar hesaplamak zorundalar, her defasında harcamalarından kısmak zorundalar, lüks olan nedir, ne değildir iyi bilirler.Sorunun muhatabı işçi ve emekçilerdir, gereken cevabı da onlar er ya da geç sizleri saraylarınızdan, koltuklarınızdan def ederek verecekler!